Meclis Genel Kurulu’nda 8 Aralık’ta başlayan 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi görüşmeleri devam ediyor. Görüşmelerin ikinci haftasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıkları ile Cumhurbaşkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Savunma Sanayi Başkanlığı gibi kurumların bütçeden alacağı paylar görüşülecek. 18 ve 19 Aralık’ta ise iktidarın meclise sunduğu bütçe oylanacak. Bütçenin halktan, üretimden yana olmadığı noktasında muhalefet partilerinin eleştirileri devam ederken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), “Ekmek ve Barış için Bütçe” talebiyle Ankara’ya yürüdü. Diğer partilerden de bütçenin halk için kullanılması talebi yükselirken, bir yandan da süren asgari ücret görüşmelerinde de ciddi bir artış yapılması isteniyor.
Aydınlı yurttaşlar ile bütçe görüşmelerine dair taleplerini konuştuk.
Kadir Altaş, bütçe görüşmelerinin yıllardır Türkiye’de kalbur yürütüldüğünü belirterek, emekçilerin hiçbir zaman emeğinin karşılığını alamadığını söyledi. Bütçenin halka hitap etmesi gerektiğini ifade eden Altaş, “Biz bu açıdan en azından yoksulun, işçinin, emekçinin, emeklinin, daha doğrusu asgari ücretlinin de gerçekten iyi bir yere gelmesini istiyoruz. Bu konuda da gerçekten büyük bir mücadele veriyoruz. Ama bütçe konusunda meclisin de duyarlı olması gerektiğine inanıyorum. Milletvekillerin bu konuya eğilmelerinden yanayız. Biz bu emeğin boşa gitmemesini istiyoruz” dedi.
‘SOSYAL DEVLET TOPLUMA BÜTÇE SAĞLAYARAK OLUNUR’
Bütçenin 50 yıldır savaşa ve şiddete ayrıldığını hatırlatan Abdülkerim Kara da savaşa ayrılan bütçenin halklara ayrılması durumunda büyük bir kalkınmanın olacağına işaret etti. Toplum için bütçe yapılması gerektiğini vurgulayan Kara, şöyle devam etti: “Savaşa bütçe ayırmakla değil, topluma bütçe ayırmakla sosyal devlet olunur. Aslında burada hem devlet kendinden ödün vermesi gerekir hem de patronların ödün vermesi gerekir. Az da olsa yaşam olanaklarını daha yaşanabilir bir pozisyona getirilmesi için en az 40-45 bin TL gerekiyor. Hesaplamaları yaptığımızda, bir çocuk okutuyorsak, servis, eğitim giderini hesapladığın zaman 45 bin TL’nin de bunu karşılamayacağı gerçekliği söz konusudur.”
‘SARAYA DEĞİL, HALKA BÜTÇE‘
Rüzgar Ece de 2026 bütçesinin saraya aktarıldığını dile getirerek, “Kadınlara, işçilere, emekçilere yine bir bütçe ayrılmamış. Sermaye yine kendini beslemeye devam etmekte. Bizim bu bütçe görüşmelerinden talebimiz şudur ki; kadınlara, işçilere, emekçilere gereken bütçenin ayrılması. Saraya değil, halka bütçe” dedi.
Asgari ücretin az, kiraların ve fatura giderlerinin fazla olduğunu belirten Dilşah Yaşar “Hayat zor. Belirlenecek asgari ücret nitelikli bir ücret olsun. Bu millet çok zorluklar çekti. Gençler ve kadınlardır en fazla zorluk çeken kesim. Onlar için hayat daha zor. Hükümetin bir adım atması gerekiyor ama hükümet adım atmıyor. Barış olsun, barışa bütçe ayrılsın” diye konuştu.
MA
















