Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), “2025 Yılında Eğitimde Neler Oldu?” başlıklı raporunu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, 2025 yılının eğitimde “piyasacı” ve “dini eğitim” merkezli uygulamaların kuşatması altında geçtiği vurgulanırken; ekonomik krizin öğrenciler, veliler ve eğitim emekçileri üzerindeki yıkıcı etkileri çarpıcı verilerle gözler önüne serildi.
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” Tartışmaların Odağında
2025 yılına damga vuran en önemli gelişme, kademeli olarak hayata geçirilen “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” oldu. Eğitim Sen, bu modelin bilimi, sanatı ve felsefeyi dışlayarak “inanç temelli” bir yapıyı merkeze aldığını savundu. Müfredatın “sadeleşme” adı altında içeriğinin boşaltıldığı ifade edilirken, ÇEDES ve benzeri projelerle pedagojik formasyonu olmayan din görevlilerinin okullarda “manevi danışman” sıfatıyla görev yapmasının laik eğitim ilkesine ağır darbe vurduğu belirtildi.
Çocuk Hakları İhlalleri ve İş Cinayetleri
Raporun en sarsıcı bölümlerinden birini çocuk işçiliği ve hak ihlalleri oluşturdu:
Çocuk İşçiliği: Türkiye’de yaklaşık 2,3 milyon çocuk işçi bulunurken, 2025 yılında 91 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Eğitim Dışı Kalanlar: 611 binden fazla çocuk örgün eğitimin dışında kaldı. Bu çocukların yaklaşık yarısını kız çocukları oluşturuyor.
MESEM Eleştirisi: Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) üzerinden çocuk emeği sömürüsünün kurumsallaştığı ve öğrencilerin “ucuz iş gücü” olarak fabrikalara sürüldüğü vurgulandı.
Okullarda Açlık ve Hijyen Krizi
Ekonomik krizin gölgesinde geçen 2025 yılında, öğrencilerin en temel ihtiyaçları dahi karşılanamadı:
Beslenme Sorunu: Eğitim Sen’in “okullarda bir öğün ücretsiz yemek” talebi MEB tarafından karşılık bulmadı. Binlerce öğrenci okula aç gitmek zorunda kaldı.
Temizlik ve Güvenlik: 60 bini aşkın devlet okulunda kadrolu personel yetersizliği nedeniyle temizlik işleri velilerin sırtına yüklendi veya öğretmenler/öğrenciler tarafından yapıldı.
Eğitim Maliyetleri: Anayasal bir hak olan parasız eğitim kağıt üzerinde kalırken; kayıt bağışları, kırtasiye ve servis ücretleri veliler için karşılanamaz düzeye ulaştı.
Eğitim Emekçileri: “Alım Gücü Dip Noktada”
Öğretmenlerin ve eğitim personelinin ekonomik ve sosyal haklarındaki gerileme 2025’te de sürdü:
Maaşlarda Büyük Erime: On yıl önce maaşıyla 14 çeyrek altın alabilen bir öğretmen, 2025 yılında 5 çeyrek altın bile alamaz hale geldi.
ÖMK ve Kariyer Basamakları: Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile getirilen “uzman/başöğretmen” ayrımı, iş barışını bozarak öğretmenler arasında hiyerarşi yarattı.
Atama ve Mülakat: Ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen varken, 100 bine yakın öğretmen açığı “ücretli öğretmenlik” gibi güvencesiz yöntemlerle kapatılmaya çalışıldı. 1 Ocak 2025’te yürürlüğe giren Milli Eğitim Akademisi ise öğretmen yetiştirme sistemini üniversitelerden koparıp siyasi denetime açtığı gerekçesiyle eleştirildi.
Üniversitelerde “Kayyım” ve “Barınma” Krizi
Yükseköğretim alanı, 2025 yılında hem akademik özgürlüklerin kısıtlandığı hem de öğrencilerin yaşam mücadelesi verdiği bir mecra oldu:
19 Mart Direnişi: İstanbul Üniversitesi’ndeki diploma iptalleriyle başlayan süreç, gençliğin barınma, beslenme ve kayyım rektör baskılarına karşı sokağa çıktığı bir direnişe dönüştü.
Akademik Çürüme: Adrese teslim kadrolar, nepotizm (akraba kayırmacılığı) ve mobbing iddiaları üniversitelerin bilimsel saygınlığını zedeledi.
Vakıf Üniversiteleri: Bu kurumların “ticari işletme” gibi yönetildiği, çalışanların ise “modern kölelik” koşullarında güvencesiz bırakıldığı ifade edildi.
Güvenli Okul ve Deprem Gerçeği
23 Nisan’da İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem ve sonrasında farklı illerde meydana gelen sarsıntılar, okul binalarının dayanıksızlığını tekrar gündeme getirdi. MEB’in binalara dair dayanıklılık raporlarını şeffaf bir şekilde paylaşmadığı belirtilirken, kaynakların “rant projeleri” yerine “güvenli okullara” ayrılması gerektiği hatırlatıldı.
Eğitim Sen’in Çağrısı: “2026 yılına girerken, bilimin rehberliğinden uzaklaşan ve piyasaya teslim edilen bu sisteme karşı; kamusal, laik ve anadilinde eğitim mücadelesini tüm kesimlerle birlikte büyütmeye kararlıyız.”
Haber Merkezi












