Şırnak’ın Uludere (Qileban) ilçesinde boşandığı Mihriban (Berivan) Altürk’ü katletmesi sonrası 23 Nisan’da tutuklanan Metin Şengil hakkında “Boşandığı eşi kasten öldürmek”, ve “silahla kasten yaralama” suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşması Şırnak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Şırnak Barosu Kadın Komisyonu, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları ile Altürk’ün ailesi duruşmada hazır bulundu. Fail Metin Şengil de salonda hazır edildi. Duruşmayı çok sayıda HDP ve TJA üyesi takip etti.
“KOMPLO” SAVUNMASI
Kimlik tespitinin ardından ilk olrak söz verilen Metin Şengil, emniyette “hatırlamıyorum” şeklinde verdiği ifadesinin aksine bu kez detaylı savunma yaptı. Koruculuk için başvurduğunu ve askeri üs bölgesine odun taşıdına belirten Şengil, katlettiği kadının boşanma için kendisini tehdit ettiğini iddia etti. Boşandıktan sonra Mihriban’ın evine gittiğini ve burada havaya ateş etmek isterken silahın elinde patladığını iddia eden Şengil, “Ben daha sonra kendimden geçtim. Silahın kemeri tetiğe dolanmıştı ve o şekilde mermiler patladı. O gün kendimde değildim sarhoş gibiydim. Bana komplo kurduğunu bilmiyordum” şeklinde kendisini savundu.
AVUKAT KANDİL’E BAĞLADI!
Failin avukatı Fuat Turgut daha sonra savunma yaptı. Av. Turgut, olayı Kandil ve HDP’ye bağlayarak, “Bu sıradanlaşan kadın cinayetlerinden değil. Sanığa nasıl bir tuzak kurulduğunu mahkeme heyetinde anlayacaktır. Öldürme kastı yoktur. İlk okul mezunu eşini okutmuş her şeyden faydalanmasını sağlamıştır. Kız çocuğuna verdiği isim olan Tuanna güçlü kadın anlamına gelir. Kız çocuğuna bu ismi vermesi ile herkes tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Taraftarı olmadığı partinin eşi ile barıştırılması isteniyor. HDP heyetinin barıştırılmasını kim istedi? HDP heyeti psikolojik ilaçlar alsın demiş. Baldızı da daha önce kendisine, ‘ben bu kızı Kandil’e gönderirim ama sana vermem’ demiştir” iddialarında bulundu.
YARALANAN KIZ ÇOCUĞU DİNLENDİ
Ardından katledilen kadının kızı T.Ş.’nin uzman eşliğinde Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden mahkemede dinlendi. Kız çocuğu, “Ben, annem, teyzem ve kardeşim çarşıya gidiyorduk. Sonra silah sesleri geldi. Ben ve annem yaralandık. Silahın nasıl patladığını bilmiyorum. Babam arabadan indiğinde elinde silah vardı. Ben kaçarken yaralandım. Annem de kaçtı. Babam peşimizden geldi. Sonra tekrar silah sesi geldi. Babam ilk önce benim peşimden geldi. Sonra annemin peşine takıldı. Anneme 2 defa sıktı” diye kaydetti.
Uzman, T.Ş.’nin algılama seviyesinin yeterli olduğunu, niçin burada bulunduğunu bildiğine dair görüş bildirdi.
BABA ALTÜRK: CEZALANDIRILSIN
Ardından tanık ifadelerine geçildi. Altürk’ün babası Abdülkerim Altürk, kızının yıllarca sistematik şiddete maruz kaldığını ifade ederek, “Metin’in bütün söyledikleri yalan. Kızım 8 defa eve geldi. 5 defa şikayette bulundu. Her seferinde kızımı dövüyordu. Utanmadan HDP’yi, Kandil’i olaya karıştırıyor. Kızıma köle muamelesi yapıyordu. Bunun gibi psikopatların toplumda yeri yoktur. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.
Ardından 7 tanık daha dinlendi. Tanıklar, ölüm tehditlerini doğruladı.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatlarından Nilda Baltalı, failin kasten kadını katlettiğini ve çocuğunu da kasten öldürmeye teşebbüs ettiğini belirterek, bu durumun mütalaaya eklenmesini talep etti.
CEZA TALEPLİ MÜTAALA
Okunan mütalaada, mağdurun öldürülmesi için daha önce hazırlık yapıldığı, mağdurun evinde keşif yapıldığı, mağdura yönelik kasten öldürmek suçunu işlendiği ve bu suçtan cezalandırılması istendi. Ayrıca tutukluluk halinin devamı istendi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mütalaanın okunması ardından mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için bir sonraki duruşmayı 27 Ocak’a erteledi.
DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA
Duruşma sonrası Altürk’ün ailesi ve avukatları adliye önünde açıklama yaptı. Av. Nilda Baltalı, dosyanın takipçileri olacaklarını söyleyerek, “Mihriban öldürüldüğünü gün çocuğu da yaralanmıştı. Yoğun bakımda kalmıştı günlerce. Şırnak Barosu ile birlikte sonuna kadar davanın takipçisi olacağız” dedi.
ŞIRNAK BAROSUNA RET
Şırnak Barosu Kadın Komisyonu’ndan Aycan İrmez ise, dosyaya müdahil taleplerinin reddedildiğini söyledi. İrmez, “Bu talepler reddedilmesi kadın cinayetlerini artırıyor. Mihriban’ın failinin de en ağır şekilde cezalandırılması için gereken hukuki mücadeleyi vereceğiz” diye kaydetti.
MA
