İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit devam ediyor. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle küresel düzeyde Kürtler ve dostları tarafından başlatılan, “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası da sürüyor.
Türkiye’de son dönemde siyasetten tartışılan güncel gelişmelere ilişkin Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş değerlendirmelerde bulundu.
‘ÇÖZÜM İMRALI’DADIR’
Hatice Deniz Aktaş, Bahçeli’nin DEM Partililerin elinin sıkmasıyla Kürt sorunu bağlamında tartışmaların yaşandığı sırada, Êlih, Mêrdin, Xelfetî’ye (Halfeti) kayyım atandığını anımsattı. Böylesi bir süreçte iktidarın bu adımlarını tesadüf olmadığına dikkati çeken Hatice Deniz Aktaş, 2014 yılında iktidarın Kürt mücadelesini tasfiyeyi amaçladığı “Çöktürme Planı”na işaret etti. Hatice Deniz Aktaş, “Çöktürme Planı’ da amacına ulaşamadı. Bu Kürt Özgürlük Hareketi’nin bölgede önemli bir güç olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda bir avuç sermayedara karşı büyük bir itiraz ve güçlü bir direnişin gerçekleştiği bir süreçten geçiyoruz. Böylesi bir süreçte AKP-MHP iktidarının böyle adımlar atması bir tesadüf değildir” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın tecrit altında tutulduğunu hatırlatan Hatice Deniz Aktaş, birçok sorunun çözümünün yolunun İmralı’dan geçtiğini kaydederek, “Bunu dile getirdiğimiz bir ortamda bunu kabul etmeyen AKP-MHP iktidarıydı. Son gelişmelerle beraber tecridin kabul edildiği, çözümün İmralı’dan geçtiğinin kabul edildiği bir siyasi aktör olarak da Öcalan’ın muhatap alındığı, alınmak zorunda olduğu ortaya çıktı. Bir sorun varsa da bunun muhatabının siyasi iktidar olduğunu kabul edildiği bir süreç oldu. Yıllardır Kürt sorununda çözümü savunuyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Kürt halkı da bunun için mücadele ediyor. Çözümsüzlük, Türkiye işçi ve emekçilerin haklarını gasp etmenin yanında, Kürtlerin bütün doğasını tahrip ettikleri, sömürdükleri bir düzeni de getiriyor” diye belirtti.
‘KÜRTLER ORTADOĞU’DA ÖZNEDİR’
Ortadoğu’daki çatışma ve savaş ortamının bölgesel savaş riskini barındırdığına işaret eden Hatice Deniz Aktaş, Kürt Özgürlük ve siyasal hareketinin Ortadoğu’da bir özne olduğunu söyledi. Türkiye’nin de bu çerçevede bir pozisyon almaya çalıştığını aktaran Hatice Deniz Aktaş, “Kürt özgürlük mücadelesi aynı zamanda Ortadoğu’da örgütlü bir güç. Bu bakımdan aslında son gelişmeleri bundan bağımsız olarak değerlendirmiyoruz. Doğrudan bu gelişmelerin sonucu olduğunu da düşünüyoruz. Kürt özgürlük hareketinin, sosyalistlerin ve devrimcilerin bu coğrafyada çok uzun süredir mücadeleleriyle kazandığı çeşitli kazanımlar var. Yine bu güçler, Kürt sorununda çözümü çok uzun süredir savunuyor ve bunun için mücadele ediyor. Devrimciler ve sosyalistler bu ülkede Kürt sorununun çözümü için mücadele ediyor” diye konuştu.
‘SAMİMİYETSİZ’ ÇÖZÜM TARTIŞMALARI
“Yeni süreç” tartışmalarını “samimiyetsizlik” olarak nitelendiren Hatice Deniz Aktaş, “Kayyımları atayarak, Kürt Hareketi’nin kendi kendini yönetmesine izin vermeyeceklerini gösteriyorlar. Burada bir samimiyetsizliğin olduğunu ve gerçek bir çözüm yerine bir çöktürme planının bir devamı olarak, tasfiye operasyonuna devam ettiklerini görüyoruz. Yine çok uzun bir süreden beri özel savaş politikası da yürütülüyor. Ancak 2015’ten beri bir ‘Çöktürme Planı’ var. Bu planla Kürtleri hiçbir şekilde çöktüremediler” ifadelerini kullandı.
CHP’NİN TUTUMU
Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasına da değinen Hatice Deniz Aktaş, CHP’nin önceki dönemlerde kayyım politikalarına karşı yetersiz muhalefet yaptığını belirtti. Hatice Deniz Aktaş, “Herkesin kayyıma karşı durması gerekiyor. Kürtlerin yaşadığı coğrafyada atanan kayyımların bir gün gelip CHP belediyelerine de atanacağını söylüyorduk. Kürtlerin belediyelerine atanan kayyımın bütün özgürlükleri gasp edeceğini, aynı zamanda işçi ve emekçilerin politik özgürlüğüne bir saldırı olduğunu söylüyorduk. Şimdi çok daha somut biçimde görmüş olduk. Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyım bundan bağımsız değil. Yani CHP’nin tutumu da burada alınacak duruşa bağlı olacak. Türkiye devrimci, demokratik hareketinin de duruşu önemlidir” dedi.
‘ORTAK MÜCADELEYİ BÜYÜTMEMİZ GEREKİYOR’
Ülkede yaşanan kayyım, sendikal engeller, hak gaspı sorunlarının iktidardan kaynaklı olduğunu belirten Hatice Deniz Aktaş, örgütlü mücadelenin önemine vurgu yaptı. Hatice Deniz Aktaş, “Ezilen halkların, işçi ve emekçilerin, kadınların, LGBT+ bireylerin ve bütün toplumsal dinamiklerin faşizme karşı mücadelede birleşmesi çok önemlidir. Kürt halkına yapılanlara ve kayyıma karşı birleşip, mücadele veremezsek bu faşizm daha çok artacak. Savaş politikaları devam edecek, aynı zamanda kadınlar, LGBT+’lar üzerindeki baskılar çok daha fazla derinleşecektir. Yine işçiler ve emekçiler çok daha fazla yoksullaşacaktır. Bu yüzden ortak mücadeleyi hep birlikte büyütmemiz gerekiyor” diye belirtti.
MA