Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan Ankara ATO Congresium’da düzenlenen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 29’uncu Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Meclis Komisyonu’nun Meclis’e sunacağı rapora ilişkin konuşan Erdoğan, “Ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum” dedi.
Asgari ücret konusuna da değinen Erdoğan, işçi ve işveren arasındaki ilişkilerin “adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli” olmasının kendileri açısından vazgeçilmez olduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmadığında, sömürü ve adaletsizliğe giden yol önümüzde açılacaktır. Bu da yalnızca sosyal barışın altını oymakla kalmayacak, aynı zamanda birlik ve dayanışma iklimine de zarar verecektir. Kimsenin mağdur olmadığı, kimsenin emeğinin göz ardı edilmediği; işleyen ve güven veren bir sistem hepimizin önceliğidir. Malumunuz, yarın Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yapacak. Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden, ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım, verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim, kefenin cebi yok” diye belirtti.
‘SÜRECE İŞ DÜNYASININ DESTEĞİNİ DE BEKLİYORUZ’
Kürt meselesinde yürütülen güvenlikçi politikalar sonucunda harcanan 2 trilyon dolara dikkat çeken Erdoğan devamla şöyle konuştu: “İş dünyamızın desteğini beklediğimiz meselelerden bir diğeri ‘terörsüz Türkiye’ sürecimizdir. Sizler, 40 yıldır ülkenin ayağına pranga olan terör sorununun çözümünün ülkemiz açısından ne anlama geldiğini en iyi bilenlerdensiniz. Türkiye’nin bu yükten kurtulduğunda hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla, milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içerisindeyiz.
KOMİSYON ÇOK ÖNEMLİ BİR MİSYON ÜSTLENDİ
Gayemiz belli; Artık kan akmasın, ocaklara ateş düşmesin. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın. ‘Yeter ki bu sorun çözülsün’ diye yine ittifak olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk. Sürece muhalefet partilerinin de dâhil olması için daima yapıcı davrandık, uzlaşmacı bir tavırla ve hüsnüniyetle hareket ettik. Meclisimizde kurulan komisyon, kritik eşiklerde su koyuverenler olsa da gerek şeffaflık gerekse siyaset ve ilgili tüm tarafların katkısının alınması noktasında çok önemli bir misyon üstlendi.
ORTAK PERSPEKTİF TEMENNİSİ
Sürece dair umutlarını güçlendiren komisyonun aynı özgüvenli yaklaşımı son ana kadar devam ettireceğine inanıyorum. Komisyon raporunun, sürecin önünü açacak öneri ve değerlendirmeleriyle müteakip adımlar için ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum. Bunun yolu da sağduyuyla ve samimiyetle hareket ederek bu tarihi süreci, başta günlük siyasetin geçici tartışmaları olmak üzere, küçük hesaplara kurban etmemekten geçiyor. Biz ilk günden beri bu hassasiyetimizi koruyoruz ve koruyacağız.”
MA














