AYNI MAHKEME
Gökkan hakkında tutuklanmasına yönelik verilen yakalama kararı, siyasi faaliyetleri nedeniyle hakkında aynı Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 22 Aralık 2020’de görülen duruşmasında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’e 22 yıl 3 ay hapis cezası verilerek tutuklanmasını hatırlattı.
AYDENİZ: DEVLET ELİYLE SİSTEMLİ SALDIRI
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Gökkan hakkında tutuklanmasına yönelik verilen tutuklama kararı, “kadın mücadelesini baltalama tutumu” olarak değerlendirdi. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in ardından TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında tutuklama kararının özgürlük mücadelesi yürüten kadınlara yönelik saldırı olduğunu dile getiren Aydeniz, “Kadınlardan, toplumda yarattığı sinerjiden, özgürlük mücadelesinin toplumsallaşmasından korkuyorlar. O nedenle devlet eliyle sistemli bir saldırı söz konusu” dedi.
DAHA ÇOK MÜCADELE
Kadınların baskı, katliam, şiddet ve tecavüz olaylarına sessiz kalınmasının istendiğini ifade eden Aydeniz, “Kadınların biat etmesi isteniyor. Buna karşı mücadelesini yükselten, söylemlerini her ortamda dile getiren, örgütleyen, planlayan kadınları cezalandırarak, bütün kadınlara mesaj verilmek isteniyor. Ama ne Leyla Güven ne Ayşe Gökkan ne de mücadele veren hiçbir kadın asla geri adım atmayacak. Vermek istedikleri mesaja karşılık daha çok mücadele edeceğiz, daha fazla kadın örgütlülüğünü sağlayacağız. Bunu da bilmeleri gerekiyor” diye konuştu.
‘ÖMRÜNÜ DEMOKRATİK SİYASETE ADADI’
Kürt kadınlarının kadın özgürlük mücadelesine öncülük ettiğini vurgulayan Aydeniz, “Nasıl Kürt halkına bir düşmanlık yürütülüyorsa, Kürt kadınlarına da benzer düşmanlık yürütülüyor. Ayşe Gökkan’a verilen tutuklama kararını da böyle değerlendirmek gerekiyor. Asla kabul etmeyeceğiz. Ayşe Gökkan Kürt bir kadın, siyasetçi bir kadın, bütün ömrünü demokratik siyasete adamış bir kadın yoldaşımız ve onun için verilen bu kararı tanımadığımızı, buna karşı sonuna kadar mücadele edeceğimizi, faşizmin kadın katliamlarına karşı, bizlerde her alanda kadınlarla birlikte mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in hakkındaki tutuklama kararı sonrası gözaltına alındığı sırada sarf ettiği “İçeride ya da dışarıda siyaset yapmaya devam edeceğim” sözlerini hatırlatan Aydeniz, “Nerede olursa olsun, içeride, dışarda, mücadeleye her şekilde, her ortamda devam edilecek. Bu kadınların kararlılığıdır. Aynı zamanda sisteme, faşizmi kurumsallaştırmaya çalışan erkek zihniyetine de iyi bir mesajdır” dedi.
BAŞARAN: KADIN MÜCADELESİNE SALDIRI
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Ayşe Gökkan’ın hakkında açılan 200 soruşturma ve en az 83 kez gözaltına alınmasına rağmen siyasi çalışmalarını sürdürmeye devam ettiğini belirterek, Gökkan’a isnat edilen suçlamaların meşru ve Türkiye hukuk sisteminde yasal olan çalışmalar olduğunu vurguladı. Gökkan hakkında tutuklama kararının uzun süredir hedef alınan kadın mücadelesinin son örneği olduğunu söyleyen Başaran, “Bu karar kadın mücadelesine karşı geliştirilen düşmanca politikaların devamıdır. İktidar uzun süredir özellikle kadınlara yönelik şiddeti, katliamı, cins kırımı haline gelen vahşeti görmezden gelirken, bunun karşısında mücadele eden, örgütlü mücadele açısından yaklaşım belirleyen bütün kadınları hedef haline getirmiş durumda. Ayşe Gökkan hakkında tutuklama kararı da kadınlara yönelik saldırılardan bağımsız ele alınamaz. Ayşe Gökkan şahsında bugün hedef alınan kadın mücadelesinin ta kendisidir. Çünkü Ayşe Gökkan bütün yaşamını kadın mücadelesine adamış bir arkadaşımızdır” şeklinde konuştu.
SYKP: DİZ ÇÖKMÜYORUZ
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, “Kadına düşman, Kürde düşman, emekçiye, doğaya düşman AKP-MHP erkek ittifakı, son çırpınışlarının intikamını daha fazla baskı, daha fazla zulüm ederek alıyor” dedi. Sokakları terk etmeyen kadınlara yönelik saldırıların tesadüf olmadığını dile getiren Yüce, devamla şunları söyledi: “‘Eşitlik kadının fıtratına aykırıdır’ diyerek, kadın katliamları, kadına yönelik şiddeti körükleyen, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi gündeme getiren, 6284 Sayılı yasayı uygulamadan kaldıran, dört duvar arasına sıkışmış, ‘makbul’, ‘biat eden’, siyasette sadece görüntü oluşturan kadınlar yaratmaya çalışanlara karşı kadınlar, eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinden asla vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler.”
Özgür Paksoy / MA


















