Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Kürt sorununun çözümü ve ülkenin demokratikleşmesi bağlamında devam eden “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”ne dair çalışmaları sürüyor. DEM Parti bu kapsamda birçok kentte çeşitli çevrelerle süreci tartışıyor. Sürecin öznelerinden birisi de Aleviler.
DEM Parti’nin buluşmalarına katılanlar arasında yer alan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şube Eşbaşkanı Mustafa Karabudak, sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
‘SÜREÇ ÇOK ÖNEMLİ’
Aleviliğin “iktidar özellikle olmayan bir inanç” olduğunu söyleyen Karabudak, “Şuan ki Rojava (Kuzey ve Doğu Suriye) gibi düşünün. İktidar olmayan, herkesin kendini ifade ettiği, düşündüğü gibi davrandığı, hakkaniyetli bir toplumdur Alevilik. Dolayısıyla Alevilik Rojava’dır diyebiliriz” diye kaydetti.
Alevilerin cumhuriyetin kuruluşundan bu yana saldırı altında olduğuna dikkati çeken Karabudak, Gazi ve Çorum katliamlarını hatırlattı. Bu durumun AKP döneminde de devam ettiğine dikkati çeken Karabudak, saldırıların ortadan kaldırılması noktasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısına işaret etti.
Çağrının kendileri açısından çok önemli olduğunu söyleyen Karabudak, “Bu çağrıyı en çok sahiplenmesi gerekenler Alevilerdir. Çünkü tarihsel sürece baktığımızda Kürtlerle beraber en çok Aleviler katledilmiştir. Bu topraklarda barış Aleviler için elzemdir. Ancak siyasal iktidar bir taraftan, CHP diğer taraftan Alevilerin kafasını karıştırıyor. Buna dikkat etmek lazım. Bunun böyle olmadığını, gerçekten bu barışa herkesin ihtiyacı olduğunu, bu çağrının önemi ve değeri olduğunu anlatmak gerekir. Biz de katıldığımız toplantılarda dilimiz döndüğünce bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu süreç çok anlamlıdır, değerlidir. Aleviler yaşamı yeniden inşa etmek ve inançlarını istedikleri gibi yaşamaları için bu sürece sahip çıkmalı” diye konuştu.
ALEVİLERİN TALEPLERİ
Karabudak, süreç kapsamında kurulacak komisyonlar için hazırlıklarının olduğunu söyledi. Karabudak, “Bir demokratik anayasa olacaksa biz de kendi taleplerimiz üzerinden masaya oturacağız. Böyle de olmalıdır. Çünkü komisyon kurulduğunda tüm kanaat önderleri, bu topraklarda yaşayan halklar, inançlar bu işin içinde olmalı. Alevilerin sorunları da uzun süreden beri biriken sorunlardır. Cemevlerinin yasal statüye kavuşması, zorunlu din dersleri, çelişkili programların iptal edilmesi, Alevilerin inancının tanınması gibi taleplerimiz vardır. Siyasal iktidar, Alevilerin inancını tanımlıyor, sadece tanımlamakla yetiniyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Aleviler kendi inandıkları gibi yaşamalılar” şeklinde konuştu.
‘BİZE DÜŞEN BARIŞI ANLATMAKTIR’
Karabudak, süreç kapsamında yapılan buluşmalara işaret ederek, “Halka dokunulduğunda bir sıkıntı olmadığını görüyoruz. Fakat birileri toplumun kafasını karıştırıyor. İnsanlar artık barış istiyorlar. Barış olursa ekonomi düzelecek, insanlar kendisini daha rahat ifade edecek, daha rahat yaşayacak, korkmadan yaşayacak, inandığı gibi yaşayacak. Bunlar kötü şeyler midir? Bize düşen görev de Alevilerin barışa ihtiyacı olduğunu tekrar tekrar anlatmaktır.”
MA
