Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının ardından başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ni ve süreç kapsamındaki gelişmeleri değerlendiren Hak İnisiyatifi Derneği Başkanı Fatma Bostan Ünsal, geçmişle yüzleşilmeden kalıcı bir barışın mümkün olamayacağını söyledi. Fatma Bostan Ünsal, sürecin ikinci aşamasına geçildiğinin ifade edildiğini, ancak iktidar ve devlet tarafından henüz güven artırıcı somut adımlar atılmadığını söyledi.
Kürt sorununun 1993’te yapılan ateşkesle çözülmeyi beklediğini ancak bu konuda inisiyatif alınmadığını ifade eden Fatma Bostan Ünsal, “Yani gerçekten bir inisiyatif alınsaydı çözülebilirdi ve işte binlerce insanımızı kaybetmemiş olurduk. Aynı zamanda ekonomik kayıplara yol açmamış olurduk. Çok nedenleri tartışmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanı çok az bahsetmişti. Beyaz Toros’lardan, köy yakmalardan, Diyarbakır Cezaevi’nden bahsetmişti. Ama bir kere ile olmaz ki yani” ifadelerini kullandı.
‘YAŞANANLAR KONUŞULMADAN BARIŞ TOPLUMSALLAŞMAZ’
Sürece karşı insanların çekingen olmasını köy yakmaları, Kürtçeye yönelik yasaklar, Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan işkenceler, beyaz Toros’ların bilinmemesinden kaynaklandığını söyleyen Fatma Bostan Ünsal, “O yüzden yani bütün bunları konuşmadan bu tür adımların barışın toplumsallaşması mümkün olmaz” dedi.
İktidar ve ortağı MHP’nin süreci tanımlamak için kullandıkları “Terörsüz Türkiye” söylemini doğru bulmadığını söyleyen Fatma Bostan Ünsal, Kürtçeye yönelik engellemelerin sürdürülmesinin kabul edilemez olduğunu ifade ederek, “Barış sürecine yönelik destek çok, ama insanlar çok fazla umut edemiyorlar. Umutlu olmamalarının sebebi de bu tür olumsuz tutumların alınıyor olması” diye konuştu.
‘KAYYUMLAR ÇEKİLMELİ, KHK’LİLER İŞLERİNE DÖNMELİ’
Demokratik ve barışçıl ortama geçiş için kayyum uygulamalarına son verilmesi ve KHK’lerle işleri elinden alınan kamu personelinin görevlerine iade edilmesi gerektiğini söyleyen Fatma Bostan Ünsal, infaz düzenlemesinin olması gerektiği gibi olmadığını belirterek, “Tahliye edilmek üzere en öncelikli olan siyasi mahkûmlardır. Çünkü siyasi mahkûm çıktığında yeniden şiddete başvurma ihtimali yoktur. Tam tersine şiddete yeniden başvuracak insanları çıkartıyorsunuz. Geçen dönem Kovid düzenlemesi nedeniyle kadın katilleri çıkıp tekrar cinayet işleyip cezaevine girdiğini biliyoruz. Siyasi mahkûmların bu infaz düzenlemesinden yararlanabilmek için gereken hususlar konmadı. Umarız ki Meclis’te komisyonun -Adalet Komisyonu’nda konmadı ama- Meclis’teki görüşmelerde infaz düzenlemesine siyasi mahkûmlarla ilgili hususların girmesi gerekiyor. Madem barış süreci söz konusu, o zaman en öncelikli olması gerekenler siyasiler ve hasta mahkûmlar” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE’DE BARIŞ ORTADOĞU’YA BARIŞ GETİRİR’
Türkiye’de oluşacak bir toplumsal barışın Ortadoğu’ya da barış getireceğini ifade eden Fatma Bostan Ünsal, Avrupa Birliği’ni (AB) örnek göstererek, “2’nci Dünya Savaşı’nda Fransa ile Almanya birbirlerini boğazladılar, öldürdüler. Sonra da beraber tek bir anayasa, Avrupa Birliği Anayasası yaptılar. Türkiye de bölgesinde böyle bir şey yapabilir ve yapmalıdır” diye ekledi.
MA













