Bakırköy Kentsel Dönüşüm Dayanışma Meclisi’nin yaptığı basın açıklamasında; Türkiye’nin çevresinde fay hatları ile çevrili ve yıkıcı depremler geçmişi olan bir ülke olmasına rağmen deprem güvenliği konusunda yeterli hazırlık yapmaması ve binlerce insanın büyük bir deprem durumunda hayatını riske atmaya devam etmesi konusuna dikkat çekti.
Açıklamada, ülkenin deprem sorunu ele almak için gerekli adımları atmadığı belirtililerek ve bu sorunu çözmek için bir Deprem Bakanlığı oluşturulması, sosyal konutlara yatırım yapılması ve yerel toplumun planlama sürecine dahil edilmesi gibi önlemlere yer verildi.
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Güvenli ve sağlıklı barınma her yurttaşın temel haklarindan biridir. Bu hak uluslararası ve yerel antlaşmalarla güvence altına alınmıştır. Ülkemiz dört tarafı faylarla çevrili bir deprem ülkesidir. Daha 24 yıl önce Gölcük’ü yaşadık. Hatay’da, Malatya’da, Maraş’ta yaklaşık 50 bin insanı kaybetmemizin üzerinden 2 ay? dahi geçmedi. Büyük İstanbul depremi hala bekleniyor. Her gece başımızı yastığa ‘Bu tavan üzerime yıkılır mi?’ diyerek koyuyoruz.
Ne yazık ki ülkemizde deprem sorunu bilimsel bir bakış açısıyla ele alınmıyor. Binlerce insanı kaybetmemizin tek sebebi bu.
Bu deneyimlerden hiçbir ders çıkarılmamış, 17 Ağustos depreminden bu yana Bakırköy’de tek bir binada bilimsel temelde bir tarama yapılmamıştir. Hiçbir binaya sizin binanız sağlam oturabilirsiniz denmemiştir. Bunun yerine 2000 deprem yönetmeliğine göre 2000 yılının öncesindeki binalar en yüksek, yüksek, orta ve hafif risk olarak tarif edilmiştir. Bu kamusal sorumluluk 24 yıldır ihmal edilmiştir.
Gölcük depreminden 13 yıl sonra 6306 sayılı yasa çıkarılmıştır. Bu yasayla birlikte halk vahşi bir müteahhitlik sistemine mahkum edilmiştir. Kentsel dönüşüme ihtiyacı olan yerlerden değil rantı yüksek olan yerlerden başlanmıştir. Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüm olmuştur. Bu süreçte deprem vergisi toplanmış, ‘memur maaşı ödedik, köprü yaptık, yol yaptık denilerek bugüne kadar gelinmiştir.
Beklenen Marmara Depreminde binlerce insanın hayatını kaybedeceği açıktır. Bakırköy ilçemiz de fa’ya yakınlığı zemin özellikleri ve bina stoğunun olumsuzlukları sebebiyle ciddi risk altındadır. Bakırköy’deki yaklaşik 12 bin binanın sadece 1350’si 2000 sonrasına yapılmıştır.
İlçemiz bakırköy’ün çoğunluğu emekli demografiye sahiptir. Doğal olarak bir buçuk milyon ile 2,5 milyon TL arasında değişen yeniden yapım maliyetlerini bakırkoylü karşılayamamaktadır. Oysa kentsel dönüşüm süreci siyasi iktidarın, büyükşehir ve Bakırköy belediyesinin kamu yararına ortak çalışmasıyla çözülebilir. Bugünkü sistemde kentsel dönüşüm projeleri müteahhitlerin insafına bırakılmıştır. Daire fiyatları firlamasinın sebebi budur. Siyasi iktidarın ve belediyelerin, depreme dayanıklı sosyal konut ihtiyacını kamu kaynaklarını kullanarak karşılaması mümkündür. Kar güdülmediği zaman herkes güvenli ve sağlıklı şekilde barınma imkanına ulaşabilir. Bu yöntemle kimse hakkı olan konut için ödeme yapmak zorunda kalmaz. Herkesin güvenli konuta sahip olduğu bir sistemde kiralar da fahiş fiyatlara ulaşmaz.
Bu doğrultuda yapılması gerekenler:
1-Siyasi iktidarin deprem vergilerini çar cur etmek yerine sosyal konutlara kaynak yaratmasi,
2-Vakit kaybetmeksizin Deprem Bakanlığı kurulması
3-İstanbul Büyükşehir ve Bakırköy Belediyesinin ilçemizin 14 mahallesinde yürüttüğü projeyi Bakırköylüler yararına planlamasi, çatı katlarıni bağımsız bölüm olarak ayrı birer iskani
4-Yola terklerden kaynaklanan bina taban alanı küçülmesini önüne geçmek için taban alanı hesabının yola terk öncesi arsa metrekaresi üzerinden yapılması
5- Çıkmaların kaldırılması, yerine tavan alanın yüzde 25’ten, yüzde 30-35’e çıkarılmasi
6- Otopark sorunu gibi problemler dolayısıyla özellikle bitişik nizam olan yerlerde parsel birleştirmenin ya da ada bazlı dönüşümün teşvik edilmesi
7- Bakırköy’de nüfus artış potansiyeli mevcuttur. Nüfus artışına bağlı doğabilecek imar artışında halkın faydası gözetilmesi. Oluşacak imar alanları AVM’lere, ticari kuruluşlara verilmek yerine iskan için Bakırköylulerin lehine kullanılmasi
8- Aciliyetle deprem sitesi oluşturulmalıdır. Olası bir deprem durumunda bu site toplanma alanı olarak kullanılabilmeli, ilk yardim ve kurtarma malzemeleri sürekli olarak hazırda bulundurulmalı, her türlü ihtiyacın karşılanabilecegi bir mekan olarak tasarlanmalıdır. Bu site deprem sonrasında Bakırköy halkı için hayati bir barınma alanı olacaktır.
Bakırköy ilçesinde ve tüm şehrimizde kamu kaynakları, denetimi ve bütçesiyle depreme dayanıklı olarak binalarımızın kamu kaynaklarıyla yapılmasını istiyoruz.
HABER MERKEZİ