Savaş politikalarının yarattığı ekonomik yıkım, ömrünü çalışarak geçiren emeklilerin yaşamını her geçen gün zorlaştırıyor. Bütçede Silahlanma ve güvenlik harcamaları arttıkça, maaşlar eriyor, geçim sıkıntısı derinleşiyor. 2021 Tüm Emekliler Sendikası (Tüm Emekli-Sen) Mersin Şube Başkanı Hüseyin Kurt, uygulanan ekonomi politikalarının zenginleri büyütürken emeklileri yoksullaştırdığını belirtti. Kurt, “Ne yazık ki neoliberal politikalar her geçen gün bizleri fakirleştiriyor. Maaşlarımız temel ihtiyaçlara bile yetmiyor. 16 bin 500 lira alan bir emekli, kirasını ödeyemez hale geldi. Yıllar önce bir emekli maaşı asgari ücretin yüzde 40 fazlasıydı; şimdi bir tam, bir çeyrek, bir de gram altına düştü. Alım gücümüz dibe vurdu” ifadelerini kullandı.
‘KAYNAKLAR SAVAŞ BARONLARINA GİDİYOR’
Savaş politikalarının ülke ekonomisini çökerttiğini söyleyen Kurt, “Ülkede neoliberal politikaların sürmesi için askeri tahakküme ihtiyaç duyuluyor. Bu da halkın kaynaklarının savaş baronlarına, inşaat milyarderlerine aktarılması anlamına geliyor. Demokrasi ve barış tesis edilmeden refah mümkün değil. Emekçiler, köylüler, öğrenciler bir araya gelirse bu düzen değişir” diye konuştu.
‘BU DEVLET UTANMIYOR’
Emekli Sıdıka Gündüz, geçmişte emekliliğin güvenli bir yaşam anlamına geldiğini ancak bugün hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü ifade ederek, “19 bin lira maaş alıyorum, kiralar da aynı seviyede. Et 750 lira, meyve 100 lirayı geçti. Tek maaşla sadece kira ödenir. Şansım var ki evim var; ama kirada olan arkadaşlarımın durumuna bakınca utanıyorum. Bu devlet utanmıyor. Gelir dağılımı çok kötü, ekonomi politikaları değişmezse bu durumdan çıkış olmaz” diye belirtti.
‘SAĞLIK VE İLETİŞİM BİLE LÜKS’
Emekli Osman Koçak ise artan giderlere dikkat çekerek, “Telefon 500 lira, elektrik 500’den bin 500’e çıkıyor. Devlet işlemlerini e-devletten yapıyoruz, dolayısıyla telefon zorunluluk. Sağlık hizmetleri de sözde ücretsiz, ama katılım payı, ilaç farkı derken borçsuz yaşamak imkânsız hale geldi” şeklinde konuştu.
Koçak, savaş politikalarının toplumsal bölünmeyi derinleştirdiğini belirterek, “Kapitalist sistemde üretim kâr için yapılır. Kâr tarımda değil, savaş sanayisinde görülüyor. Türkiye’de nüfusun yüzde 1’i gelirin yüzde 25’ine sahip. Birileri kaybederken birileri kazanıyor. Göçlerle işçiler birbirine düşman ediliyor. Oysa çözüm, emekçilerin çıkarlarının ortak olduğunu kabul etmesidir. Türk’üyle, Kürt’üyle, işçisiyle, emeklisiyle yan yana durmadan hiçbir sorun çözülmez.”
MA / Abdulkadir Ayten – Mehmet Güleş
