Almanya’nın Frankfurt kentindeki Rebstockpark alanında “Ma ne Xorasan, ma ne Tunceli! Ma Dersim me!” (Ne Horasanlıyım ne de Tunceliliyim, ben Dersimliyim) sloganıyla 15. Avrupa Dersim Kültür Festivali düzenlendi.
Asimilasyona karşı direnişi ifade etmek, kültürel değerleri yaşatmak, tarihsel hafızayı canlı tutmak ve toplumsal dayanışmayı büyütmek amacıyla düzenlenen ve ikinci gününde devam eden festivalde alan, Dersim kültürüne ait görseller, tarihi şahsiyetlerin fotoğrafları, yazarların imza stantları ve Dersim mutfağına özgü lezzetlerle renklendi.
GULBANG TÖRENİ
Yoğun katılımla başlayan festival, sabah saatlerinde düzenlenen “Kadın sorununda cins ve inanç kırımı” panelinin ardından Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Zeynel Kete’nin konuşması ve gulbang töreni ile açıldı. Konuşmasında Aleviliğin barışçıl özüne vurgu yapan Kete, bu değerlerin Alevi toplumunun temel taşı olduğunu ifade etti. Kete, ayrıca, Kürt toplumu ve Kürt Alevilerin tarih boyunca maruz kaldığı katliamları da hatırlattı.
Açılış konuşmalarının ardından festival, govend gösterisi ve DAKME müzik grubunun sahne almasıyla devam etti.
DÖNÜM NOKTASI
Daha sonra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim Milletvekili Ayten Kordu, PKK’nin fesih kararına değinerek bu sürecin önemli ve tarihsel bir dönüm noktası olduğunu belirtti. PKK’nin öncü kadrolarından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’u anan Ayten Kordu, “Dersim halkı iki yiğit evladını kaybetti. İki hakikat yolcusunu sevgi ve saygıyla anıyorum” dedi. Ayten Kordu ayrıca, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na değinerek, toplumun tüm kesimlerini bu çağrı etrafında birleşmeye ve demokratik bir toplum inşa etmeye çağırdı.
ALEVİLERE DÖNÜK KATLİAM
Suriye’de Alevilere yönelik süregelen katliamlara da dikkat çeken Ayten Kordu, “Tarih boyunca devam eden Alevi katliamları zihniyeti hâlâ canlı ve sürüyor” dedi.
TARİHSEL DİRENİŞ VE HAFIZA
Ardından konuşan Dep (Karakoçan) Belediye Başkanı Cafer Uğur, festivalin yalnızca bir kültürel etkinlik değil, aynı zamanda Dersim’in tarihsel direnişini ve yaşanan acıları hatırlatma zemini olduğunu ifade etti. 1938 Dersim Katliamı’nın halkın hafızasında hâlâ çok taze olduğunu belirten Uğur, bugün de Kürdistan’ın birçok bölgesinde olduğu gibi Dersim’de de insansızlaştırma politikalarının sürdüğünü, halkın büyük bir kısmının Dersim dışında yaşamaya zorlandığını söyledi.
‘YÜZÜNÜZÜ DERSİM’E ÇEVİRİN’
Uğur, gençlere hitaben de şu çağrıda bulundu: “Yüzünüzü Dersim’e çevirin ve orada yaşayın. Yeni süreçle birlikte savaş ve katliamların sona erdiği özgür bir Kürdistan’da buluşmak dileğiyle.”
MA
