Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gülistan Kılıç Koçyiğit, Ortadoğu’da yaşanan savaşlarda çözümsüzlüğün giderek derinleştiğini, bundan kaynaklı halkların öldürüldüğünü, halkların yaşam alanlarını bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Daha fazla barışçıl müzakere için herkesin kolları sıvaması gerektiğini ve bu konuda da uluslararası kurumların da sorumluluk üstlenmesi gerektiğini ifade etmemiz gerekiyor” dedi.
KOMİSYON GÜNDEMİ
Kürt sorunun çözümü bağlamında kurulması planlanan komisyon tartışmalarına da değinen Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un partilerin Grup Başkanvekillerini ziyaret etme durumunun olabileceğini ifade etti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Toplumsal barış ve demokratikleşme komisyonu ile ilgili bir görüşme daveti var. Her şeyden önce bu davetten büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bütün partilerin buraya çağrılmış olmasından büyük memnuniyet duyduğumuzun altını çizmek istiyoruz. Evet, Meclis’in çalışma dönemine ara vermeden yani tatile girmeden önce bu girişimin başlatılmış olması ve devamı için de yola konulmuş olmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Komisyon için biz de bir taslak çalışma yaptık ve hazırlığımız var. Bu hazırlık daha ziyade ortaklaşmaya ve uzlaşıya katkı mahiyetinde bir hazırlıktır” diye konuştu.
ŞEFFALIĞIN KAPISINI ARALAR
Gülistan Kılıç Koçyiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu komisyonun en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla kurulması önceliklerimizden birisidir. En önemlisi de İmralı’da yürütülen görüşmelerde Sayın Öcalan’ın sıkça altını çizdiği yasal çerçeve açısından da bu sürecin bir ön hazırlık olarak ele alınması ve bu yönlü şekillenmesi de bizler açısından çok önemlidir. Bir diğer önemli başlık; komisyonun hem kamuoyu hem de Meclis’te barıştan ve demokrasiden yana olan partiler açısından sürecin şeffaflaşmasına hizmet etmesidir. Yine komisyonun geçici bir şekilde değil kalıcı olmasını önemsiyoruz.
TOPLUMDAKİ KESİMLERLE TEMAS KURMALI
Salt bir rapor yazan bir komisyondan ziyade, uzun soluklu çalışan, ilerledikçe yeni başlıklar açan ve tavsiyelerde bulunan esaslı bir yapıda olması gerektiğini de ifade etmek isteriz. Yalnızca siyasi partilerle sınırlı kalan bir komisyon çalışması değil, toplumun birçok kesimiyle temas kuracak bir komisyon olmalı diye düşünüyoruz. O anlamıyla, geçmişte de söyledik; teknik bir komisyondan bahsetmiyoruz. Barışın kalıcılaşmasına aracılık edecek, meseleyi kökten ele alabilecek, derinleştirerek tartışabilecek, gerçekçi önerileri değerlendirebilecek bir çalışmadan ve mekanizmadan bahsediyoruz. Eminiz ki komisyonun yürüteceği çalışmalar, barış meselesinde TBMM’nin tarihsel rolünü oynamasına vesile olacaktır. O açıdan, parlamento zemininin barış zeminine dönüşmesi, 86 milyon yurttaşın çıkarına ve yararınadır. Bu hepimizin barışıdır ve hepimiz buna sahip çıkmalıyız.
CEZAEVİNDEKİ UYGULAMALAR
‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı, Sayın Öcalan’ın çağrısını konuştuğumuz bu süreçte ister istemez gözümüz kulağımız cezaevlerinde ve hükümetin uygulamalarında, bu uygulamaların düzeltilip düzeltilmediğinde, hukuksuzlukların giderilip giderilmediğinde. Herkes bizler de bütün kamuoyu da cezaevinde yakınları olanlar da bakıyor. Ama ne yazık ki Türkiye cezaevlerine dönüştü. En karanlık ve kaotik gündemlerimizden birisi olarak ne yazık ki cezaevi gerçeğidir. Cezaevindeki hak ihlalleri ağır hasta mahpusların yaşadığı mağduriyetler infaz gaspları artık hepimize yeter dedirtiyor. Artık yeter haksız infaz yakmalara yeter, hasta tutsaklara yönelik sistematik ihlallere, hak gasplarına yeter. Cezaevlerini ölüm evlerine ve eza evlerine dönüştüren pratiklere yeter diyoruz. Hukuksuz infaz yakmalar son bulmalıdır. İdare Gözlem Kurulları ortadan kaldırılsın dedik ama ne yazık ki ne sesimizi duyan oldu ne de bu konuda adım atan. Bugün hala bu kurullar eliyle siyasi mahpusların infazları yakılıyor, sistematik olarak özgürlükleri engellenmektedir.
DÜŞÜNCELERİNİ DEĞİŞTİRMEDİĞİ İÇİN
Ceza süreleri dolmuş olmasına rağmen, ‘pişmanlık göstermediği’ gibi soyut gerekçelerle insanlar özgürlüklerinden alıkonuluyor. Örneğin, hiçbir disiplin cezası olmayan, tahliye zamanı gelen bir tutuklu sadece düşüncelerini değiştirmediği için ‘iyi halli değil’ deniliyor ve dışarı çıkarılmıyor. İnfaz içinde infaz sistemi işletiliyor. Yani idari bir kurul eliyle yargısal sonuçlar doğuracak kararlar veriliyor ve bunu da siyasi bir intikam sürecinin parçası olarak işletiyor.
Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te kurulması planlanan komisyona ilişkin Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un tüm siyasi partilerin Grup Başkanvekillerini toplantı yapmaya davet ettiğini, parti temsilcilerinin Kurtulmuş ile yarın akşam Meclis’te toplantı gerçekleştireceğini paylaştı.
MA
