Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Meclisi ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, “Emeğin Özgürlüğü ve Demokratik Toplum İçin 1 Mayıs’a” şiarıyla Beyoğlu’nda bulunan DEM Parti İstanbul il binasında 1 Mayıs deklarasyonunu açıkladı.
DEM Parti İl Eş başkanı Arife Çınar, 1 Mayıs’ın bir direniş bayramı olduğunu vurgulayarak, erkek egemen zihniyetin kadın emeğini sömürülmesine ve derinleşen eşitsizliğe karşı, tüm kadınları ve hakları 1 Mayıs’ta Kadıköy’de alanlara davet etti.
‘GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE KATILACAĞIZ’
Ardın metni okuyan DEM Parti İstanbul Emek Komisyonu’ndan Seyfettin Gülengül, parti olarak bu yıl 1 Mayıs’a “Emeğin Özgürlüğü ve Demokratik Toplum İçin 1 Mayıs’a!” şiarıyla hazırlandıklarını belirtti. 1 Mayıs’a güçlü bir şekilde katılacaklarının altını çizen Gülengül, “Bu yıl 1 Mayıs’a; işsizliğin, yoksulluğun ve hayat pahalılığının derinleştiği, milyonların güvencesiz koşullarda çalıştırıldığı, alım gücünün ağır vergilerle ve yüksek enflasyonla yok edildiği bir dönemde giriyoruz. Emekçiler açısından yoksulluk artık sistematik bir gaspa dönüşmüş durumda. İktidarın uyguladığı ekonomi politikaları; asgari ücretin açlık sınırının altına itilmesi, tüm ücretlerin eşitlenmesi, emeklilerin sefalete mahkum edilmesi, genç işsizliği ve kadın yoksulluğunun tavan yapmasıyla birlikte toplumu derin bir ekonomik buhrana sürüklüyor. Bu politikalar, yoksul halkların boğazındaki eli daha da sıkmaya devam ediyor” dedi.
Gülengün, “Kadınların isyanı da dinmiyor. 8 Mart’ta bir kez daha cesaret, coşku ve kitlesellikle alanları dolduran kadınlar, değişimin öncüsü oldu. Kürt halkı ve demokrasi güçleri ise, 2025 Newroz’un da Türkiye’nin dört bir yanında tecride, çözümsüzlüğe ve savaşa karşı görkemli bir duruş sergiledi. Bu kararlılık, 1 Mayıs alanlarına taşınmalı, meydanlarda büyütülmelidir” diye belirtti.
‘YAN YANA GELME ZAMAN’
İşsizliğin yanı sıra barış ve özgürlük taleplerinin 1 Mayıs meydanlarında yan yana getirme zamanı olduğunu dile getiren Gülengül, “2025 1 Mayıs’ı, siyasal ve toplumsal gelişmelerin hızlandığı bu dönemde daha da anlam kazanmıştır. Yakın dönemde iki önemli gelişme ön plana çıkıyor. Birincisi, 19 Mart’tan bu yana büyüyen toplumsal öfke ve özellikle genç kuşaklarda artan iktidar karşıtı tepki, İkincisi ise Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihinde kamuoyuyla paylaştığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısıdır. Bu çağrı, yeni bir toplumsal ve siyasal sürecin başlangıcıdır. Sayın Öcalan’ın ‘Her kesimin kendisini esas aldığı sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmalar ancak demokratik toplumun ve siyasal alanın varlığıyla mümkündür’ sözü, işçi sınıfı ve emekçilere büyük sorumluluklar yüklemektedir. Aynı zamanda bu süreç, yeni olanaklara da işaret etmektedir” diye konuştu.
‘1 MAYIS’TA KADIKÖY’DE OLACAĞIZ’
Gülengül, taleplerini şöyle sıraladı: “Kaynakların savaşa değil, emekçilerin yararına kullanılmasını sağlayacaktır. Ekmeğimizi büyütecek, yoksulluğun değil paylaşımın önünü açacaktır. Örgütlenme özgürlüğünü güçlendirecek, demokrasiye alan açacaktır. Hak aramanın, itirazın ve mücadelenin önündeki engelleri kaldıracaktır.”
Gülengül, “27 Nisan Pazar günü saat 16.00’da, Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda, Beyoğlu Hacı Ahmet Parkı’nda, Başakşehir Şahintepe mahallesinde, ‘Emeğin Özgürlüğü ve Demokratik Toplum İçin 1 Mayıs’a!’ şiarıyla buluşuyoruz. Herkesi bu forumlarda sözünü söylemeye, ortak mücadeleye davet ediyoruz. 8 Mart’ın cesaretiyle, Newroz’un coşkusuyla 1 Mayıs’ta emeğin özgürlüğü için alanlarda olacağız” dedi.
MA
