Rize İkizdere ilçesinde Cengiz İnşaat tarafından yapımına devam edilen taş ocağına karşı yöre halkının açtığı yürütmeyi durdurma davası Rize Bölge İdare Mahkemesi’nde görüldü. Dava için İstanbul ve çevre kentlerden çok sayıda ekolojist bölge halkına destek olmak için Rize’ye geldi. İdare Mahkemesi’nde ocağa karşı itirazlarını belirten davacı yurttaşlar ve avukatları, taş ocağının son halinin fotoğraflarını mahkeme heyetine sundu. Davalı ve davacıları dinleyen mahkeme heyeti, kararını 15 sonra açıklamak üzere duruşmaya son verdi.
RAPORLAR YANLI ÇIKIYOR
Duruşmanın ardından Rize Bölge İdare Mahkemesi önünde basın açıklaması yapıldı. Burada yurttaşlar adına konuşan dava avukatı Yakup Okumuşoğlu, bir tarafta doğanın, çevrenin korunması için mücadele edenler diğer tarafta ise doğayı kendi sermayelerine katmak isteyenlerin bulunduğunu vurguladı. Kendilerinin doğa gibi mücadele ettiğini kaydeden Okumuşoğlu, “Sermaye ise yıkıp, çarpalayarak çöp haline getiriyor. Bugün gördüğümüz kadarıyla hukuku da çöp haline getirmişler. Mahkemede bunu izah etmeye çalıştık. ‘Eğer hukuk olacaksa, Anayasa’nın 56’ıncı maddesi, devletin bir Çevre Kanunu varsa bu taş ocağı orada faaliyet yürütemez’ dedik. Ama o taş ocağı orada faaliyet yürütüyor. Demek ki bunların hiçbirisi uygulanmıyor. ‘Taş ocağı oraya zarar vermiyor, ağaç kesilmiyor, yaşam alanları zarar görmüyor’ deniyorsa herkesi o taş ocağını görmeye davet ediyorum. Herkes ‘burada ne yapılmış’ diyecektir. Ama mahkemeye sunulan raporlarda bölgede bir sıkıntı olmadığı aktarılıyor. Bu gerçeklik değil” diye belirtti.
ANAYASA MAHKEMESİ’NE KADAR GİDİLECEK
Mahkemenin 15 gün içerisinde bir karar vereceğini kaydeden Okumuşoğlu, aleyhlerine bir karar çıkması durumumda konuyu Danıştay’a arkasından da Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını dile getirdi. Taş ocağını işletenler ve sorumlularla ilgili suç içeren durumlar hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen Okumuşoğlu, “Bilirkişi raporunu ve özel raporlar hazırlayanlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Bu sadece bir taş ocağı davası değil hukukun yargılandığı bir davaya dönüştü. Hukuku isteme çabamız devam edecek” diye konuştu.
MA
