Künye   Hakkımızda
18 Kasım 2025, Salı
Politika Haber
  • GÜNDEM
  • EMEK
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • KADIN
  • GENÇLİK
Tüm Haberler
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Politika Haber
Sonuç Bulunamadı
View All Result
Anasayfa Kadın

Anadolu Üniversitesi’ndeki kadın öğrenciler: Güvende değiliz

Kampüste, KYK yurtlarında ve sosyal yaşamda kendilerini güvende hissetmediklerini anlatan Anadolu Üniversitesi’nde okuyan genç kadınlar, erkek akademisyenlerin kadınları taciz ettiğini belirtti.

18 Kasım 2025
Anadolu Üniversitesi’ndeki kadın öğrenciler: Güvende değiliz
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsApp'ta Paylaş

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun yıllık verilerine göre 2025 yılında 235 kadın katledildi, 247 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Geçtiğimiz yıl Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş’in kaldığı Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurdundan ayrıldıktan sonra cansız bedeninin bulunması üzerine başlatılan soruşturmada şüpheli ölümü hâlâ aydınlatılmadı. Geçtiğimiz ay Kayseri’de Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Meliha Keskin eski eşi Ferhat Karakaya tarafından ateşli silahla katledildi.

Kadın öğrenciler sadece erkekler tarafından değil, aynı zamanda ihmaller nedeniyle de yaşamlarını yitirdi.

Anadolu Üniversitesi öğrencisi kadınlar KYK yurtlarında, kampüste ve sosyal yaşamda maruz bırakıldıkları tehditleri ve tacizleri anlattı.

‘BAŞIMA BİRŞEY GELSE DEVLETİN UMRUNDA OLMAYACAK’

Anadolu Üniversitesi Maliye Bölümü öğrencisi İlknur Sağlam, kaldığı KYK yurdunun tenha bir bölgede yer aldığını, bu nedenle gece saatlerinde endişeyle yürüdüğünü belirtti. Üniversite kampüslerine, “elini kolunu sallayan giriyor” diyen İlknur Sağlam, kampüs içerisinde kendini rahat hissetmediğini ve her an birinin yanından geçerken her şeyi yapabileceğini düşündüğünü dile getirdi. Kendisini güvende hissetmediğini vurgulayan İlknur Sağlam, “Erkekler ne yaparlarsa yapsınlar ceza almayacaklarının farkındalar. İstedikleri gibi, Erciyes Üniversitesi’nde olduğu gibi, ellerinde tüfekle okula girip bir kadını arkadaşlarının gözü önünde öldürebileceklerinin farkındalar. Bu cezasızlık ve pişkinlik insanları daha da ağır suçlar işlemeye itiyor. Başıma bir şey gelse devletin hiç umurunda olmayacağının farkındayım” dedi.

‘ERKEK AKADEMİSYENLER GÖREVLERİNİ KÖTÜYE KULLANIYOR’

Akademide nüfuzlarını kullanarak kadın öğrencilere karşı görevlerini kötüye kullanan erkek akademisyenler olduğunu, ifşa edilen akademisyenlerin de görevlerine devam ettiğine dikkat çeken İlknur Sağlam, taciz faili akademisyenlere rektörlüğün ve dekanlıkların arka çıktığını belirtti. Tacize uğrayan kadın öğrencilerin “mezun olamama, dersten kalma” korkusuyla taciz faili akademisyenleri ifşa etmekten çekindiğine işaret eden İlknur Sağlam, “Okul örgütlü ve istikrarlı bir mücadele görmediği sürece umurunda olmuyor. Sadece tepkiler gelirse, büyürse bir aksiyon alıyorlar; aksi hâlde unutulup gitmesini bekliyorlar” dedi.

Kaldığı KYK yurdunda ve Eskişehir’deki diğer yurtlarda ciddi güvenlik açıkları olduğunu söyleyen Anadolu Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Leyla Taşdelen, kendisini güvende hissetmediğini belirterek genç kadınların sürekli tetikte olduğunu, biber gazı ve bıçak taşıyarak kendilerini korumaya çalıştıklarını söyledi.

‘MEDYA FAİLİ DEĞİL MAĞDURU KÖTÜLEME YÖNÜNDE’

Bir kadının kendisini taciz edeni ifşa etmesinin kolay olmadığını, böyle bir durumda toplumun faili değil mağduru suçlayacağına dikkat çeken Leyla Taşdelen, kadınların taciz ve tecavüze karşı verdiği mücadeleleri anımsatarak erkeklere de önemli görevler düştüğünü ifade etti. Taşdelen şunları söyledi: “Erkeklerin tacizi ve tecavüzü normalleştirmemesi gerekiyor ya da birbirlerini kollamamaları gerekiyor. Devlet politikaları şiddeti ve cezasızlığı sürekli artırıyor. Medyanın dili de faili değil, mağduru kötüleme yönünde. Bir kadın öldürüldüğünde bile faile odaklanılmıyor; mağdurun ne yaptığı didik didik araştırılıyor. Kadınlar olarak kampüste, sokakta, yurtlarda bu normalleştirilmiş şiddet diline karşı gelmemiz gerekiyor. Taciz failini teşhir etmemiz gerekiyor. Alanlarda olmamız gerekiyor, çünkü kadınlar ne kadar görünür olursa karşı tarafın şiddeti de o kadar azalacaktır.”

‘ANIT SAYAÇ’TA İSMİM YER ALABİLİRDİ’

Okurken zaman zaman çalıştığını söyleyen Anadolu Üniversitesi Felsefe Bölümü öğrencisi Gizem Köksal ise öğrenciliğinin ilk yılında KYK yurdunda kaldığını fakat 1 Mayıs İşçi Bayramına katıldığı için yurttan atıldığını ve bir süre evsiz kaldığını anlattı. Yurttan atılması ardından yaşanan süreci hayatta kalma mücadelesi olarak gördüğünü belirten Gizem Köksal, “Kendini genç kadınları ‘korumakla’, onlara ‘manevi rehberlik etmekle’ görevli addeden bir kurum, devlet yurdu, nasıl olur da bir genç kadını ders döneminin hemen başında barınmasız ve güvencesiz bir şekilde sokağa atabilir? Eğer o dönem gidebileceğim bir yer, sığınacak bir kapım olmasaydı bugün Anıt Sayaç’ta ismim yer alabilirdi. Bu abartılı bir korku değil; her an karşı karşıya olduğumuz tehdidin somut ifadesi. Zeren’in katledildiği gece de yurttaydım ve oradaki eylem sırasında yaşananları birebir gördüm. O gece asansörlerin arızalanması ise yaşadığımız trajediyi tam anlamıyla özetliyordu adeta. Ölümle aramızdaki mesafe Zeren ile aynıydı; yalnızca şansımız yaver gidiyorsa günü kurtarıyoruz” dedi.

‘BİZE DAYATILAN SUSKUNLUĞU KIRMALIYIZ’

Kampüslerde taciz ve şiddetin yeniden üretildiğini, çok sayıda genç kadının akademisyenlerin tacizine, psikolojik baskısına, aşağılayıcı ve cinsiyetçi söylemlerine maruz kaldığını belirten Gizem Köksal, “Bu deneyimler kampüslerin birçok genç kadın için ne kadar güvensizlik ve travma alanına dönüştüğünün kanıtı” dedi. Her yirmi beş Kasım’da Mirabel Kardeşlerden aldığı güçle alanlarda olduğunu vurgulayan Köksal şöyle devam etti: “Sokaklarda ve meydanlarda hep birlikte haykırdığımız sloganlar yalnızca bir tepki değil, aynı zamanda bir varoluş ve özgürleşme bildirgesidir. İlk ve en önemli görev, bu saldırıları ‘kaderimiz’ veya ‘bireysel talihsizlikler’ olarak görmeyi reddetmektir. Bize dayatılan suskunluğu kırmak da en temel görevlerimizden biridir. Bize ‘aile namusu’ veya ‘mahremiyet’ diyerek yaşadıklarımızı gizlememiz istenir. Oysa tacizi, şiddeti ve ayrımcılığı her ortamda, ısrarla ve yılmadan ifşa etmek zorundayız. Birimiz maruz kaldığında hepimiz sahip çıkmalı; bir hocanın tacizini, bir yurdun bakımsızlığını, bir iş yerindeki psikolojik baskıyı konuşmak için birbirimize güç vermeliyiz. Geceleri sokağa çıkmamız, kampüste özgürce dolaşmamız, istediğimizi giyinmemiz engellenir; bize ‘sıranı bekle’ denir. Oysa biz, ‘Sıra bize değil, size gelecek!’ diyerek meydanları, sokakları ve geceleri terk etmeyeceğiz.”

MA / Enes Beyaz

İlgili Haberler

25 Kasım sergisine polis baskını: 7 fotoğrafa el konuldu
Kadın

25 Kasım sergisine polis baskını: 7 fotoğrafa el konuldu

18 Kasım 2025
Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
Kadın

Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı

16 Kasım 2025
Kadınlar barış için buluştu: Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz
Kadın

Kadınlar barış için buluştu: Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz

16 Kasım 2025
Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
Kadın

Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz

16 Kasım 2025
Tehdit edilen kadın intihara sürüklendi
Kadın

Tehdit edilen kadın intihara sürüklendi

12 Kasım 2025
TJA 25 Kasım’ın startını verdi
Kadın

TJA 25 Kasım’ın startını verdi

9 Kasım 2025
Politika'dan Günün Yorumu
Barış ile demokrasinin öncülüğünü kim yapacak?
Politika'dan Yorum

Barış ile demokrasinin öncülüğünü kim yapacak?

Politika Haber
9 Kasım 2025
Politika'dan Söyleşi
Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba:  Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.
Politika'dan Söyleşi

Sosyalist cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba: Burjuva güçler için çözümsüzlük en iyi çözümdür.

Politika Haber
26 Ekim 2025

EN SON HABERLER

Tülay Hatimoğulları ve Özgür Özel’in olduğu 11 vekil için dokunulmazlık fezlekesi

Tülay Hatimoğulları ve Özgür Özel’in olduğu 11 vekil için dokunulmazlık fezlekesi

18 Kasım 2025
Bahçeli: 3 arkadaşımla İmralı’ya gitmekten imtina etmem

Bahçeli: 3 arkadaşımla İmralı’ya gitmekten imtina etmem

18 Kasım 2025
Fransa Ukrayna’ya savaş uçağı gönderecek

Fransa Ukrayna’ya savaş uçağı gönderecek

18 Kasım 2025
BM, ABD’nin Gazze tasarısını kabul etti

BM, ABD’nin Gazze tasarısını kabul etti

18 Kasım 2025
CHP Genel Merkezi avukatı Çağlayan: İBB iddianamesi hukuki değil siyasi bir dosya

CHP Genel Merkezi avukatı Çağlayan: İBB iddianamesi hukuki değil siyasi bir dosya

18 Kasım 2025
25 Kasım sergisine polis baskını: 7 fotoğrafa el konuldu

25 Kasım sergisine polis baskını: 7 fotoğrafa el konuldu

18 Kasım 2025
Hüseyin Özsoy: Örgütlü toplumlar özgür toplumlardır

Hüseyin Özsoy: Örgütlü toplumlar özgür toplumlardır

18 Kasım 2025
Politika Haber

© Tüm hakları saklıdır
Politika Haber'de yayımlanan yazı, haber, fotoğraf ve videoların her türlü telif hakkı Mustafa Suphi Vakfı'na aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilmeden ve link verilmeden alıntılanamaz.

Bizi Takip Edin

Kurumsal

Künye

Hakkımızda

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Kullanım Koşulları

Politika Haber, MA ve SPUTNIK abonesidir.

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!

Sonuç Bulunamadı
View All Result
  • Politika’dan Yorum
  • Politika’dan Söyleşi
  • Gündem
  • Emek
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kadın
  • Gençlik
  • Göçmen
  • Emeklilik
  • Eğitim
  • Doğa
  • Tarih
  • Kültür
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Spor
  • Video Haber
  • Foto-Galeri
  • Tüm Haberler

© 2025 Politika Haber - Büyük İnsanlık İçin Politika!