Din Alimleri Derneği (DADER) Êlih Şubesi, Petrol-İş Sendikası’nda konferans düzenledi. “Ey Bawermendno! Hûn Tev Bi Hev Re, Bi Komî Têkevin Aştiyê” pankartının açıldığı konferansa Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Rüştü Tiryaki, Êlih Barış Anneleri Meclisi, sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını Demokratik İslam Kongresi (DİK) Aktivisti Lokman Özdemir yaptı. Özdemir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı sonrasındaki gelişmelere uygun olarak Devletin de adım atması gerektiğini söyleyerek “Hasta ve siyasi tutsakların bir an önce tahliye edilmeli” dedi. Ardında Kuran-ı Kerim okundu.
‘İSLAM BARIŞ DİNİDİR’
İslam dininin barış dini olduğunu dile getiren DADER üyesi Ahmet Yılmaz, “Bu savaşın sonlanması için din âlimleri çağrı yapmıyor. Bu savaş sonrasında milyonlarca dolar para harcandı. Siyasi olarak Türkiye Devleti bu süreci barışla sonlandırırsa Ortadoğu ve Avrupa’nın en güçlü devleti olur” dedi.
DADER Êlih Eşbaşkanı Sebahat Acar, Kürt halkının da diğer halklar gibi dil, kültür ve sanat gibi en temel haklara sahip olduğunu söyleyerek, ” Artık korkacağımız bir durum yok. Bu günlerde herkesin elinden geleni sonuna kadar yapması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“HİZBULKONTRALARLA ÊLIH DİZAYN EDİLMEK İSTENDİ”
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş genel Başkanı Keskin Bayındır, konferansın düzenlemesinin önemli olduğunu belirterek, “90’lı yıllarda Hizbulkontra’larla bu şehrin dizayn edilmek istendi. Ama Kürt halkı bu uygulamalara rağmen buralara kadar geldi. Kürt halkı çektiği bunca acıya rağmen davasından bir adım bile geri adım atmadı. Her kesim kendi siyasetini sürdürmeye çalışıyor. Biz adalet ve barış için siyaset yapıyoruz” diye konuştu. Kürt halkının mücadelesinin güçlü olmasının sebebinin ‘Adalet ve Barış’ olmasından kaynaklandığını vurgulayan Bayındır, “Çünkü temelinde barış ve adalet var. Kendi diliyle kendi kültürüyle yaşama inancı var. Kürt halkı gibi mazlum halkların bu mücadelesinin altında adalet olduğu için anamızın ak sütü gibi helal bir mücadeledir” dedi.
“Biz sadece tek bir şehir, tek bir ilçeden ibaret değiliz” diyen Bayındır, Kürdistan’ın her şehrinde son zamanlarda yaşanan ölümlerin insan onuruna ters olduğunu söyledi. Beşiri’deki aile katliamını utanç olarak değerlendiren Bayındır, “Kürdistan’ın her yerinde kamera var. Gerilla kıyafeti giyen bir genç için yüzlerce polis anında gelir. Ama Kürdistan’ın her yerinde uyuşturucu kullanılmasına rağmen müdahale edilmiyor” ifadelerini kullandı.
MA
