Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Muğla Bodrum ilçesinde düzenlenen halk buluşmasında yurttaşlarla bir araya geldi. Bayındır’a DBP Ege ve İzmir eş sözcülerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkezi Kadın Koordinasyonu üyeleri, İzmir, Aydın ve Muğla il eşbaşkanları ile Muğla’nın ilçelerinden DEM Parti yöneticileri eşlik etti. Bodrum Müsgebi Etkinlik Merkezi’nde yapılan buluşmada, salona “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” pankartı asılırken, buluşmaya çok sayıda yurttaş katıldı.
Buluşmada konuşan Keskin Bayındır, muhalefet partilerinin, ülkenin bütün kaynaklarını bitirmiş, sorunlarının temelini oluşturan Kürt sorununa çıkarcı yaklaşarak İmralı’ya gidecek heyetin içinde yer almadığını vurguladı. Ülkenin temel meselesine bu kadar ucuz, parti içi dengelerle yaklaşmanın Kürt halkını kırdığını söyleyen Bayındır, “Çünkü hala inkarcı, ulusalcı damarın memleketin en kritik anlarında nasıl karar alıcı konumda olduğunu gördük. Bu anlayış, 2016’da anayasaya aykırıdır diyerek dokunulmazlıkları kaldırıp, Demirtaş ve Yüksekdağ başta olmak üzere siyasilerin tutuklanmasına neden olan anlayıştı. Kendisini 10 yıl sonra tekrar etti. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Biz üzerimize büyük bir yük aldık. Sadece bu ülkede Kürdün hakkını savunmadık, ezilen bütün kimliklerin, inançların, halkların mücadelesini de omuzlamaya çalışıyoruz. Bu ülkeye eğer demokrasi, hukuk, adalet, barış gelecekse bu yükün bedellerini ödeyerek bu günlere gelenlerle gelecek. Onun için bizim muhalefet partileri olmak üzere çağrımız var. Bu mesele 1 yıldır savaşsız, çatışmasız devam ediyor. Bu tarihi bir fırsattır. Bugüne kadar atılan adımlar Sayın Öcalan’ın inisiyatifi ve özgürlük hareketinin tek taraflı yaptıklarıyla atıldı. Bize düşen barış kapılarını ardına kadar açacak, halkları barış ve demokrasiyle buluşturacak çabalara destek olmak” dedi.
‘İKTİDARA ADIM ATTIRACAK GÜCÜMÜZ VAR’
Gemileri yakmadıklarını, başta muhalefet partileri olmak üzere herkesi barış mücadelesinde aktif özne haline getirmek için sonuna kadar çaba göstereceklerini söyleyen Bayındır, yasal ve anayasal değişiklikler bağlamında kat edilecek çok uzun bir yol olduğunu ifade etti. 1 yıldır süreci uzaktan izleyenlere de bir çağrıları olduğunu dile getiren Bayındır, “Ne olursa olsun bizim bir niyetimiz var. Biz özgürlük ve barış bileti aldık. Geriye dönük savaş bileti almayacağız. Geriye dönmek, ülkede savaş, kutuplaşma, düşmanlaştırma politikasını getirmek isteyenlere karşı da direneceğiz. Sırtımızdaki yük ağırdır. Bunun bilincinde olalım. Selahattin Demirtaş ve arkadaşları başta olmak üzere cezaevlerinde 30 yılını dolduran fakat pişmanlık dayatılan binlerce arkadaşımızın tahliye olması, kayyımların geri çekilmesi için yasal değişikliğe gerek yok. Bunu hızlandıracak olan birlikte durmaktan, meselenin uzaktan izleyicisi değil öznesi olmaktan geçiyor. Ülkeyi demokrasi, özgürlük, adalet rayına oturtabiliriz. Bizim iktidara bu adımları attıracak gücümüz var” ifadelerini kullandı.
‘BARIŞI HAYKIRMALIYIZ’
Bundan sonraki sürecin herkes için çok tarihi olduğunu vurgulayan Bayındır, “Bu ülke bir daha inançların, kimliklerin yok sayıldığı, ezildiği bir tabloyla karşılaşmak istemiyor. 85 milyonun tamamı özgürlük istiyor. Siyasiler, rantçılar ve bu süreci kendi çıkarına heba etmek isteyenler süreci boğmak istiyor. Onların sesi daha gür çıkıyor. Başta Kürt halkı ve dostları olmak üzere 85 milyonun tamamı tek ses olarak barışı, eşitliği ve adaleti haykırmalı” diye konuştu.
MA
