Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Kadın Meclisi, “barış ağacı” etkinliği gerçekleştirdi. Alsancak’ta bulunan Sevinç Pastanesi karşısında bir araya gelen kadınlar, barışa dair dileklerini kartlara yazarak ağaca astı. Etkinlikte “Yaşamı biz büyüttük, barışı da biz kuracağız”, “Eşitlik olmadan barış olmaz”, “Savaşa karşı yaşamı savunuyorum” dövizleri taşınırken sık sık, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Bijî aşitî, yaşasın barış” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı.
Etkinliğin ardından yapılan açıklamada konuşan DEM Parti İzmir Kadın Meclisi Sözcüsü Türkan Aslan Ağaç, yaptıkları etkinlikle kadınların sözünü, özlemini ve direncini dile getirdiklerini ifade etti. Türkan Aslan Ağaç, kadınların yazdığı her kartta umut ve direniş olduğunu belirterek, “Hiçbirimiz barış içinde bir hayata doğmadık. Kimi yoksulluğun, kimi savaşın, kimi şiddetin sesini duyarak büyüdü. Ama tam da bu yüzden, barışın yokluğunu en derinden biz biliyoruz. Ve tam da bu yüzden, barışı en çok biz istiyoruz. Çünkü barış, sadece silahların sustuğu an değildir. Barış, kadınların öldürülmediği, çocukların korkmadan güldüğü, doğanın talan edilmediği; kimsenin kimliği, dili, inancı yüzünden aşağılanmadığı bir yaşamdır. Barış, eşitliktir. Barış, adalettir. Barış, kadınların sesinin duyulduğu bir dünyadır. Biz biliyoruz; Barışı imzalar değil, kadınların mücadelesi kurar. Barışı bildiriler değil, kadınların emeği, sözü ve dayanışması büyütür. Barış, yıllardır sessizliğiyle bizi kuşatan korku, adaletsizlik ve şiddete karşı yükselen bir direniştir” dedi.
‘BARIŞ HEPİMİZİN ORTAK MÜCADELESİDİR’
Türkiye’de yaşanan toplumsal krizlerin, barışı savunmayı daha da acil bir hale getirdiğine dikkat çeken Türkan Aslan Ağaç, özellikle Kürt sorununun çözümü için başlayan sürecin, umut verici bir adım olduğunu kaydetti. Devletin somut adımlar atmasının hayati öneme sahip olduğunu aktaran Türkan Aslan Ağaç, “Barış, yaşam hakkımızı savunmanın, eşitliği ve adaleti tesis etmenin kendisidir. Bugün burada barışın adını kadınların diliyle yeniden söylüyoruz; savaşa, yoksulluğa, şiddete karşı; yaşamı, özgürlüğü ve barışı savunuyoruz. Çünkü biz kadınlar biliyoruz; Barış, sadece bir dilek değil, bir mücadele biçimi, bir yaşam hakkı ve bir direniş sözüdür. Ve biz, bu sözün peşini bırakmayacağız; her dilekte, her adımda, her mücadelede barışı var edeceğiz. Bu nedenle çağrımız açıktır; Türkiye’nin dört bir yanında süregelen adaletsizliklere, şiddet ve eşitsizliklere sessiz kalmayın. Kürt meselesinin çözümü için başlatılan süreçte somut adımların atılmasını talep edin. Kadınların barış ve eşitlik talebine sahip çıkmak, sadece onların değil, tüm halkların kendi dilleri, kendi kimlikleri, kendi kültürleri ve kendi inançları ile yaşam hakkını savunmak demektir. Gelin, birlikte yaşamı savunalım, umudu büyütelim ve Türkiye’de barışı gerçeğe dönüştürelim. Çünkü barış, sadece bir dilek değil, bir hak, bir sorumluluk ve hepimizin ortak mücadelesidir” diye belirtti.
Etkinlik çekilen barış halayıyla sona erdi.
MA

















