İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 32 aydır haber alınamıyor. Hukukun askıya alındığı İmralı Adası’nda devam eden mutlak iletişimsizlik halinin son bulması için Kurdistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında düzenlenen eylem ve etkinlikler devam ediyor. Tecrit uygulamasının son bulması ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için 18 Kasım’da Gemlik’e “Özgürlük yürüyüşü” düzenlenecek.
Abdullah Öcalan’ın sağlık durumundan endişeli olduklarını belirten kardeşleri Mehmet ve Fatma Öcalan, tecrit uygulamasının son bulması için halka yapılacak yürüyüşe katılım çağrısında bulundu.
‘YASALARINI UYGULASINLAR’
Ağabeyi Abdullah Öcalan’ın sağlık durumundan endişe duyduklarını belirten Mehmet Öcalan, tecrit uygulamasıyla Türkiye’nin kendi hukuk normlarını çiğnediğini söyledi. Abdullah Öcalan’dan haber alamama durumunun 33 aya yaklaştığına dikkati çeken Öcalan, “Başkan hem ailesi hem de avukatlarıyla görüştürülmüyor. Eğer bir ülkede hukuk kişiye özel işletilirse, o ülkede yaşayan herkes bundan etkilenir. Devletten bir beklentimiz yok, sadece kendi hukuklarını uygulasınlar. Hukuken her tutsağın aile ve avukatlarıyla görüşme hakkı bulunuyor. Eğer devletin kendi koyduğu yasalara saygısı var ise, başkanın aile ve avukatlarıyla görüşmesi gerekiyor. Aile olarak çok endişeliyiz. İmralı Adası’nda ne oluyor bilmiyoruz, tutsaklar sağlar mı bilmiyoruz” dedi.
‘YOKTAN VAR OLDUK’
Tecrit uygulamasının son bulması için toplumsal tepkinin artması gerektiğine vurgu yapan Öcalan, “Bundan 50 yıl önce Kürdüz diyemiyorduk. Türkçe bilmediğimiz halde kendimizi Türk olarak tanımlıyorduk. Başkan ile birlikte başlayan Kürt özgürlük hareketinin mücadelesi sayesinde bugün kimliğimiz inkar edilemiyor. Kürdüz diyebiliyorsak, bu o mücadele sayesindedir. Başkan ile birlikte, Kürt özgürlük hareketi sayesinde yokluktan var olduk. Başkan kendi şahsi menfaati için hiçbir şey yapmadı, ne yaptıysa halk için yaptı. Bizi bu durumlara getirenlere saygımız olmalı. Partili olsun, olmasın bütün Kürtlerin kendileri için bu tecride tepki göstermesi gerekiyor. Biraz vicdanlı düşünmemiz lazım. Eğer tecride tepki göstermez isek, tarih bizi iyi yazmayacak” ifadelerini kullandı.
‘ÇÖZÜMÜN ANAHTARI BAŞKAN’IN ELİNDE’
Türkiye’de yaşanan kriz ve kaosun temelinde Kürt sorunu olduğuna dikkati çeken Öcalan, Kürt sorunun çözümü için Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin son bulması gerektiğini söyledi. Mehmet Öcalan, şöyle konuştu: “Kürt sorunu çözülmeden bu ülkeye demokrasi gelmez. Kürt sorunu herkesi etkiliyor. Bu gün ciddi bir ekonomik kriz var. İnsanlar evine ekmek alamıyor. Bu ekonomik sorunun temelinde Kürt sorunu var. Kürt sorununun çözüm anahtarı başkanın elindedir. İmralı kapıları açılmadan hiçbir sorun çözülmez. Her alanda kriz ve kaos var. Bu kriz ve kaosun nedeni İmralı Adası’nda devam eden tecrittir.”
ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜ’NE ÇAĞRI
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin son bulması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için 18 Kasım’da Gemlik’e yapılacak yürüyüşünün önemine değinen Öcalan, “Herkesin kendisi ve geleceği için bu yürüyüşe katılıp, ses çıkarması gerekiyor. Kürt sorununun çözümü, demokrasi, barış ve özgürlük için aydın, siyasetçi ve kurumların açıkladıkları deklarasyonlar önemliydi. Herkesin elinden ne geliyorsa tecridin son bulması için yapması gerekiyor. Kürt, Arap, Türk ve bütün kesimlere çağrım, demokrasi ve özgürlük için yapılacak yürüyüşe katılsınlar. İmralı kapılarının açılması için Kurdistan’dan Türkiye’ye, yönümüzü Gemlik’e verelim. Çocuklarımızın geleceği için bunu yapmak zorundayız” dedi.
‘HERKES DESTEK VERSİN’
Ağabeyini en son 8 yıl önce gördüğünü aktaran kardeşi Fatma Öcalan ise, şöyle konuştu: “Hiçbir haber alamıyoruz. Sağlık durumu nasıldır bilmiyoruz. Bir haber almak istiyoruz. Ancak devletin uyguladığı tecrit nedeniyle ağabeyimle görüşemiyoruz. Çok özledik, artık yeter. Bu tecridin son bulması için yapılacak yürüyüş çok önemli. Herkesin destek vermesi gerekiyor. Başkana sahip çıkın.”
Mahmut Altıntaş / MA
