Demokratik Öğrenci Meclisi (DÖM), “Öncüleşen Gençlikle Özgürleşen Topluma” şiarıyla 1’inci Olağan Çalıştayı’nı Kağıthane’de bulunan bir düğün salonunda düzenledi. Çalıştayın yapıldığı salona “Direnişle geliyor, özgürlüğe yürüyoruz”, “Baskılar, gözaltılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz”, “Öncüleşen gençlikle özgürleşen topluma”, “Uyuşturan sisteme karşı örgütlü ve özgür gençlik” pankartları asıldı. Çalıştaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Sezai Temelli’nin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Saygı duruşu ile başlayan çalıştay da açılış için hazırlanan metin Kürtçe ve Türkçe okundu.
“GENÇLİĞE SUNULAN YAŞAM KÖLELİKTİR”
“Paris barikatlarından, Sur barikatlarına şimdi de Mahabad’ta özgür yaşam için savaşan gençliği selamlıyoruz” denilerek başlanan açıklamada, yalan ve çarpıtmalar ile köleleştirmek istenen toplumun ilk basamağının gençlik ve genç kadınlar olduğuna dikkat çekildi. Gençliğin gücünü bu gerçeklikten aldığı belirtilen açıklamada, “Gençliğin bu gücünü kullanması, örgütlü olup, yaşamın her yerinde olması anlamına gelmektedir” denildi. Gençliğe sunulan yaşamın gerçeklikten uzak ve gerçeğin, gerçekliğin gizli olduğu bir yaşam olduğu vurgulanan açıklamada, “Bizlere sunulan yaşamın özünde sömürü, yoksulluk, ekolojik yıkım ve kölelik olduğunu çok iyi biliyoruz” diye belirtildi. Açıklamanın devamında, “Bu süreçte AKP ve MHP iktidarının yargısı ve polisi tarafından çalıştaylarımıza yönelik çeşitli yöntemlerle engelleme girişimlerinde bulunuldu” denilirken, bununla beraber birçok arkadaşlarının tehdit ve gözaltı girişimlerine maruz bırakıldığına dikkat çekildi. Açıklamanın devamında, baskı ve tehditlere rağmen coşku ve kararlılık ile çalıştayların yapılmaya devam edildiğinin altı çizilirken, demokrasi ve özgürlüğü destekleyen tüm gençlik kesimlerinin Demokratik Öğrenci Meclisi altında birleşmesi çağrısı yapıldı.
“ULUS DEVLET SÖMÜRÜNÜN TEŞKİLATLANMASIDIR”
Çalıştayda konuşan HDP Milletvekili Sezai Temelli, mevcut düzenin üniversitelere karşı mücadeleyi ortaya koyması durumunda gençlik olarak buna karşı yapılacak olan şeyin bu düzeni değiştirmek çabasından başka bir şey olmayacağını belirtti. Temelli, “İşte tamda burada çabaladığımız şey üniversitede sadece bir bilgi üretimi sürecine katılımın içinde yok olup gitmek değil, mevcut yaratılan sisteme karşı bir mücadeleyi örgütlemektir” dedi. Üniversitelerde dayatılan bilginin kapitalist sistemin bilgileri olduğuna dikkat çeken Temelli, bunun yaşamın her anına sirayet eden bir tarzda işlendiğini söyledi. Temelli, kapitalist bilimin ulus devlet düzeninde kendisini yeniden üreterek ortaya koyduğuna işaret ederek, “Aslında kapitalizm dediğimiz şey ancak sömürü ile ayakta durur ve sömürünün teşkilatlanmasıdır ulus devlet” ifadelerini kullandı.
BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN
Bu sisteme karşısında başka bir dünyanın da mümkün olduğunu söyleyen Temelli, “Bu doğrultuda mücadele yürüten kişilerin üniversitelerden çıkması tesadüf değil. 1968 kuşağı tam da bu noktadan hareketle üniversitelerin içinden çıkıp toplumsallaşırken işte bu kapitalizme, ulus devlete karşı çıkıyordu” diyerek, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın da o dönemin sonucu olarak ortaya çıktığını ifade etti. Temelli, mücadelenin ancak o dönemlerin izinde biçimlenebileceğini söyledi. Temelli, şunları söyledi: “Üniversiteyi sadece bir mektep olarak görmek yanıltıcıdır. Aslolan toplumun, emeğin, kadının, gençliğin yani topyekun bütün insanlığın mağduriyetini ortadan kaldıracak o bilgiyi nerede ve nasıl üreteceğiz, nasıl örgütleyeceğiz, bunun nasıl mücadelesini nasıl vereceğizdir. Aslolan bu ise o zaman size şunu söyleyebilirim; doğru yerdesiniz, doğru yoldasınız, doğru bir öncünüz var ve doğru bir yol göstericiniz var”
Çalıştay, Temelli’nin konuşmasının ardından basına kapalı devam etti.
MA
