İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) her ayın ilk Cuma günü gerçekleştirdiği Barış Nöbeti, bu hafta “Hapishanelerdeki hak ihlallerine son verilsin! Yaşam hakkı korunsun” başlığıyla derneğin Ankara Şubesi’nde gerçekleştirildi. Nöbete, Ankara Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yöneticileri ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri katıldı.
HASTA MAHPUSLAR VE BARIŞ
Açıklamada ilk olarak söz alan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, hasta tutuklular konusunda çözüm getirilmeden barış sürecinde ilerlenmeyeceğinin altını çizdi. Adalet talebi ile yürütülen açlık grevlerine değinen Türkdoğan, şunları söyledi: “Abdullah Öcalan ile görüşmeler yeniden başlamış ve açlık grevleri sona ermişti. Oslo sürecinde hasta tutuklular konusu yeniden konuşulmaya başlanmıştı. Süreçler ilerledikçe, gördük ki atılan ufak adımlar sorunu çözmeye yetmiyor. Bizler hasta mahpuslar konusunu gündemde tutmaya devam ediyoruz. Son çıkan Adalet Bakanlığı genelgesi ile ilgili de ayrım yapılmamalıdır, Cumhurbaşkanı bu yetkisini kullanırken, ayrımcılık yapmamalı, nesnel davranmalıdır. ATK ayrımcılık yapmamalı, devlet hastanelerinin kapsamlı raporları esas alınmalıdır. Barış süreçlerinde hasta mahpusların bırakılması çok önemli. Hapishanelerde çok fazla siyasi mahpus var. Hasta mahpuslara yönelik düzenlemeler barış, eşitlik, adalet ve özgürlük getirecektir.”
BİN 517 HASTA TUTUKLU VAR
İHD Ankara Şubesi Eşbaşkanı Fatin Kanat, yaşam hakkının temel bir hak olduğunu vurgulayarak, “İnsan yaşamının korunması hem bedeninin hem de insan psikolojisinin korunmasıyla mümkündür ve kişinin varlığını bedensel ve psikolojik olarak sağlıklı bir bütünlük içinde devam ettirmesine dair tüm haklar cezaevlerinde kalan her birey içinde mutlak olarak geçerlidir. Türkiye hapishanelerinde Adalet Bakanlığı’nın 1 Aralık 2022 tarihli istatistiklerine göre, 336 bin 315 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bu kişilerden 65 yaş ve üstünde olan kişi sayısı 5 bin 513 kişidir. İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonunun Nisan 2022 tespitlerine göre, Türkiye hapishanelerinde tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 651’i ağır olmak üzere bin 517 mahpus bulunmaktadır” bilgilerini paylaştı.
“GENELGE AYRIMSIZ UYGULANSIN”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Fatma Kurtulan, demokrasi, barış ve adalet için hasta tutukluların sorunlarına dikkat çekilmesi gerektiğini söyledi. Kurtulan, cezaevlerinde yerinde incelemelerde bulunduğunu belirterek, “‘Terörle mücadele’ kapsamında ele aldıkları siyasi mahpusların yaşadığı baskılar çok görünmüyor. Hasta mahpusların sağlıklı beslenememe, temiz suya erişememe ve onurları ve tedavileri arasında tercih yapmak zorunda kalmaları sorunu derinleştiriyor. Etkin tedaviye erişim için bir an önce infazların ertelenmesi gerekiyor. Yetkililerin genelgelerini ayrımcılığa gitmeden, koşulsuz, tüm mahpuslar için bir an önce uygulaması, tahliye koşullarının sağlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“CEZAEVLERİ DENETİME AÇILSIN”
ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Ayşe Uğurlu, cezaevlerine yönelik her türlü tedbirin alınması gerektiğinin altını çizerek, kelepçeli muayene ve çıplak arama gibi nedenlerle tutukluların tanı ve tedaviye ulaşma haklarının reddedildiğini söyledi. Söz konusu durumun hastalıkların ağırlaşmasına neden olduğunu söyleyen Uğurlu, “Bu hastalıklar tedaviye erişime olan güçlükle birlikte ağırlaşıyor. ‘Cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen nihai raporların ATK’den çıkmasına dair görüş nedeniyle insanlar tahliye olamadan ya da tahliye olduktan çok kısa süre sonra yaşamını yitiriyor. Biz genelgenin geliştirilmesi gerektiğini istiyor, cezaevlerinin denetime açılmasını istiyoruz” dedi.
“SAĞLIĞA ERİŞİM KOŞULLARI SAĞLANMALI”
SES Ankara Şubesi Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya da sağlığa erişimde en ciddi sorunları hasta tutukluların yaşadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakanlığın ve müdürlüklerin görevi, hasta tutsaklara yönelik nitelikli ortama sunmak. Sağlığın öncelikli olduğu her alanda Sağlık Bakanlığı’nın gerekli ilkeleri, uluslararası sözleşmeleri ortaya koyarak rol alması gerekiyor. Bütünlükçü bir şekilde sağlığa erişim koşulları sağlanmalı.”
“CEZAEVLERİNİN SORUNLARI TECRİDE BAĞLI”
Nöbette son olarak Barış Anneleri Meclisi adına Münibe Koç, İmralı tecridine değinerek, “Tecrit kalkarsa barış da gelir, hasta tutsaklar da iyileşir, sağlık da olur. Tecrit kalkmazsa sağlık gelmez cezaevlerini koşullarını düzelmez. Cezaevlerinin sorunları tecride ve barışa bağlıdır” ifadelerini kullandı.
MA













