İran’da Jîna Emînî’nin katledilmesinden sonra başlayan isyan devam ederken, gözaltına alınan ve tutuklananlar ise ağır işkence ve tecavüze maruz kalıyor. Eylemlerin başladığı günden bu yana onlarca tutuklu, cezaevinde tecavüze uğradıkları gerekçesiyle birçok kuruma başvuru yaptı. Siyasi nedenlerle 11 yıl cezaevine kalan ve şu an Halvash Haber Ajansı Müdürü Şir Ahmed Şirani Narouyi, halkın hiçbir zaman alanları terk etmeyeceğini belirtti.
“ŞİKAYETLER SONUCA BAĞLANMADI”
İran güçlerinin tutuklulara sistematik olarak tecavüz ettiğini belirten Narouyi, “Belucistan bölgesinde gözaltına alınan kadınlara grup olarak tecavüz edildi. Devrim Muhafızlarının sorgulama odalarında daha çok bu olaylar yaşanıyor. Tecavüz maruz kalan insanlar, bunu raporlarla kanıtladılar. İnsan hakları kurumları da bu konuyu araştırdı ve netleştirdi. Bu insanların canları tehlikede, bu yüzden kimliklerini gizliyorlar. Rejim tüm kurumları bu olayları kabul ediyor ama herhangi bir yargılama yapılmadı. Bu tecavüz olayları sıradan olaylar değil, çünkü kadınlara tecavüz ederken organlarına da zarar veriyorlar. Birçok kadın tecavüz sonrasında ameliyat olmak zorunda kaldı. Birçok kişi tecavüz olaylarıyla ilişkili şikâyetçi oldu, fakat bir sonuç alamadı” diye konuştu.
“HEM FİZİKSEL HEM PSİKOLOJİK İŞKENCE”
Tecavüze uğrayanların uzun süre gözaltında tutulduklarını belirten Narouyi, “Sadece fiziksel değil psikolojik olarak da işkence ediliyor. Gözaltında çıkan birçok kişi önceki hayatlarında olan ilişkilerini sonlandırıp, kendilerini kapatıyor. İnsanlar hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak acı çekiyorlar. Bu insanlar sadece yurttaşların öldürülmesine karşı tepki gösterdi, bir suçları yokken, böyle bir işkence yapıldı” şeklinde konuştu. Narouyi, birçok sivil toplum kurumunun tecavüze uğrayan yurttaşların yanında olduğunu ve psikolojik destek sağladığını da vurguladı.
“AMAÇ HALKI ALANDAN ÇEKİLMESİNİ SAĞLAMAK”
Belucistan Emniyet Müdürü’nün de 15 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiğini ve cezasız kaldığını hatırlatan Narouyi, “Rejim de bu olayı kabul etti fakat herhangi bir ceza verilmedi, çünkü gözaltındaki tecavüz olayları şahsi bir olay değil. Bu sistematik bir olaydır, çünkü kadınların eylemlere katılmasının önünü böyle almak istiyorlar. Devlet eylemlere katılan erkeklere de tecavüz tehdidinde bulunuyor. Birçok erkek de cinsel tacize maruz kalıyor. Bu olaylar toplumu korkutmak için yapılıyor. Kadınlar her şeye rağmen eylemlere katılıyor ve sayıları giderek yükseliyor. Rejim kadınları sokaktan uzak tutmak için bunu yapıyor. Bunun bir başka göstergesi de eylemlerde kadınların gözlerini, cinsel organlarını hedef almalarıydı” şeklinde konuştu.
“BAŞ EĞMEYECEĞİZ”
Ülkedeki aktivistlerin ve insan hakları kurumlarının halkın sesi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Narouyi, “Bütün halk tehdit altında, birçok sorun yaşıyoruz, fakat yine de biz buradayız. Onlara baş eğmeyeceğiz. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Halkımızın sesini her yere ulaştıracağız. Tehditlere rağmen baş eğmeyeceğiz, işkencelere, ekonomik sorunlara rağmen halkın sesi olacağız” ifadelerini kullandı.
Berivan Kutlu / MA
