CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, CHP’nin İmralı’ya temsilci göndermeyeceğini açıkladı. Emir, “CHP olarak Komisyon heyetine üye vermeyi doğru bulmuyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İmralı’ya gitmeme kararına dönük İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Cihan Aydın, değerlendirmelerde bulundu. Karardan dolayı üzüntü duyduğunu belirten Aydın, “Böyle bir süreçte CHP’nin İmralı’yı ziyaret edecek heyete üye vermemesi süreç bağlamında kritik öneme haiz bir şeydi ve olumsuz sonuçlanması da hem bu sürecin sağlıklı yürümesi hem de CHP’nin siyaseten aldığı rol konusunda önemli sonuçları olacağını düşünüyorum” dedi.
Komisyonun içinde 13 partinin yer aldığını ve ikinci en çok üye verenin CHP olduğunu hatırlatan Aydın, “Bu tavır aynı zamanda barış sürecinin doğru, sorunsuz yürümesi noktasında olumsuz bazı sonuçlar yaratabilir. Şuanda barışın toplumsal bir tabana yayılması konusunda CHP’nin de önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yönüyle umarım ki bu karardan dönülür. Bu karardan dönüş her zaman mümkündür” diye konuştu.
İHD olarak barış meselesini herkesin kazanacağını bir süreç olarak düşündüklerini söyleyen Aydın, “Elbette bu süreçte CHP’ye yönelik yürütülen siyasi operasyonları da kınadığımızı da söylemek isterim. Çözüm Süreci’nin Türkiye’nin demokratikleşmesine de önemli katkı sunacağını düşünüyorum. Halen de bu fikirdeyim. Dolayısıyla CHP’nin bu sürece destek vermemiş olmaması kendisi açısından da olumsuz siyasal sonuçlarının olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
‘GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARILMALI’
CHP’nin dokunulmazlıklara dönük verdiği kararını da hatırlattığımız Aydın, şunları söyledi: “Geçmişten ders çıkarmak önemli. Ama nemli olan başka bir şey var o da bu hataları bir daha tekrarlamamaktır. Geriye dönük bir yanlış yapılmışsa kamuoyundan özür dilemesini çok kıymetli buluyoruz. Kürt meselesinin çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından önemli. Yaklaşık 100 yıldır bu güvenlikçi bakış açısı nedeniyle Kürt sorunu etrafında çok ciddi trajedi ve hak ihlalleri var. Bunların bir daha yaşanmaması çok önemliydi. Türkiye’nin demokratikleşmesi, hukuk devletinin yeniden inşası açısından da bu meselenin çözümü çok önemli. CHP olaya şöyle bakıyorsa bence hatalı. Bir yandan Kürt sorununa çözüm ama öte yandan giderek artan otoriterleşme eğilimleri nedeniyle bir güvensizlik varsa bunun hatalı olduğunu düşünüyorum. Bizde buna itiraz ediyoruz. Ama bu Kürt meselesindeki çözüm sürecine karşı durmamız gerektiren bir şey değil. Hem itirazımızı yapacağız hem demokratikleşme talebimizi dile getireceğiz ama Kürt sorununa demokratik çözümünü de destekleyeceğiz” ifadelerinde bulundu.
CHP’NİN TUTUMU
CHP’nin tutumuna dair ise Aydın şunları söyledi: “Bu sadece Türkiye demokrasisi açısından tek değil CHP’nin kendisi açısından da bazı sorunlara yer açacağını düşünüyorum. Türkiye’nin son 100 yılı nerdeyse Kürt meselesi etrafında şekilleniyor. Antidemokratik bir şekilde bu süreç yürüdü. Dolayısıyla CHP’nin bulunduğu yerden yani sosyal demokrat bir parti olarak Kürt meselesine sırtını dönmesinin bu kimliğe önemli ölçüde zarar verebileceğini düşünüyorum. Kendileri de bunu muhtemelen değerlendirmişlerdir. Ama bu tavır sosyal demokrat, solcu, sosyalist tavırla çok uyumlu değil o yönüyle CHP’nin kurumsal kimliğinin de bundan zarar göreceğini düşünüyorum.”
Fethi Balaman / MA
