Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AKP Êlih İl Kongresi’nde yaptığı konuşmasında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM) Kürtçe eğitimi engellediğini ileri sürerek, “DEM Partililer Kürtçe kurslarını ve Kürtçe seçmeli dersinin açılmasını engelliyor” sözlerini sarf etti. Konuya dair yazılı açıklama yapan DEM Parti, Bakan Tekin’e yanıt verdi.
DEM Parti Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu tarafından “Anadilde eğitim hakkı için mücadele, partimizin varlık gerekçesidir” başlığıyla yapılan açıklamada, “Bakanın bu açıklamalarını, gerçeklikten kopuk, kendini aklama ve suçluluğun inkarı girişimidir. Belli ki iktidar her olayda olduğu gibi sebebi olduğu tüm sorunları inkar ederek, suçlamada bulunarak yeni hesaplar yapmaya çalışmaktadır. Oysaki gerçek gizlenmeyecek kadar açık, yaşanılanlar çarpıtılmayacak kadar ortadadır” denildi.
‘YASAKLARDAN HABERİ YOK MU?’
Tekin’in bunları söylerken iktidarda olan partisinin, Meclis Kürtçeyi bilinmeyen dil ilan ettiğini, belediyelerin yaya geçitlerinde yazdığı “Pêşi Peya” trafik uyarı yazıların silinmesi için valiliğe genelge gönderdiğini, atadığı kayyımların ilk iş olarak Kürtçe tabelaları indirdikleri, web sitelerinden ve sanal medya hesaplarından Kürtçeyi kaldırdıkları, Kürtçe kreşleri kapattıkları, Kürtçe konserleri yasaklattığı hatırlatıldı. Tekin’in sıralanan yasaklardan haberinin olup olmadığı sorulan açıklamada, şunları kaydedildi: “2016 yılında halkın kendi imkanları ile açtığı tek Kürtçe özel okul olan Ferzad Kemanger iktidarın idari kararı ile kapatılmadı mı? 24 Eylül 2024’te Kürtçe kurslar veren Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk ile Anka Dil ve Sanat Eğitim Kooperatifi’nin basılarak onlarca kişi Kürtçe dersler verdikleri iddia edilerek gözaltına alınmadı mı? Kürt sanatçıların konserlerinin yasaklanmasının üzerinden daha bir hafta bile geçmedi.
AMED’DE KÜRTÇE ANKARA’DA BİLİNMEYEN DİL
DEM Parti ve siyasi geleneği, kurulduğu günden bu yana başta Kürt dili olmak üzere Türkiye’deki halkların okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar anadilinde eğitim alması ve anadillerin kamusal alanlarda özgürce kullanılabilmesi için mücadele etmiştir. Milyonlarca nüfusa sahip bir halkın anadili talebinin bizim mücadelemiz sonucu kazanılmış olan seçmeli dersler ile karşılanamayacağı tarafımızca defaten dile getirilmiştir. Kürt halkının yüzyıllık mücadelesi sonucu elde ettiği kazanımları AKP-MHP iktidarı halkımıza bir lütuf gibi sunmakta ancak diğer taraftan da Kürde ve Kürtçeye dair her çalışmayı terörize etmeye çalışarak engellemektedir. İktidar bu ikiyüzlü politikanın üzerinden prim elde etmeye çalışarak, Kürtçe seçmeli derslere atanması beklenen binlerce öğretmenin atamasını yapmayarak kendini zaten ifşa etmektedir. Haftada 2 saat gibi komik bir zaman ayırdıkları Kürtçe seçmeli dersleri bile velilere ve öğrencilere seçtirmemek için okul müdürleri eliyle türlü oyunlar oynayan bu iktidar, Kürtçenin önündeki en büyük engeldir. Amed’e gidip 2 kelime Kürtçe konuşup Kürtlerden oy koparmaya çalışması, Ankara’ya döndükten sonra
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Eğitim hakikatin çarpıtılması değil, öğretilmesi ve özümsetilmesidir. 85 milyonluk bir ülkenin Eğitim Bakanının gerçekleri bu denli çarpıtması eğitim ve ülke için utanç vericidir. Çürümenin kaynağı tam da bu noktada aranmalıdır. Partimiz, bir halkın dilini onun varlık gerekçesi olarak görmekte ve öyle tanımlamaktadır. Partimiz, asimilasyon sürecine alınan Kürt halkının diline en ufak katkıda bulunan her türlü girişime destek olmuş, bunu ısrarla vurgulamıştır. Sayın Bakana diyeceğimiz şu ki: ‘Kürtçe anadilinde eğitimin önünde duran tüm engelleri kaldırın, dil kurslarını, okulları, kreşleri açın, kampanyalar yürüterek öğrencileri biz bulacağız. DEM Parti olarak anadilinde eğitim hakkından asla geri adım atmayacağız.”
MA