Cezaevlerinde hasta tutsak sorunu gün geçtikçe büyüyor. Cezaevlerin bulunan yüzlerce hasta tutsak sağlığa erişim için tahliye edilmeyi bekliyor. Astım, reflü, ülser hastalıkları bulunan ve yürümekte zorlanan Salman Akpınar’ın durumu ciddiyetini koruyor. İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde 8 Kasım 2009’da bir belediye otobüsüne molotofkokteyle ateşe verilmesinden sorumlu tutulan Akpınar, gözaltına alındı. O dönem Özgür Gündem Gazetesi dağıtımcısı olan Akpınar, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Akpınar’a “devletin birliğini bozmak” ve “ülke topraklarının bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemi gerçekleştirmek” iddiasıyla iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Verilen cezada somut bir delil bulunmazken, mahkeme gizli tanık ifadelerini dikkate aldı. Karar, 2012 yılında Yargıtay tarafından onanırken, 2009 yılından bu yana tutsak olan Akpınar, şuanda İzmir Buca F tipi Cezaevi’nde tutuluyor.
YENİDEN YARGILAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Akpınar’ın avukatı Hüseyin Boğatekin, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in bir gazeteye verdiği demeçte olayın MİT tarafından gerçekleştirildiği yönündeki açıklamalarını da dayanak göstererek, yeniden yargılama ve tahliye talebiyle dilekçe verdi. Müvekkillerime yaşatılan ‘kader’ değil ‘kurgu ve senaryodur’. Biz de sayın mahkemenizden sade bir ‘Pardon’ değil, infazın durdurulduğu, tahliye kararı verilmiş, adil bir yeniden yargılanma talep ediyoruz.”
Boğatekin’in yeniden yargılama talebi reddedilirken, gizli tanık ifadeleriyle Akpınar’a ceza verildi.
DEM PARTİ’DEN BAKANLIĞA BAŞVURU
Son olarak 4 Şubat 2025’te Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Colemêrg Milletvekili Öznur Bartin, Adalet Bakanlığı’na Akpınar’a ilişkin soru önergesi verdi.
‘BACAKLARINDAN AMEMİYAT OLDU’
Hasta tutsak Salman Akpınar’ın İstanbul’da yaşayan annesi Koçer Akpınar, durumuna ilişkin konuştu.
Koçer Akpınar, “Tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. Boş yere cezaevinde kalıyorlar. Hastalıkları var. Yemek yiyemiyor, uyuyamıyor. Hep aç kalıyor. Bir kerede yiyeceği yemeği birkaç kere de ancak yiyebiliyor. Oğlumu hastaneye götürüp getiriyorlar. Bir türlü iyileşmiyor. Öte yandan bacaklarından da ameliyatlıdır. Endoskopi yaptılar ve tahlillerinin de temiz çıkmadığını aktardı” dedi.
‘İSTANBUL’A GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ’
Oğlunun daha önce İstanbul’da bulunan Metris R Tipi Cezaevi’nde tutulduğunu, ardından da İzmir Buca F Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldüğünü söyleyen Koçer Akpınar, “Yaklaşık 3 yıldır İzmir’e götürülmüş. Niye götürüldüğünü de bilmiyoruz. Oraya götürüldüğünü duyunca yeniden tutuklanmış gibi zoruma gitti. Çünkü yol çok uzak. Arabamız yok ve alacak gücümüz de yok. Gidip gelene kadar, yollarda rezil oluyoruz. İstanbul’a getirilmesini istiyoruz. Ben de hastayım gidip gelene kadar mahvoluyorum. Çok zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÜZÜLÜRÜM DİYE BANA ÇOK ŞEY ANLATMIYOR’
Oğlunun ve hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısını yapan Koçer Akpınar, “Onları rehin almışlar. 2 haftada bir Salman ile ancak 10 dakika konuşabiliyoruz. ‘Nasılsın? İyi misin?’ diyebiliyoruz. Telefon kapanıyor. Onunla konuştuğumuz da bize iyi olmadığını ve yemek yiyemediğini söylüyor. Belki tekrardan endoskopi yaparlar. Çok ağrısı var. Ben üzülürüm diye bana çok şey söylemiyor” diye konuştu.
‘CEZAEVLERİ BOŞALTILSIN’
Koçer Akpınar, cezaevlerinin artık boşaltılması gerektiğini kaydederek, “Cezaevlerinde çok sayıda genç yandı. Cezaevlerinde elektrik ve yemek parası alıyorlar. En az 10 kere bize kağıt geldi. Şu an yaklaşık 50 bin liralık yemek borcumuz var. Kağıdı imzalayın ve parayı ‘ödeyin’ diyorlar. Ama ben imzalamadım çünkü paramız yok. Çocuklarımızı bıraksınlar, onların yemeğini istemiyoruz. Utanmadan bizden yemek parası istiyorlar. Eğer gücümüz olsaydı, bir araba tutar oğlumu görmeye giderdim. Cezaevleri dolup taşmış, çocuklarımızı bıraksınlar. Ne zamana kadar bu devam edecek. Cezaevleri boşaltılsın ve herkes annesinin ve akrabalarının yanına gelsin” dedi.
Ömer İbrahimoğlu / MA
