Dêrsim’in kırsal bölgesinde 2018 yılında çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’lilerden Cihan Kıt’ın (Mahir Munzur) ailesi hakkında tazminat davası açıldı. Jandarma Genel Komutanlığı tarafından açılan davada, operasyon sırasında askerlerin üzerine kaya parçası düştüğü, düşen kaya parçaları nedeniyle askerlerin yaralandığı, yaralı askerlere tazminat ödendiği, ödenen tazminatın ise Kıt’ın mirasçısı olan ailesinden alınması istendi. Davada, Kıt’ın anne ve babasından 15 bin 749,67’şer lira tazminat talep edildi. Ayrıca tazminat miktarının 16 Nisan 2021’den günümüze kadar faiziyle birlikte ödenmesi istendi. Dava süreci Tunceli 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam ediyor.
ASKERİN AYAĞINA TAŞ DEĞMİŞ
Kıt’ın annesi Feride Kıt, açılan davayı “zulüm ve haksızlık” olarak nitelendirdi. Kendisinin de kısa bir süre önce cezaevinden çıktığını aktaran Kıt, dava açıldığını cezaevinde öğrendiğini ifade etti. Kıt, “İki ay önce cezaevindeyken bana bir evrak geldi. Evraka baktığımda kısmi felç geçirdim. Arkadaşlar okudular, çatışma esnasında bir tane askerin ayağına taş parçası değmiş diye bizi mahkemeye vermişler. Bizimle birlikte birkaç aile daha var. Bu ailelere de maddi tazminat davası açmışlar. Düşman da olsa düşmanın biraz onurlu olması gerekiyor. Bir anneye böylesi bir acı yaşatılmamalı. Ne oğlumun kemiklerini ne de beni rahat bırakmıyorlar” diye belirtti.
“OĞLUMUN ARKASINDAYIM”
“Dünyada acının en büyüğü budur; sen benim çocuğumu öldürüyorsun ve benden para istiyorsun” diyen anne Kıt, “Bu acının tarifi yok. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekiyor” dedi. Kıt, şunları söyledi: “Sürekli beni gözaltına alıp, dava açıyorlar. Dünyanın her yerinde savaş olmuş ama hiçbir devlet bu kadar zulüm etmemiştir. Bu zihniyeti şiddetle kınıyorum, çarpık bir zihniyettir. Bu hiçbir zaman bana geri adım attıramaz. Yine başı dik, onurla oğlumun arkasındayım. Ben de bu zihniyete karşı boş durmayacağım, yasal yollarla hakkımı arayacağım. 5 yıldır sürekli evim basılıyor, haksız yere çocuklarım içeri alındı, ceza verildi. Suçsuz yere ben içeri alındım, hiç tanımadığım bir itirafçı yüzünden boş yere cezaevine kaldım.”
Eylem Akdağ / MA
