Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Emek Komisyonu, 15-16 Haziran 1970 tarihinde gerçekleşen Büyük İşçi Direnişi’nin 55’inci yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı. “15-16 Haziran’ın direniş ruhuyla emek, özgürlük, barış ve demokrasi mücadelesini büyütelim” başlıklı açıklamada, “15-16 Haziran Direnişi’nin üzerinden 55 yıl geçti. O günün talepleri ve mücadele ruhu, bugünün Türkiye’sinde hâlâ güncelliğini koruyor. Çünkü sendikal hak ve özgürlükler yine özgürce kullanılamıyor ve emekçiler hâlâ insan onuruna yakışır bir ücret ve çalışma koşullarından mahrum. Milyonlarca işçi ve emekçi, açlık sınırının altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor” denildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Biliyoruz ki sendikal hak ve özgürlükler, ekonomik adalet, insanca yaşayacak ücret mücadelesi ile barış ve demokratik toplum mücadelesi birbirinden ayrılamaz. Emekçilerin sesinin bastırıldığı, grevlerin yasaklandığı, sendikaların etkisizleştirildiği bir düzene karşı biz eşitliği, adaleti, barışı ve özgürlüğü birlikte savunuyoruz.
Bu nedenle bir kez daha ifade etmek istiyoruz:
• Sendikal örgütlenme ve grev hakkı önündeki fiili ve yasal engeller kaldırılmalı, grev ertelemeleri ve baskılar son bulmalıdır.
• Asgari ücret insanca yaşam seviyesine çekilmeli, en az yoksulluk sınırının yarısı kadar olmalı ve her üç ayda bir gerçek enflasyona göre güncellenmelidir.
• İşçi cinayetlerinin ve güvencesiz çalışmanın önüne geçilmeli, emekçiler için güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
• Kadın emekçilerin, gençlerin ve göçmen işçilerin yaşadığı çoklu ayrımcılık ortadan kaldırılmalı; herkes için eşit ücret, güvenceli çalışma hakkı tanınmalıdır.
15-16 Haziran ruhu, bugün de Türkiye işçi sınıfının yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Bu ülkenin emekçileri, kadınları ve gençleri olarak hep birlikte ortak mücadeleyle bu düzeni değiştirme gücüne sahibiz. DEM Parti olarak, bu tarihsel mücadeleye sahip çıkıyor; emeğin sömürülmediği, halkların eşit ve özgür yaşadığı demokratik bir Türkiye için mücadeleyi büyütüyoruz. 15-16 Haziran’ın direniş ruhuyla faşizme, sömürüye ve baskıya karşı mücadeleyi sürdüreceğiz!”
MA
