Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, 2024’te kendilerine yapılan başvurulara ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Yazılı olarak paylaşılan raporda, kadınların mücadeleyle birçok kazanım elde ettiğini ve bunların arasında İstanbul Sözleşmesi’nin de olduğu belirtildi.
Türkiye’nin 2021 yılında sözleşmeden çekildiğini ve bu nedenle kadın katliamlarının arttığı ifade edilen raporda, kadınların cezaevlerinde çeşitli hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Raporda, yer alan çıplak aramanın Birleşmiş Milletler (BM) Mandela Kuralları’na aykırı olduğunun altı çizildi. İstanbul Protokolü’nün önemine dikkat çekilen raporda, “Ancak maalesef ki, gözaltı merkezlerinden hastanelere götürülen kadınlara ve trans kadınlara İstanbul Protokolü’ne aykırı uygulamalar yapılmakta. Şöyle ki: Doktorun muayenesi sırasında kelepçesiz ve sadece doktorla işkence mağdurunun bir arada olması gerekirken, bu yapılmıyor ve polisler ya da jandarma muayene odasına işkence mağduruyla birlikte giriyorlar” denildi.
SÜNGERLİ ODA İŞKENCESİ
Cezaevlerinde bulunan “süngerli oda” uygulamasına da değinilen raporda, “süngerli oda’nın” ülkede yaygınlaştığı ifade edildi. Raporun devamında şu ifadelere yer verildi: “2021 yılında Kandıra Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer’in katili ‘süngerli oda’ diyebiliriz. Garibe Gezer süngerli odada kendisine dayatılan izolasyona karşı çıktığı için yaşamını yitirmiştir. Bugün hala ‘süngerli oda’ uygulamaları ne yazık ki birçok cezaevinde devam etmektedir.”
Raporda, cezaevlerindeki kadın tutsakların sağlık tedavilerinin engellendiği de belirtildi.
RAPOR VERİLERİ
Verilerin de yer aldığı raporda, 2024 yılında büroya 55 kadın tutsağın başvuruda bulunduğu kaydedildi. Ayrıca 40 kadın, 1 çocuk ve 14 trans kadının başvuru yaptığı aktarılan raporda, başvuru yapanların 37’nin Kürt, 15’nin Türk, 3’ünün sığınmacı olduğu belirtildi. Raporda, 20 kadının darp, 22’sinin cinsel taciz, 12’sinin çıplak arama, 9’unun sinkaflı küfür, 1’nin tecavüz, 9’unun tıbbi işkenceden başvuru yaptığı kaydedildi.
MA