Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen ve katledilen kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için her hafta Galatasaray Meydan’ında düzenledikleri eylemlerinin bin 74‘üncüsünü gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde Cumartesi Anneleri ellerinde karanfiller, kaybedilen ve katledilenlerin fotoğrafları ile Galatasaray Meydan’ında buluştu. Bu hafta jandarma tarafından evi basılarak gözaltında kaybedilen Yusuf Nergiz’in (70) akıbeti soruldu.
Cumartesi İnsanı Oya Ersoy, Yusuf Nergiz’in gözaltına kaybedilme hikayesini anlatarak, “Diyarbakır’ın Ofis semtinde yaşayan 6 çocuk babası 70 yaşındaki Yusuf Nergiz, Kulp ilçesi Tiyaks (Narlıca) köyünde bulunan tarım arazilerini ekip biçmek için köye gidip geliyordu. 30 Eylül 1997 tarihinde Yusuf Nergiz’in köydeki evi askerler tarafından basıldı ve gözaltına alınarak Kulp Merkez Jandarma Komutanlığı’na götürüldü. 3 Ekim 1997 tarihinde serbest bırakıldı. Serbest kaldığında, telefonla eşini arayarak olanları anlattı. Nergiz, evine gitmek için Amed minibüslerinin bulunduğu yere gitti. Burada kız kardeşiyle karşılaştı. Yaşadıklarını anlattı ve saat 11.00’de hareket edecek olan 21 AR 474 plakalı minibüse bilet aldığını söyledi. Ancak Yusuf Nergiz eve gelmeyince, ailesi onu aramaya başladı. Eşi Şahibe Nergiz, Yusuf’un aynı minibüste olduğunu öğrendiği Alaaddin Şahin adlı bir korucuya ulaştı. Şahin, Yusuf Nergiz’in minibüsten indirildiğini ve kimlik kontrolü için Zeyrek Jandarma Karakolu’na götürüldüğünü belirtti” diye konuştu.
‘BAŞVURULAR SONUÇSUZ KALDI’
Şahibe Nergiz’in, eşinin kaybedilmesiyle ilgili 7 Ekim 1997 tarihinde Diyarbakır Savcılığı’na başvurduğunu ve şikayette bulunduğunu dile getiren Oya Ersoy, “Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ve Kulp İlçe Jandarma Komutanlığı, Yusuf Nergiz’in kendi bölgelerinde gözaltına alınmadığını savcılığa bildirdi. Savcılık soruşturma başlattı ve arama emri çıkardı. Ancak bu süreçten hiçbir sonuç alınamadı. Nergiz, Kulp’ta gözaltında kaybedildi. Ailesi, 28 yıldır onun akıbetini öğrenmeye ve adalet aramaya devam ediyor. Ancak bu adalet arayışı, tıpkı diğer kayıplarımızın hikâyelerinde olduğu gibi, devletin sessizliği ve cezasızlık politikalarıyla sonuçsuz kalıyor. Kaç yıl geçerse geçsin; Yusuf Nergiz için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
MA














