Cezaevindeki yakınlarına ve arkadaşlarına para gönderen birçok kişiye “örgüte finansman sağlamaktan” hapis cezası verildi. En son İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyesi Hatice Orman’a, eşine ve siyasi tutsaklara para gönderdiği için 4 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Yargıtay’a itiraz yolu kapalı olan kararın İstinaf Mahkemesi tarafından onanmasının ardından Onaran, 10 Ekim’de Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Onaran’ın avukatı ve İHD Cezaevi Komisyonu üyesi Zeynep Ceren Boztoprak, müvekkiline ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğunu dile getirdi.
“PARA DEVLETİN KASASINA YATIRILIYOR”
Cezaevinin gönderilen paranın Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü (PTT) aracılığıyla yatırıldığını ifade eden Boztoprak, “Yatırırken orada isminiz, hesap numaranız, adresiniz belli. Yani kendinizi kamufle ederek, para yatırma gibi bir imkanınız yok. Yatırdığınız yer de PTT, yani devletin kasası. Bu para cezaevinde bulunan mahpusun hesabına geçiyor. Orada bu paranın kullanılması tamamen cezaevi idaresinin inisiyatifinde. Örneğin mahpus kendisine yatırılan parayı çekip diğer mahpuslar arasında dağıtma, paylaşma gibi herhangi bir tasarrufu hakkı yok. Sadece o parayla alışveriş yapabilir. Alışverişin kendisi de cezaevi idaresinin kontrol mekanizmasında” ifadelerini kullandı.
“SUÇSA DEVLET SUÇA ORTAK”
Cezaevindeki tutsaklara para yatırmanın suç olamayacağının altını çizen Boztoprak, “Dolayısıyla siz cezaevine hangi sebeple olursa olsun bir mahpusa para yatırdığınızda bu suçu işleme ihtimaliniz yok. Çünkü zaten devletin kontrolünde oluyor her şey. Eğer ‘Bu suç işlendi’ diyorsa savcılık, o zaman devlet de bu suçu işleyenlerden, çünkü devlet aracılık etmiş oluyor. Açıkçası böyle bir suç yok. Bu bir suç uydurma ya da yaratmadır. ‘Örgüt Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet’ ile bu fiil arasında hiçbir bağlantı yok. Bu suçun oluşması için örgütlü bir şekilde fon toplanması ve ‘terör örgütü’ olarak tanımlanan örgütlere bu fonun aktarılması lazım. Özetle bir insan cezaevinde bulunan birine para yatırdığı için suçlanamaz” diye konuştu.
EŞİNE PARA GÖNDERMESİ SUÇ SAYILDI
Benzer kimi dosyalarda beraat kararlarının verildiğini ve bu kararların emsal olduğunu dile getiren Boztoprak, Onaran’a verilen cezanın hukuksuz olduğunu vurguladı. Kararın gerekçesine değinen Boztoprak, “Gerekçeli kararda, ‘Örgüt Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet’ suçuna ilişkin olarak sanık tarafından PKK üyelerine fon sağlamak amacıyla, bu örgüt ile iltisaklı tutuklu ve hükümlü olan şu kişilere havale işlemi yaptığı ve bu parayı da kendi hesabından gönderdiği…’ deniliyor. Ama burada farklı kişiler var. Mesela Menderes Leylan, PKK’den tutuklu değil, başka bir davadan hükümlü ve Hatice’nin eşidir. Yani eşine para göndermiş. Yine ‘PKK ile iltisaklı’ diyor. Ancak gerekçeli karardaki isimlerden biri uzun yıllardır bağımsız, tarafsız koğuşunda kalıyor ve hiçbir örgütle de teması yok. Ayrıca yine uyuşturucu ticaretinden mahkum olmuş bir kişiye daha para yollamış. Biz bunu da belirttik. Ama bunlar dikkate alınmadı. Hatice’nin ‘örgütü finans’ niyetiyle para göndermediği burada çok açık bir şekilde bellidir. Çünkü parayı sadece siyasi değil, adli mahpuslara de göndermiş” şeklinde konuştu.
Kararın gerekçesinde “Vasisi değil, akrabası değil” denildiğini ifade eden Boztoprak, “Eğer vasisi ve akrabası olmayan birinin para yatırması suç ise devlet bunu engellemeli. Ya da para yatırmayı belli koşullara bağlaması gerekiyor. Mesela parayı yatıran kişilere soracak, ‘Kimsin’ diye. Çünkü eğer tutuklulara para yatırmak suç ise o zaman buna izin verilmemeli” dedi.
ÇOK SAYIDA TUTSAĞA PARA GÖNDERİLECEK
Bu durumu kabul etmediklerini ve cezaevine para yatırmanın, tutsaklarla dayanışmanın suç olmadığının altını çizen Boztoprak, “Biz bunu kabul etmiyoruz. O nedenle biz dayanışmamızı daha da artırmayı düşünüyoruz. Biz buna karşın bir kampanya düzenleyip pek çok kişiye para yatırmayı düşünüyoruz. Henüz bunun detayları belli değil, ama insan hakları savunucuları olarak böyle bir projemiz var. Çünkü bu suç değil. Herkes hakkında soruşturma, dava açsınlar. Kaç kişiye ceza verebilirler. Dayanışmanın önü kesilemez” diye belirtti.
“HAK SAVUNUCULARINA DESTEK OLMAK GEREKİYOR”
Devletin cezaevindeki insanların temel ihtiyaçlarını karşılaması gerektiğini vurgulayan Boztoprak, şöyle devam etti: “Ama böyle bir şey yok. Biz oradaki koşulları da biliyoruz. Kantinler çok pahalı, çoğu insanın ekonomik durumu yok, hesaplarına para yatırılmıyor. Bu durumda kantinden faydalanamıyor. Devlet bunu sağlamıyorsa o zaman bu insanlarla dayanışanlara da bu şekilde ceza kesmemeli. Bizler cezaevlerine kalan sadece siyasi değil, herhangi bir suçtan orada kalan ve hak ihlaline uğrayan herkesle insan hakları savunucusu olarak dayanışmak görevimiz. Önümüze çıkan her ‘terör’ lafında bizim geri adım atmamız devletin cezaevlerindeki hak ihlallerini çok daha yükseltmesinin kapısını açar. Biz de asla bu kapının açılmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu nedenle hangi siyasi görüşten olursa olsun toplumsal duyarlılığı olan her insanın bu konuda bir tutum alması gerekiyor ve insan hakları savunucularına destek olması gerekiyor.”
Ömer İbrahimoğlu / MA