Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (DAKAH-DER), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 6 Şubat depreminin vurduğu kentlerden Semsûr’da 5 ay boyunca yürüttükleri çalışmalara ilişkin “Deprem ve Kadın” konulu forum düzenledi.
Toplantıda ilk olarak yapılan çalışmalara dair sinevizyon gösterimi yapıldı.
‘KADINLARIN İHTİYÇLARI GÖZ ARDI EDİLDİ’
Ardından 5 aylık çalışmalarını anlatan Saha Koordinatörü Berivan Matyar, “Mayıs’tan Eylül’e kadar gece gündüz demeden kadınlarla bir arada kaldık, çalışmalarımızı yürüttük. Sahaya gitmeden önce kadınlara insani yardım dayanışmasında bulunduk. Kadınların ihtiyaçları çok göz ardı edildi ve çok gündeme girmedi. Ekip olarak 1 Mayıs’ta çalışmalara başladık. Hukuk eğitimi gerçekleştirdik. Sivil toplum örgütleriyle de çalıştık. Özgür Kadın Hareketi’nin (Tevgera Jinên Azad-TJA) ve feminist grubunun da orada çadırı vardı. Ortak bir çadır vardı ama çok küçüktü. Bizlerde çadırı büyüttük ve kafe tarzına getirdik. Kadınlar rahatlıkla geldiler ve orası kadınlar için nefes alabilecek bir yer haline geldi. Her gün her an çadırlara girip kadınlarla konuşuyorduk. Orada kadınlar arası bir köprü görevi görüyorduk. Çok farklı yapılar mesela Kürt, Türk, Suriyeliler, Araplar vardı ve kadınlar hiç bir arada bulunmuyorlardı. Büyük bir çaba ile tüm kadınları bir araya getirdik. Atölyeler düzenledik. Kadınlar arasında ciddi bir dayanışma hali de vardı” dedi.
‘HUKUKİ DESTEK’
Hukuksal olarak destekte bulunmak için Semsûr’a giden avukat Şirvan Yakut da yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Yakut, kadınlara ilk elden ulaşabilecekleri yetkili mercileri ve açabilecek davalar, idari ve tazminat davalarını nasıl açabileceklerini hakkında bilgilendirmelerde bulunduklarını aktardı. Yakut, “Mülteci hakları eğitimimiz oldu. Depremde yaşanan can kayıplarından dolayı mirasla ilgili eğitimlerimiz oldu. Sonrasında 6284 sayılı kanunu, velayet, nafaka gibi konular hakkında eğitimler verdik. Hukuk eğitimlerin yanı sıra sağlık eğitimleri de vardı. Ayrıca sağlığa dair kılavuz ve bilgi metinleri vardı. İlk olarak kadınların konuşurken çekindiğini gördük. Sonraki eğitimlerde tabuların yıkıldığını ve kadın sayısının arttığını görebildik. Eğitimlerin yanı sıra kadın buluşmalarımız vardı” diye belirtti.
Akabinde de depremzedelere dair öneriler sıralandı. O öneriler şöyle:
“* Depreme dair yasal mevzuat güvenilirliği ve hesap verilebilirliği insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği merkez alınarak yenilenmelidir.
* Ayrımcılıklar ortadan kaldırılmalı.
* Yasal mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması sağlanmalıdır.
* Yaşanan afetler sonrasında veri toplama süreçleri hızlı ve şeffaf olmalı.
* Gerekli komisyonlar kurulmalı. Deprem sonrası hayatta kalanlar için kapsamlı bir onarım programı hazırlanmalı.
* Yerel yönetimlerin kapasitesi arttırılmalı.(Yardım- toplanma ve adalete erişim) Yerel yönetimler arasında işbirliği ve koordinasyon sağlanmalı, güçlendirme çalışmaları yapılmalı. Bu güçlendirme çalışmalarına yerel halkın özellikle kadınların katılımı da teşvik edilmeli, bu yönde bilinç yaratılmalı.
* Hafızalaştırma ve arşivleme çalışmaları yapılmalı.
* Sivil toplum dayanışma ağı reddedilmemelidir. Bilgi paylaşımı ve deneyim aktarımları sivil toplum kurumları arasında arttırılmalıdır.
* Adalet mekanizmalarının uygulanmasını desteklemek üzere savunuculuk çalışmaları gerçekleştirilebilir.
* Kadın, LGBTİ+ ve sığınmacı göçmenlerin adalet arayışı ve onarım süreçlerinde sivil toplumun aktif rol alması sağlanmalı.”
MA