Riha Barosu ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim Derneği (AYHED), “Yerelden ulusala insan hakları mücadelesi: barolar, STK’lar ve ortak savunuculuk” konulu sempozyum düzenledi. Baronun hizmet binasındaki sempozyuma, sivil toplum örgütü temsilcilerinden çok sayıda kişi katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Riha Barosu Sekreteri Yasemin Güleç, baroların yalnızca meslek örgütü değil, aynı zamanda insan hakları savunuculuğu yürüten yapılar olduğu vurguladı.
ATÖLYE VE PANEL
Ardından basına kapalı olarak devam eden sempozyumda, yaşanan hak ihlallerine karşı çözüm önerileri tartışıldı. İki ayrı atölye çalışması gerçekleştirildi. Emek örgütleri “Barolar ve meslek örgütleri arasında ortak savunuculuk imkanları” başlığıyla; kadın, çocuk, mülteci, çevre ve engelli hakları alanında çalışan yerel STÖ’ler ise “Yerel STÖ’lerde insan hakları dayanışması ve savunuculuk” konulu atölyeler düzenledi.
Atölyelerin ardından “Yerelden ulusala insan hakları savunuculuğu: Dayanışma, hukuk ve ortak mücadele” başlıklı panel düzenlendi.
Riha Barosu Etkin Savunuculuk Projesi Koordinatörü Ahmet Doğan’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği (STGM) Genel Koordinatörü Tezcan Eralp Abay konuştu. Abay, meslek örgütlerinin insan hakları mücadelesindeki önemine değindi. Riha’daki meslek örgütlerinin mevcut durumuna değinen Abay, örgütlenmenin önemine vurgu yaptı.
Yurttaşlık Derneği’nden Emel Kurma, adalet mücadelesi veren kurumlar arasındaki koordinasyon ile ortak mücadelenin önemine değindi. Emel Kurma, sivil toplum kuruluşları arasındaki en büyük engelin “siyasal ve kamusal alanın yok oluşu” olduğunu söyledi.
Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı yöneticisi Erkan Şenses ise, baroların insan hakları açısından önemi üzerinden durdu. Êlih Barosu başkanlığı dönemindeki deneyimlerini aktaran Şenses, kurumlar arasındaki ortak çalışma koşullarını artırmak için “akademik odalar birliği” önerisinde bulundu.
MA
