İzmir Tabip Odası, depremde hasar gören İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın hizmet için başka bir binaya taşınması beklenirken boşaltılmasına tepki göstererek, bu durumun ciddi halk sağlığı sorununa neden olacağını belirtti.
Ege Denizi’nde, 30 Ekim’de merkez üssü İzmir’in Seferihisar ilçesi açıkları olan 6,9 şiddetinde deprem meydana geldi. Türkiye ve Yunanistan’da 119 kişinin yaşamını yitirmesine ve 1053 kişinin ise yaralanmasına neden olan depremde, 17 bina yıkılırken, çok sayıda bina hasar gördü. Depremde ağır hasar gören yapılardan biri de İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı binasıydı. Merkez’in yeni bir binada ya da yıllar önce yapılan kendi gerçek binasında hizmet vermesi beklenirken boşaltıldı. Burada çalışanlar da İlçe Sağlık Müdürlüklerine dağıtıldı. İzmir Tabip Odası ve Çevre Komisyonu, yazılı açıklamayla Laboratuvarı’n boşaltılmasına tepki gösterdi. Açıklamada, her ilde kurulu bulunan Halk Sağlığı Laboratuvarları’nda, çevre sağlığı alanında Sağlık Bakanlığı sorumluluğundaki içme-kullanma suları, kaynak suları, doğal mineralli sular, kaplıca suları, havuz suları, yüzme sularının ruhsat, denetim ve kontrol izlenmesi ile suda legionella analizleri, talassoterapi amaçlı deniz suyu analizleri ve hemodiyaliz çözeltilerinin dilüsyonunda kullanılan suların analizlerinin yapıldığı ifade edildi.
SALGINLARA KARŞI HALK SAĞLIĞI
Laboratuvarın kapatılmasının ciddi bir halk sağlığı sorunu yaratacağına dikkat çekilen açıklamada, “Çok sayıda kimyasal ve mikrobiyolojik analizi yapan ve akredite olan İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı’nda artık içme, kullanma, kaynak ve doğal suların, kaplıca, havuz, deniz suyu ile hemodiyaliz çözeltilerinin dilüsyonunda kullanılan suların analizleri yapılamayacak. Kovid-19 salgınında da toplum olarak iyice kavradığımız gibi salgınlara karşı halkı korumak için en önemli silahlarımızdan biri aşıdır. Ne yazık ki aşı üretimi yapan tek kurumumuz olan ve 1928 yılında kurulan Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitümüz ’de aşı üretimi 1997 yılında sonlandırılmıştı. Enstitü sadece aşı ve serum üretimi değil, aynı zamanda ilaç kontrolü hizmetleri yapan ve uzmanlık eğitimi veren bir kurum iken, önce adı değiştirilip Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı oldu. 2 Kasım 2011 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanan 663 sayılı kararname ile Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Halk Sağlığı Kurumu’na devredilerek kapısına kilit vuruldu” denildi.
ÖZEL ŞİRKETLERİN İNSAFINA BIRAKILMAMALI
İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarının kapatılması, laboratuvara ait cihaz ve malzeme alt yapısının nereye taşınacağı hakkında belirsizliğin sürdüğü belirtilen açıklamada, Urla’daki depoya gönderileceği iddiasının da gündemde olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Kimyasal ve mikrobiyolojik su analizlerinin özel şirketlerin insafına terk edilmesi, her biri kendi alanında uzun yılların eğitim ve tecrübesine sahip olan personelin İlçe Sağlık Müdürlüklerine dağıtılması kabul edilemez. Ayrıca alınan bu karar İzmirlileri tam da pandeminin ve depremin bir araya geldiği günümüz koşullarında içme ve kullanma suyundan yayılacak bir bulaşıcı hastalık tehdidine açık hale getirmiştir” ifadeleri yer aldı.
YANITLANMASI İSTENİLEN SORULAR
Açıklamada, İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın kapatılmasına ilişkin şu sorular yönetildi:
“*Depremde binası hasar gören İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı halen boş bulunan İzmir Konak Doğumevi Binası’na veya bugün İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı tarafından kullanılan kendi gerçek binasına neden taşınmadı ve yılların getirdiği birikimi göz ardı edilerek kapatıldı?
*İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın tüm değerli cihazlarının İzmir’in Urla ilçesindeki bir depoya kaldırılacağı iddiası ne anlama gelmektedir? Yoksa binadaki deprem hasarı bahane edilerek laboratuvarın tamamen kapatılması mı amaçlanmaktadır?
*İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın yapmakla sorumlu olduğu klinik kan analizleri için bir süredir özel şirketlerden hizmet alınırken, şimdi de deprem sonrası su numuneleri ve diğer klinik dışı numuneler Aydın ve Afyon Halk Sağlığı Laboratuvarı’na gönderilmeye başlanmıştır. Bu durum süreklilik kazanacak mıdır? Kazandığı takdirde İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın cihaz ve arşivi nereye taşınacaktır? Üstelik bu cihazların bir süre çalışmaması telafisi mümkün olmayan zararlara da yol açacaktır.”
İzmir Halk Sağlığı Laboratuvar binasının, İzmir Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Başkanlığı tarafından idari hizmetlerin yürütüldüğü binaya taşınması talep edilen açıklamanın devamında, İzmir Halk Sağlığı Laboratuvarı’nın bir an önce açılması istendi.
MA
