İşçi Emekçi Buluşması bileşenleri, “Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz” şiarıyla Kızılay Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. “Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Direne direne kazanacağız” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atıldı.
Açıklamayı yapan İşçi Meclisi’nden Sibel Doğan, mevcut ekonomik krizin toplumdaki yansımalarına dikkat çekerek, “Bugün burada düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa, işten atmalara, iş cinayetlerine ‘artık yeter’ demek için bir aradayız. Bugün burada faşist baskı ve zorbalığa, kadın ve çocuk cinayetlerine, kayyım düzenine, savaş ve saldırganlık politikalarına ‘artık yeter’ demek için bir aradayız. Bugün burada krizin ve savaşın faturasını ödemek istemediğimizi, insanca yaşamak istediğimizi bir kez daha haykırmak için bir aradayız” ifadelerini kullandı.
“KRİZİN VE SAVAŞIN FATURASINI REDDEDİYORUZ”
“Sermaye düzeni AKP eliyle çalışma ve yaşam koşullarını Ortaçağ karanlığına götürmeye çalışıyor” diyen Doğan, iktidarın uyguladığı programın “adı konulmamış” bir IMF programı olduğunu ifade etti. İşçi ve emekçilerin çalışma koşullarının her geçen gün daha da ağırlaştığını dile getiren Doğan, “İnşa etmeye çalıştıkları servet sefalet kutuplaşmasını daha da derinleştirecek emek düşmanı bir rejimdir. Aldığımız ücretlerle bırakın insanca bir yaşam sürmeyi nefes almak bile imkânsız hale geliyor. Enflasyon canavarı belimizi bükmeye, çalışma ve yaşam koşulları ağırlaştıkça iş cinayetleri artmaya devam ediyor. Âmâ onlar bu ülkede açlık sınırının altında ücretlerle çalışmak zorunda bırakılan milyonlar yokmuş gibi çıkıp enflasyonun nedenini ücret zamları olduğunu iddia ediyorlar. Fedakârlık adı altında bu ülkenin işçisinden, emekçisinden, emeklisinden göz göre göre çalmaya devam ediyorlar. Bizler, bu emek düşmanı politikaları kabul etmiyoruz. Krizin faturasını doymak bilmez kâr hırsları ile bu krize neden olanlar ödemeli diyoruz” diye konuştu.
“SEÇME SEÇİLME HAKKINA BİLE TAHAMMÜL EDEMİYOR”
AKP-MHP iktidarının kayyım politikalarıyla seçme ve seçilme hakkını yok saydığını belirten Doğan, “Başta Kürt halkı olmak üzere ezilen halkların taleplerini inkâr ve imha politikaları ile yok sayarken kışkırttığı savaş politikaları ile silah tekellerini zengin etmeye devam ediyor. Her yıl ödediğimiz vergilerimizden trilyonlar sırf onları daha çok kazansın diye, sırf işçi ve emekçiler o savaş politikalarının esiri olup baskı ve zorbalık düzenine ses çıkarmasınlar diye peşkeş çekiliyor. Bu düzen, yoksulluk yüzünden daha okul çağına gelmemiş beş kardeşin bir barakada diri diri yanmasına neden olan bir düzen. Bu düzen emeğe düşman! Bu düzen insana düşman! Biz, kriz ve savaşlarla ayakta duran bu düzeni kabul etmiyoruz. Birileri daha çok kazansın, daha da zengin olsun diye daha çok çalışmak, daha fazla yoksullaşmak, daha da ezilmek istemiyoruz. Biz, krizin ve savaşın faturasını ödemeyi reddediyoruz, insanca yaşamak istiyoruz” şeklinde konuştu.
30 KASIM’DA KESK MİTİNGİ
Ardından söz alan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “Bugün ülkemizde açlık yoksulluk işsizlik sefalet diz boyu. Söz konusu işçiler, emekliler ve öğrenciler olunca tasarruf tedbirleri ya da sabretmemiz bekleniyor. Artık sabretmeyeceğiz, hakkımız ne ise onu istiyoruz. KESK olarak 30 Kasım’da Ankara’da Tandoğan bütçe temalı bir miting gerçekleştireceğiz. Mitingimizin şiarı ‘Geçinemiyoruz yoksulluğa karşı mücadelede birleşiyoruz.’ Hepinizi davet ediyoruz” diye belirtti.
Açıklama, işçi ve emekçilerin konuşmalarıyla son buldu.
MA