İçişleri Bakanlığı tarafından Êlih Belediyesi’ne kayyım atandı. Kayyıma karşı 3 gündür direnişte olan Êlih halkı ve seçilmişleri gün boyu Basın Kavşağı’nda kayyım atanmasını protesto etti. Polis saldırısına karşı direnen kitlenin sokaklarda direnişleri sürüyor.
Halkların Eşitlik Demokrasi Partisi (DEM Parti) Êlih İl Örgütü önünde biraraya gelen seçilmişler, polis saldırısını ve kayyım politikalarına karşı yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Bedlis’in Tetwan Belediye Eşbaşkanı Mümin Erol ve DEM Partili milletvekilleri katıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşte halk, “Kayyım defol”, “Bijî berxwedana gelê Kurd” sloganlarıyla Yılmaz Güney Parkı’na yürüdü.
TEKİK: GASPI KABUL ETMİYORUZ
Burada ilk olarak konuşan DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Mustafa Mesut Tekik, sıkıyönetimi andıran görüntülerin nedeninin halk iradesinin gaspı olduğunu dile getirdi. Kayyımların barış özlemine dair de gasp anlamına geldiğini ifade eden Tekik, “Bizler adaletten, özgürlükten yana olan güçler, gaspa karşı demokratik ve meşru itiraz sürecine girmiş bulunuyoruz. Biz hiç kimsenin bu itirazı gayri-meşru görmesine izin vermeyeceğiz, bunu reddediyoruz. Kayyım gaspını kabul etmeyeceğiz. O zaman demokrasiyi rafa kaldırın, seçimleri ortadan kaldırın herkes ne olduğunu görsün. Demokrasi varmış gibi görünmeye kimse çalışmasın” şeklinde konuştu.
EROL: BURADA OHAL VAR
Tetwan Belediye Eşbaşkanı Mümin Erol da “Anayasanıza güvenmiyorsanız, gerekliliğini yerine getirmiyorsanız seçim tiyatro muydu” diye sordu. Bölgeye getirilen taşımalı seçmenlere rağmen AKP’nin sandıklara gömüldüğünü hatırlatan Erol, “Kayyım demek, hırsızlık, çocukların geleceğini çalmak demektir. Her türlü yolsuzluğun, talanın meşru görüldüğü bu ülkede demokrasinin kılıcı haline getirdikleri yargıyı işlerine geldiği gibi kullanabiliyorlar. Eğer demokrasi diyorsak, hukuk diyorsak herkesin buna uymak zorunda olduğunu kimse unutmasın. Bir kesimin eziyet gördüğü, dışlandığı bir ülkede nasıl birlikte yaşama şansımız olur? Eğer birlikte bir gelecek kurma umudumuz varsa ancak hukuka, demokrasiye saygı duyarak olabilir. Burada gördüğümüz şey Olağanüstü Hal koşullarıdır. Polisle vatandaş yüz yüze getiriliyor. Bunun üzerine inşa edilebilecek bir şey yoktur. Bu ancak kini, nefreti, gözyaşını yaratan bir şeydir” ifadelerini kullandı.
ODUNCU: ZULMÜNÜZE RAĞMEN KÜRT HALKI BARIŞ DİYOR
Kayyımlara karşı halkların direnişi örgütlediğini ve büyüttüğünü dile getiren DEM Parti Milletvekili Zeynep Oduncu isE “Kabul etseniz de etmeseniz de Kürt halkı ve iradesi var Türkiye’de. Siz Kürt halkının iradesini tanımamaya devam ediyorsunuz. Sizin bu kadar zulmünüze, yok saymanıza rağmen hala analarımız, gençlerimiz, Kürt halkı barış olsun diye sokaklarda, meydanlarda sesini yükseltiyor. 40 yıldır verdiğimiz mücadelenin arkasındayız. Hala barış olsun diye mücadele ediyoruz. Atadığınız kayyımın ülkeye nasıl zarar verdiğini görüyoruz. Siz bu halkın parasını çıkarlarınız için harcayamazsınız, Talan edemezsiniz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Êlih’te 3 gündür savaş hukuku devam ediyor” dedi.
İtirazını yükselten halka polis saldırısına da tepki gösteren Oduncu, “Gözaltına alınanlar hastaneye götürülünce sağlık hakkından mahrum bırakılıyor. Bu haksız, hukuksuz anlayıştan vazgeçin. İktidarlar gelip geçicidir, önemli olan haktır ve halkın dediği olacak. Gelin bu haksızlığın, hukuksuzluğun karşısında hakkın, barışı savunanların yanında oldun. Bu halkın mücadelesi sonuna kadar devam edecek. 3 gündür bu halk direniyor, direnmeye devam edecek” şeklinde konuştu.
IŞIK: KAYYIMLARIN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ
Yerine kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkanı Yeşil Işık, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, kayyımlarla yaşanan sürecin hassasiyetine dikkat edilmediğini söyledi. Işık, “Böylesi bir süreçte bu politikanın uygulanması kesinlikle hiç kimsenin çıkarında olmadığının bilincinde olunması lazım… AKP-MHP hükümetini özellikle uyarıyoruz. Bu ülkeyi kaos ortamına sürüklemenin hiç kimseye bir faydası olmayacak. Hiç kimse rant, çıkar elde edemeyecek. Bu politikaları, kayyımları kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Êlih halkının iradesi olarak biz bunun karşısında olacağız, dimdik duracağız. Bunu kabul etmeyerek yasal çerçevede kendi tepkimizi ve tavrımızı belirleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
BAYINDIR: KİMSE BAŞ EĞMEMİZİ BEKLEMESİN
Son olarak söz alan Keskin Bayındır, 3 defadır halkın iradesine el koymak istendiğine dikkat çekti. Bayındır, “Biz Kürt halkı olarak, irademizi elinize koymayacağız, o yüzden sizin saldırınıza karşı direneceğiz dedik. Kimse bizden baş eğmemizi beklemesin. Çünkü işgalci ve arkadaşları Kürtlerin ayarlarıyla oynuyor. Kürt halkının ayarlarıyla oynanmasına izin vermeyeceğiz. 3 gündür çocuklar en büyük nefretlerini size gösteriyorlar. Bunun bir nedeni var. Bu el uzatmaya karşı çocuklarda tepkisini gösteriyor. Kürdistan’da her bir çocuk, kadın, genç, yaşlı size karşı nefret duyuyor. Biz bu mücadeleyi, halklı mücadeleyi yürütüyoruz. Çünkü biz seçimle geldik, arkadaşlarımız seçimle geldi. Bizim irademizi kirli ellerinde yok etmek istiyorlar” dedi.
‘DİRENECEĞİZ’
Tüm saldırılara rağmen iktidarın başarıya ulaşmadığını ve ulaşamayacağını dile getiren Bayındır, “Kürt halkı sadece Kürdistan’da değil, dünyada büyük güce sahip. Bu iradeyi ayaklar altına almak isteyenleri, bu güç, kuvvet gönderecek. Kimse Kürt halkının iradesinin karşısında duramaz. İrademizi bitiremezsiniz. Etrafınıza bakın. Kürdistan’a, Türkiye’ye, dünyaya bakın farklı dil, inanç, kültürler bu mücadeleyi yürütüyor. Bu saldırılarla bu mücadele bitmez. Çünkü temeli sağlam, çünkü sadece hakkını savunuyor. Bu işgalci her zaman Kürt halkının iradesine, kazanımlarına el uzatıyor. İsterseniz politikalarınızda ısrarcı olun, iktidarının kadınların, çocukların, gençlerin eliyle gidecek” şeklinde konuştu.
Êlih kayyımının ilk yaptığı şeyin siteden Kürtçeyi çıkarmak olduğunu hatırlatan Bayındır, “Siz bu halkın diline düşmansınız. Bize düşmanlık yapıyorlar. Ama bilin ki, hiçbir Kürt, birey, Kürdistanlı sizin düşmanlığınıza baş eğmedi, eğmeyecek de. Direneceğiz. Bu namus, şeref yoludur. Sonuna kadar, başarıya ulaşana kadar direneceğiz” dedi.
Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.
MA