Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanıp İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasına tepki gösteren Amed’deki sivil toplum örgütü temsilcileri, bu politikalara karşı ortak mücadele yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Amed Şube Başkanı Mahsum Çiya Korkmaz, Kürt sorununa dair yapılan son tartışmalara işaret ederek, “Bu süreçte niye demokrasiye böyle bir darbe vurdular?” diye sordu. Bunun kabul edilemez olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Bu süreçte böyle şeyler yapılmamalı. Çünkü toplum kaç yıldır bu süreci bekliyordu. Ne olursa olsun, mesele Kürt meselesinin çözümü olduğu zaman devlete inancımız yok. Bu şekilde çözümden konuşamayız. Nerede bir Kürt kazanımı varsa bir darbe vuruyorlar. Bu da yine Kürt sorununun çözümsüzlüğüyle alakalı. Kürtler haklarına sahip olmasın istiyorlar” diye konuştu.
Buna itiraz ettiklerini sözlerine ekleyen Korkmaz, mücadeleyi daha çok güçlendirmek gerektiğini vurguladı.
Kayyımı “irade gaspı” olarak niteleyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Amed Şube Başkanı Ayfer Artan, kararın siyasi bir karar olduğunun altını çizdi. Kayyımla amacın gündemi değiştirmek olduğunu söyleyen Artan, “Halkın geçim, ekonomi, sağlık sıkıntısını tamamen kamufle etmek için gündemi değiştiren bir malzemedir. Yapılan şey doğru değil. Hangi belediye olursa olsun bu tamamen halkın iradesinin gaspıdır. Biz bunu kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KÜRTLER İÇİN GÜÇLÜ BİR TEPKİ VERİLSEYDİ…’
Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ndan Şerefhan Aydın, “Kürtler 8 yıldır bu sistemle yüz yüze kalıyor. Ama şimdi yine Kürtlerin kişiliğinde ana muhalefete, CHP’ye de bu adım atıldı. Doğrusu bunun böyle olacağı belliydi. Kürtler her zaman, ‘Bugün biziz, yarın sizsiniz’ diyordu. Ama şimdiye kadar CHP tarafından güçlü bir tepki verilmedi. O yüzden bu sonuç ortaya çıktı. Muhalefet tarafından daha önce Kürtler için güçlü bir tepki verilseydi, inanıyorum ki böyle bir adım atılmazdı. O yüzden artık bunların yaşanmaması için tüm muhalefet güçlü bir tepki vermesi gerekiyor. Belediye başkanı Kürt olduğu için bu adım atıldı. Ona sorulan sorular, ‘Kürtçe konser vermişsin, Kürt sanatçı getirmişsin, Kürt’e baş sağlığı dilemişsin, Kürtçe kitaplar yanındaydı’ şeklinde. Baktığın zaman kayyımın temeli Kürt mücadelesine karşıdır. 40 yıldır bu mücadele sürdürülüyor. Her alanda bu etkiyi görüyoruz. Buna karşı bu adımlar atılıyor. Bu sürecin bu şekilde devam etmemesi için Kürtlerle birlikte herkes güçlü bir tepki vermeli” diye ifade etti.
‘TECRİT SÜRDÜKÇE BU DURUMLAR GERÇEKLEŞECEKTİR’
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin ise Kürdistan’daki kayyım politikalarından bahsederken her zaman, “Siz aynı sonla karşı karşıya kalacaksınız. Bu birlikte vereceğimiz mücadeleyle sonlandıracağımız bir faşist sistemdir” dediklerini belirterek, ortaklaşılmadığı zaman gelinen noktanın Esenyurt’ta görülmüş olduğunu kaydetti. “Bu sorun sadece Kürt halkının değil, bütün Türkiye halkının sorunudur” diyen Şahin, tüm Türkiye halklarının bunun karşısında olması gerektiğini vurguladı. Şahin, şunları dile getirdi:”Her şeyden önce tecridin ortadan kaldırılmadığı, Kürt sorununun demokratik çözümünün sağlanmadığı ve demokratik bir anayasanın oluşturulmadığı bir sistemde bu tür durumlar her zaman gerçekleşecektir. Bütün halkın söz sahibi olacağı bir sistemi kurmak için bir demokratik anayasaya ihtiyaç vardır. Demokratik anayasayı uygulayabilecek, demokratik iktidarlara ihtiyaç olacaktır. Bu noktada halkın ne düşüneceğini, ne yapacağını biz çok iyi biliyoruz. Tek sonucun tecridin yıkılarak, kırılarak evrensel hukuk ve demokrasi çerçevesinde Kürt sorununun demokratik çözümünü gerçekleştirmek olacaktır. Bu şekilde kayyım sistemi de yok edilecektir.”
MA