İkizdere Çevre Derneği, Rize’nin İkizdere ilçesinde yaşanan ekolojik yıkımı Kadıköy İskele Meydanı’nda yaptığı açıklamayla protesto etti. Açıklamada, “Validebağ da bizimdir. İkizdere de bizimdir” ve “İkizdere direniyor” pankartları açıldı. Sık sık “Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarının atıldığı eylemde konuşan dernek üyelerinden Osman Baş, “Maalesef İkizdere doğa katliamı bütün hızıyla devam ediyor. Yaşam alanları, ormanlar ve su kaynakları insafsızca yok ediliyor” dedi.
TAPULU ARAZİYE EL KONULDU
“Direnişimizin toplanma alanı ve simgesi haline gelmiş olan tapulu arazilerimize acele kamulaştırma adı atında el konuluyor” diyen Baş, yıkıma karşı açtıkları davada bilirkişi heyetinin verdiği rapora değindi. Baş, “Gerek Lojistik Liman Projesine dair yürütülen ÇED süreçleri, gerek taş ocakları bakımından yürütülen ÇED süreçlerinin tamamı hukuka aykırıdır. Hukukun arkasından dolanılmıştır. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verdiği sözü tutmamıştır. Yeni taş ocağı açmayacağını, mevcut taş ocaklarını kullanacağını taahhüt etmiş ve böylece Lojistik Liman için ÇED olumlu kararını almıştır. Yöre halkına bildirim bile yapmadan hızla çalışmalara başlamıştır” diye kaydetti.
KANSER RİSKİ
Baş, “Hukuka aykırı olduğu anlaşılan projenin ısrarla devam ettirilmesi ile kamunun zarar etmesine neden göz yumuluyor” diye sordu. Baş, şöyle devam etti: “Yerleşim alanlarının hemen yanı başında açılan bu taş ve mıcır ocaklarının, gelecekte insan yaşamı ve sağlığı açısından olumsuz etkilerini araştırmak için bir uzman kişinin ÇED raporu için gelen bilirkişi heyetinde neden yoktu? Yoksa, yakın bir gelecekte kanser vakalarında büyük bir artış olacağının ortaya çıkmasından mı korkuldu?”
MA
