İstanbul Büyükçekmece ilçesi Güzelce Mahallesi’nde bulunan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde bulunan Sosyal Hizmetlere bağlı Ercan Özel Bakım Merkezi, bakım hizmetini üstlendikleri 7 yaşındaki B. B.’ye şiddet uyguladı. Bakım personeli B. Y. ve sağlık personeli G. B. T., 7 yaşındaki engelli B. B.’nin özel destek aldığı bakım merkezinde elleri ve ayaklarını bağladı. Bu sırada bakımevi çalışanlarından F. B. de cep telefonuyla görüntüleri çekti. Çekilen görüntülerin sanal medyada yayılmasının ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olayla ilgili inceleme başlattı. Bakanlık, B. B.’yi kötü muameleye maruz bırakan G. B. T. ile B. Y.’nin bakım merkezi tarafından işten çıkarıldığını açıkladı.
DARP RAPORU ALINDI
Görüntülerin ortaya çıkmasının ardından çocuğun ailesi, çocuklarını bakım merkezinden alarak 25 Eylül’de Beylikdüzü Devlet Hastanesi’ne götürdü. Muayenesi yapılan çocuk için darp raporu alındı. Raporda, sağ kolda, el bileğinde ve bilek etrafı boyunca dairesel hemorajik (kanama) görüldüğü belirtildi. Sağ ayak bileğinde 4 santim uzunluğunda sıyrıkların olduğu ifade edilen raporda, üst çene kemiğinde 3 santim ödem oluştuğu belirtildi. Ayrıca raporda, sol göz altında ve başın arka kısmında ödem meydana geldiği vurgulandı. Çocuğun ailesi ayrıca, bakım merkezi hakkında Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne şikayette bulundu.
AYNI MERKEZDE ‘ŞÜPHELİ ÖLÜM’ OLMUŞTU
Özel Ercan Bakım Merkezi daha öncede “şiddet” ve “şüpheli ölüm” haberleriyle gündeme gelmişti. Ailesi tarafından otizm tanısı konulan ve yüzde 90 engelli raporu bulunan 17 yaşındaki Hüseyin Timoçin, 24 Aralık 2022 tarihinde merkeze teslim etti. Merkeze bırakıldıktan sonra Timoçin, 31 gün içinde “şüpheli” şekilde yaşamını yitirdi. Timoçin, 25 Ocak 2023 götürüldüğü Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde “vücutta yaygın enfeksiyon” iddiasıyla hayatını kaybettiği belirtildi. ATK’nin 13 Ekim 2023 tarihinde düzenlediği raporunda Timoçin’in yüzünde şişlikler, kol ve bacaklarında açık yaralar, yine kafasında açık yaralar olduğu tespitinde bulunulmuştu. Ancak ailenin yaptığı başvurular “delil yetersizliği” iddiasıyla kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Timoçin ailesi son olarak Nisan ayında karara dair Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulundu.
Bakım merkezinde şiddet gören 7 yaşındaki B.B.’nin kuzeni Dilan Bayram ve Timoçin ailesinin avukatı Rengin Geçen, yaşananlara dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
“ŞİDDET GÖRMÜŞ, DARP İZLERİ VAR”
Görüntülerin ardından çocuğu bakım merkezinden ifade eden Dilan Bayram, çocukta darp izlerinin olduğunu dile getirdi. Bayram, “Olayı öğrenir öğrenmez B.’yi oradan aldık. Şiddet görmüş, bunun izleri var. Hastaneye gittik ve buna dair darp raporu aldık. Bakımevi bize video çeken ve videoda görünenleri suçlar şekilde konuştu. Bakımevi de bize çocuğa dönük bu şiddetin uygulanmaması gerektiğini ve başkalarının da bundan etkilendiğini ve yanlış olduğunu söyledi. Ama kimse onların söylediklerine inanmasın, çünkü yalan söylüyorlar. Onlar kendilerini aklamanın peşindeler” dedi.
“ŞİDDETLE KARŞILAŞAN ÇOK ÇOCUK VAR”
Hüseyin Timoçin’nin yaşamını kaybetmesinin nedeninin de Özel Ercan Bakım Merkezi olduğunu dile getiren Bayram, merkezin bu konuda “tecrübeli” olduğunu vurguladı. Bayram, “Bu şekilde orada şiddet muamelesiyle karşılaşan çok sayıda çocuk var. Ama bunlar daha ortaya çıkmamış. Belki biz de onlara bir ses oluruz diye bu işin peşini bırakmayacağız. Demek istediğim sadece B. için değil, orada 90 kişiye yakın çocuk bulunuyor, onlar içinde mücadele edeceğiz. Bu savaş aynı zamanda Hüseyin Timoçin içinde” ifadelerini kullandı.
“GEREKLİ ŞİKAYETLER YAPILDI”
Konuya ilişkin şikayette bulunduklarını kaydeden Bayram, “Elimizde öncesinden tahmin ettiğimiz, ama bir türlü kanıtlayamadığımız darp izlerinin fotoğrafları mevcut. CİMER ve ilgili müdürlüğe şikayetimizi yaptık. Elimizdeki görüntü ve fotoğrafları da kanıt olarak gösterdik. Yasal yollardan süreç başlatıldı. Gerekli ifadeler ve şikayetler yapıldı. En kısa sürede olumlu bir sonuç almayı umut ediyoruz” diye konuştu.
HÜSEYİN TİMOÇİN’İN HASTANE SÜRECİ
Timoçin ailesinin avukatı Rengin Geçen, o dönem annesinin hasta olmasından kaynaklı Hüseyin Timoçin’in geçici bir süreliğine bakım merkezine verildiğini belirtti. Olayın başından itibaren dikkat çekici uygulamalara işaret eden Geçen, şunları söyledi: “Bakımevine verdikten sonra bakımevi çalışanları aileye, ‘Çocuğunuzu 1 ay boyunca göremezsiniz, yasak’ diyor. Aile bunu kabul ediyor ve çocuğunu kuruma bırakıyor. Fakat kuruma yerleştikten yaklaşık 25 dakika sonra babaya bir mesaj geliyor. Bu mesaj çocuğun götürüldüğü hastaneden babaya geliyor. Mesajın içeriğinde ise ‘Hastanemize hoş geldiniz’ deniyor. Bunun üzerine baba kurumu arıyor. Kurum, ‘Çocuğunuzun herhangi bir problemi yok. Sadece soğuk algınlığı var. Bu yüzden hastaneye getirdik. Birazdan bakımevine döneceğiz’ diyor. Önce çocuğun ciğerinin yüzde 10 çalıştığı tespit edilmiş, başka bir hastaneye sevk edilen çocuk orada da akciğeri çalışıyor gibi bir rapor verilmiş. Tekrar başka bir hastaneye sevk edilmesinden sonra babayı yoğun bakım doktoru arıyor ve ‘Çocuğununuz yoğun bakımda yatmakta, durumu kötü. Gelin videolarını çekin’ diyor. Bunun üzerine baba kurumu tekrar arıyor. Ama kurum babaya dönüş sağlamıyor.”
4 HASTANE DOLAŞTIRILDI
Yaşananların ardından babanın hastaneye gittiğini ifade eden Geçen, “Bunların ardından baba hastaneye gidiyor çocuğun video ve fotoğraflarını çekiyor. Bu fotoğraflardan da açık bir şekilde görüyoruz ki çocuğun kafasında, yüzünde, ayağında ciddi yaralar ve izler var. Zaten çocuk gittiği dördüncü hastanede de vefat etti” dedi.
Buna dair yargıya başvurduklarını ve yargı sürecinin üzerinden 1 yıl geçtiğini belirten Geçen, hem otopsi raporu hem de Adli Tıp Kurumu’na (ATK) bağlı Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan bir mütalaa olduğunu ifade etti. Otopsi raporunda Timoçin’in hastaneye yatırılırken, soğuk algınlığı ve darp ön tanısı ile hastaneye kaydının yapıldığını vurgulayan Geçen, sonraki süreçlerde darpla ilgili herhangi bir teşhisin olmadığını dile getirdi. Geçen, “Adli Tıp İhtisas Kurulu mütalaasına baktığımızda ise görüyoruz ki çocuğun yüzünde, gözünde, bacağında kaydedilen bir sürü yara var. Bu yaralar ‘nedbe’ olarak da geçiyor. Bu nedbelere baktığımız da yaraların birkaç gün içerisinde oluştuğunu tespit edebiliyoruz” diye belirtti.
“HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ”
Olaya dair raporları ve ailenin çektiği görüntü ve fotoğrafları savcılığa verdiklerini belirten Geçen, “Buna rağmen savcılık ‘kovuşturmaya yer yok’ kararını verdi. Kararın dayanağı ise delil yetersizliği olduğu iddia edildi. Bunun dışında soruşturma yürütülme izni istemiştik, fakat geçen aileye bununla ilgili bir tebligat geldi. Tebligatta, ‘soruşturmanın genişletilmemesi’ kararı verildi. Biz de iki karara karşın Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunduk. Burada hukuki süreç çok yavaş ilerliyor. Geçen Nisan ayında kararlara itiraz ettim. Halen bana bir dönüş yapılmadı. Ancak biz sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz. Umarım adalet daha hızlı tecelli eder”
“ŞİDDET ALIŞKANLIK HALİNE GETİRİLMİŞ”
Timoçin’in yaşamını yitirmesinin ardından çocukları bakımevinde bulunan diğer ailelerle iletişime geçtiklerini belirten Geçen, ailelerinde kendilerine darp fotoğrafları ve videolarını attıklarını dile getirdi. Çocukların şu anda da bakım merkezinde şiddete maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Geçen, ailelerin yavaş yavaş çocuklarını bakım merkezinden çıkarmaya başladıklarını söyleyerek, “Bize gelen bilgiler gösteriyor ki kurumda büyük bir şiddet ve ihmal var. Kurum çalışanları çocukları dövüyorlar. Bunu da bir alışkanlık haline getirmişler” dedi.
Ömer İbrahimoğlu / MA