Türkiye’de 4+4+4 Eğitim sistemi ile birlikte 2012-2013 yılında ortaokullarda yürürlüğe giren seçmeli dersler o tarihten itibaren tartışma konusu. Seçmeli dersler listesine alınan Kürtçe, Lazca, Hemşince gibi diller ilk yıllarda seçilip, okutulurken, zamanla bu derslerin öğretmenleri olmadığı gerekçesiyle sınıflar açılmaz oldu. Son 5 yıldır öğrenciler tarafından seçilmesi gereken seçmeli dersler, okul idareleri ve öğretmenler tarafından seçiliyor. Öğrencilere bu konuda hiçbir bilgilendirme yapılmadan seçilen derslerle öğrencilerin anadil dersini seçmeleri engelleniyor. Öğrenciler genel olarak dini ağırlıklı derslere yönlendiriliyor.
Son olarak Aydın Efeler ilçesinde bazı okullarda seçmeli ders listesinde yaşayan diller ve lehçeler (Kürtçe) kısmının çıkarıldığı ve öğrencilerin diğer derslere yönlendirildi ortaya çıktı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Aydın Şube Başkanı Kadir Özdemir, seçmeli derslerin seçimi konusunda yaşanan sorunları anlattı.
DİLLER KAYBOLACAK
Kentte Kürtçe konuşan ve yazan öğrencilerin olduğunu ifade eden Özdemir, bazı okullarda bu sayıların fazla olmasına rağmen derslerin seçilmesine izin verilmediğini dile getirdi. Özdemir, konuşulmayan dillerin belirli bir zaman sonra kaybolup gittiğini vurgulayarak, seçmeli derslerin seçiminin öğrenci ve veliler tarafından yapılması gerektiğinin altını çizdi. Özdemir, “Seçmeli dersler konusunda herhangi bir zorlamayı kabul etmiyoruz. Bu tür dayatmalar olduğunda sendikamıza gerekli bilgilendirmelerin yapılması gerekiyor. Veliler, idarecilerin seçip hazır olarak sunduğu dersleri seçmek zorunda değiller. Bu konuyu Aydın İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve okul idarecileri ile konuştuk. Kendileri bunun doğru olmadığını söyledi. Ancak konunun takipçisi olaya devam edeceğiz” diye belirtti.
“SUÇ DUYURUSUNDA BULUNURUZ”
Yerel yöneticiler, okul idarecileri ve öğretmenleri uyaran Özdemir, zorla yapılan seçmeli dersler hakkında kendileri gelen bilgiler doğrultusunda suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. Dillerin yaşamasının insani bir şey olduğunun altını çizen Özdemir, şöyle devam etti: “Su, ekmek nasıl ihtiyaçsa dillerin yaşaması da o kadar ihtiyaçtır. Burada idarecilere düşen tek görev bu tercihte bulunan öğrencilere gerekli öğretmeni karşılamaktır. Yöneticilerin bu dersleri teşvik ettirerek yardımcı olması gerekmektedir.”
DİN DERSLERİ ZORUNLU
Özdemir, “Gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerek Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından okul idarecilerine ve öğretmenlere dil dersleri hakkında baskı yapıldığını da biliyoruz. Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü almış oldukları bir toplantıda okul idarecilerine mutlaka Kuran-i Kerim, Temel Dini Bilgiler ve Peygamber Efendimizin Hayatı derslerinin seçilmesi konusunda uyarıda bulunduğunu biliyoruz. Bu derslerin öğrencilere önerilmesi ve zorunlu tutulması isteniyor. İmam hatim okullarının devam edebilmesi için bu derslerin seçilmesi isteniyor. İktidarın tüm yatırımlarına rağmen İmam Hatiplere istenen ilgi yok. Bu tür dayatmalarla o okulları ayakta tutmaya çalışıyorlar. Öğrenciler dini eğitim de alabilirler. Ancak bu kendi isteklerine bırakılmalıdır” dedi.
“DOĞRU DEĞİL”
Yaptıkları araştırmalarda öğrencilerin çoğunluğunun kendi istekleri ile İmam Hatiplere gitmediğini aktaran Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geçen yıl uzaktan eğitim sürecinde okul idarecileri tarafından bu seçmeli dersler kendi isteklerine göre seçilmiş ve girilmiş. Görsel sanatlar alanı, müzik alanı, yabancı dil, spor gibi konularda var. Seçmeli derslerin Din Kültürü ve Ahlak bilgi dersleri ile doldurulup yalnızca bunların içinden seçtirilmesi doğru değildir.”
MA
