Kent Uzlaşısı’yla CHP’den Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer, tutuklanarak yerine kayyım atandı. Akabinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Êlih, Mêrdîn Büyükşehir ve Xelfetî (Halfeti) belediyelerine kayyım atandı. Kayyımlara yönelik toplum her kesiminden kayyıma karşı mücadele çağrıları sürerken, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Eskişehir İl Başkanı Hasan Toprak, iktidardan gelen normalleşme söylemlerine işaret ederek, iktidarın, kendini sağlamlaştırmak için oynadığı bir oyun olarak yorumladı. Toprak, “Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti’ye atanan kayyumlar halkın iradesini gasp etmektir. Sadece oradaki belediye başkanlarına değil, Türkiye’de demokrasi mücadelesi veren herkesin hakkına gasp edilmiştir. Bu sürece izin verirsek daha sonra ülkede bizim söz söyleme hakkımızı da elimizden alacak bir sürece kadar gidebilir. Herkesin bu sürece karşı durması, iradesine sahip çıkması gerekir. Buna sahip çıkmazsak ne emeğimize ne çocuklarımızın geleceğine sahip çıkabiliriz” ifadelerini kullandı.
ORTAK MÜCADELE VURGUSU
Halkın iradesine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Toprak, AKP iktidarının gücünü göstermek amaçlı diğer belediyelere de kayyım atayabileceğine işaret eden “Türkiye’deki demokrasiye sahip çıkan, demokratik bir Türkiye’yi savunan herkesin ortak bir şekilde tepki göstermesi gerekir. Bunu becerebilirsek, kayyum atanan belediyelere tekrar belediye başkanlarının geri gelmesini bile sağlayabiliriz. İktidar kendi gücünü deniyor ve bu güce göre daha sonra adım adım kayyımlar atacak. Süreç öyle bir yere kadar gidebilir ki ülkede seçimleri de yaptırmamaya kadar ulaşabilir. Bunun için bugünden buna ‘dur’ demek lazım. Bunu çok daha önceden yapmamız gerekirdi. Önceki seçimlerde HDP’nin belediye başkanlarını, milletvekillerini içeri atmalarına karşı Türk Halkı gerekli müdahaleyi göstermiş olsaydı, bugün bunları yapmaya cesaret edemezlerdi” diye konuştu.
‘KAYYIMLARI BOŞA DÜŞÜREBİLİRİZ’
Belediye kaynaklarını yandaş patronlara aktarmak için kayyım atandığına dikkat çeken Toprak, “İşçilere, emekçilere, belediyelere atadıkları kayyum aracılığıyla onların haklarını da elinden almak, buna karşı çıkanları da işten atmak, tehdit etmek, sindirmek gibi bu bir politikayı da izliyorlar. Bunun için de işçiler, emekçiler de kayyumların kendilerine karşı olduğunu düşünmeliler ve haklarını alabilmek için de kayyuma karşı çıkmaları gerek. Kayyumlar halkın iradesini elinden almak için yapılmış girişimlerdir. Biz kendi irademize sahip çıkıp bunlara topyekun karşı çıkarsak kayyumları boşa düşürebiliriz” şeklinde konuştu.
MA