Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ( Eğitim Sen), 2022-2023 eğitim öğretimin ilk yarıyılına ilişkin bir rapor hazırladı. Eğitim sistemindeki aksaklıklara dikkat çekilen raporda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MED) yine sınıfta kaldığı belirtilerek, iktidarın ideolojik hedeflerinin eğitim sisteminde yaşanan gerilemeyi hızlandırdığına dikkat çekildi.
AMED
Eğitim Sen Amed şubeleri, 1 No’lu Şube’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, yarıyıla ilişkin hazırlanan raporu, Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Çıtrık okudu. Çıtrık, MEB’in anadilde, demokratik, kamusal ve bilimsel eğitim anlayışını dışlayarak hayata geçirdiği uygulamaların eğitimde yaşanan gerilemeyi hızlandırdığını kaydetti. Çıtrık, eğitimde ticarileşme, siyasi-ideolojik hedeflerin sürmesi, okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmemesi, kalabalık sınıflar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakalarını eğitimde devam eden sorunlar olarak sıraladı.
“KRİZ, BESLENME SORUNUNU DOĞURDU”
Öğrencilerin beslenme sorunlarının eğitimdeki temel sorunların başında geldiğini vurgulayan Çıtrık, Türkiye’de birçok çocuğun okula kahvaltısız geldiğini, birçok çocuğun ise okulda yemek yemeden günü tamamladığını hatırlatarak, enflasyon nedeniyle ailelerin yaşadığı ekonomik sorunlar çocukların temel gıda maddelerine ulaşmasını zorlaştırdığını kaydetti. Çocukların gelişimi için önemli besin maddelerine işaret eden Çıtrık, “Bu koşullarda çocuklarına her gün ayrı bir beslenme hazırlamak durumunda kalan aileler eti, sütü, meyveyi, kuruyemişi geçelim yumurtayı, peyniri ve zeytini bile alamaz hale gelmiştir” ifadelerini kullandı. Sağlıklı beslenmenin çocukların bedensel, ruhsal ve bilişsel gelişimleri üzerindeki dikkati çeken Çıtrık, devletin öğrencilerin bir öğün ücretsiz yemeği karşılamasını isteyerek, MEB’in çocukların beslenmesine bütçe ayırmasını talep etti.
“EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET SONLANDIRILDI”
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile, iktidarın “eşit işe eşit ücret” uygulamasını sonlandırdığını belirten Çıtrık, “Örneğin 1 ve 2’nci derecede olan bir ‘başöğretmen’ aynı derece ve kademedeki meslektaşından 4 bin 944 TL daha fazla maaş alacaktır. Benzer şekilde 1’nci ve 2’nci derecede olan bir uzman öğretmen ise aynı derece ve kademedeki meslektaşından farklı bir iş yapmadığı halde 2 bin 472 TL daha fazla maaş alacaktır. Örneğin bir okulda aynı derse girip, tamamen aynı müfredatı işleyen öğretmenlerden kariyer basamakları sınavına girmeyen normal bir öğretmen 12 bin 500 TL, uzman öğretmen 15 bin TL, başöğretmen 19 bin TL maaş almaktadır” diye konuştu.
Her geçen yıl eğitimin paralı hale geldiğini söyleyen Çıtrık, gerçek anlamda parasız eğitim hakkının hayata geçirilmesini istedi. Çıtrık, kentteki eğitim sorunlarını anadilde eğitimin olmaması, öğretmenlik mezunu olmayan kişilerin görevlendirilmesi, pandemi sonrası ortaya çıkan öğretim eksiliğinin, okullarda tadilat ve yıkım nedeniyle yaşanan sorunların devam etmesi, liyakatsiz atamalar nedeniyle yaşanan baskı, mobbing, çalışma barışının bozulmasına neden olması, seçmeli derslerde idarenin yönlendirmesi, sendikal faaliyetlerin engellenmesi olarak tespit ettiklerini söyledi.
MERSİN
Eğitim Sen Mersin Şubesi, Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklamada yarıyıl raporunu Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül okudu. Sümbül, MEB’in yine sınıfta kaldığını belirtti.
Sümbül, rapora dair şunları paylaştı:
“- Çocuklara ve çocuk haklarına yönelik tehditler sürmüştür.
– Öğrencilerin beslenme sorunu büyümüştür.
– Eğitimde dinselleştirme politikaları yoğunlaşmıştır.
– Eğitimde ticarileştirme politikaları artarak devam etmiştir.
– Özel öğretime destek artmış kamusal eğitim politikaları terk edilmiştir.
– Eğitim harcamalarının yükü yine velilerin sırtına yıkılmıştır.
– Hukuksuz KHK ihraçları sorununa çözüm üretilmemiştir.
– Eğitimde güvencesiz istihdam ve atamalarda mülakata ısrarına son verilmelidir.
– Öğretmenlik Meslek Kanunu yeni eşitsizlikler yaratmıştır.”
MA
