Amed Sağlık Platformu, Amed Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Konferans Salonu’nda “Sağlıklı toplumla özgür geleceğe” şiarıyla çalıştay düzenledi. Çalıştay’ın yapıldığı salona “Kadın öncülüğünde sağlıklı topluma”, “Nexweşîya heri mezin bindestiya civakê ye/ En büyük hastalık, toplumun ezilmesidir” pankartları asıldı. Yine yaşamını yitiren sağlıkçıların resimleri de salona asıldı. Çalıştaya birçok ilden sağlıkçılar katıldı.
Yaşamını yitiren sağlık emekçileri için yapılan saygı duruşu ardından çalıştayda ilk olarak konuşan Sosyal Hizmetler Sendikası (SES) Amed Şube Eşbaşkanı Mehmet Nur Ulus, sağlık alanında eksiklerin üzerinde konuşacaklarını belirtti. AKP’nin sağlığı piyasalaştırdığını, her şeyin para olarak adlandırıldığını belirten Ulus, “2002’den bu yana sağlığı bu nedenle nereye getirdiği ortadadır. Sağlığı ‘çevireceğiz, dönüştüreceğiz dediler’ ama sağlığı her alanda sattılar. Sağlığın vicdani, ahlaki, toplumsal boyutunu bırakmadılar” diye konuştu.
AKP’nin sağlık alanını da iktidarını güçlendirmek için kullandığını kaydeden Ulus, “2002’de ‘sizler hastaneye giderek muayene bile olamıyorsunuz, doktorlara ulaşamıyorsunuz’ diyorlardı. Böylelikle bunu da seçim malzemesi olarak kullandı, oylarını artırdı. Sağlık çöktü, AKP de çöküyor” diye konuştu.
BARAN: NEO-LİBERAL POLİTİKALAR SAĞLIKTA ZİRVELEŞTİ
Amed Tabip Odası Sekreteri Ahmet Baran da Kapitalist moderntenin geliştirdiği sağlık tanımının toplumu ve bireyi yapabilme gücünden alı koyma, iradesini teslim alma anlamına geldiğini vurguladı. “Bugün kendi bedeninden uzaklaşmış bireyler görüyoruz” diyen Baran, “Bu algıyla bu sistem bir iyilik hali getirmiyor. Kendini kurguladığı alanlar hakikatten uzaklaştırdığı için sağlıksızlığı da getiriyor. Bugün ki sağlık sistemi neo-liberal politikaların zirveleştirildiği, sağlığın piyasayı yükselttiği şeyleri her alanda görüyoruz. Toplumun ya da toplumun bileşenlerinin söz hakkı kuramadığı bir sistem var. Sağlığı tanımlarken, yeniden inşa sürecinde kıymetli tartışmaların olacağına inanıyorum. Herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
BOZDAĞ: TOPLUM ÖRGÜTLENMELİ
DEM Parti Agirî Milletvekili Heval Bozdağ, Amed Sağlık Platformu’nun verdiği mücadeleye değindi. Bozdağ, 1980’de getirilen Neo-liberal politikalardan sağlık alanının da payını aldığını söyledi. AKP iktidarının özellikle sağlık alanını rejiminin, iktidarının doktrini yaptığını belirten Bozdağ, “Toplumsal sağlık alanındaki gerilemelerin hiçbiri kendileri açısından değerlendirme alanı olarak görülmedi. Bugün geldiğimiz nokta ise bir çıkmaz. Ekonomik kriz var, yoksulluk var, işçiler ve emekçiler bu yoksulluğun ceremesini çekiyorlar. Mevcut krizin faturası da yeniden onlara çıkarılıyor. Toplumsal sağlık alanını nasıl yeniden inşa edeceğiz? Toplumun örgütlenmesini burada birinci olarak ortaya koymamız gerekiyor. Toplum nasıl örgütlenir? Aslında bizi buna götürecek sağlık reçetemiz de var. Bunu sağlamanın yolu sağlık meclislerinin inşasıdır. Bunu depremde, pandemi de yaptık. Topluma değebildik, sonuçlarını da aldık. Bunu büyütebilmenin çalışmalarını yapmamız lazım” diye konuştu.
BEŞTAŞ: SAĞLIK MECLİSLERİ ÖRGÜTLENMELİ
HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş ise, sağlık alanında büyük eksiklerin olduğunu söyledi. “Sağlıklı toplumla özgür geleceğe” başlığının bile toplumun içinde bulunduğu durumu ortaya koyduğunu belirten Beştaş, şunları söyledi: “Sağlık hakkı var mı derseniz, kimler için var derseniz olumsuz bir şekilde cevap vermek zorundayız. Toplum açısından bakınca her şeyden önce erişim, tedavi olma, sağlıklı bir yaşam için randevu sistemi sorunu var. İlaca erişim yok. Aşıya erişim yok ve önleyici sağlık hizmeti verilmesi için, halk sağlığı için koruyucu sağlık hizmetlerinin sıfıra yakın olduğu bir konumda yaşıyoruz. İnsanlar yaşamlarına terk edilmiş durumda. AKP-MHP için diğer alanlarda da olduğu gibi sağlık alanında da rant birinci aşamada. Sağlık özelleştiriliyor aslında, parası olan tedaviye, sağlığa, hizmete erişebilecek. Çeteleşme sağlık alanına da sirayet etti. Yenidoğan çetesini hepimiz duyduk. Aylar öncesinde soruşturma açıldığı, bilindiği halde Sağlık Bakanlığı, durmuşlar, izlemişler, müdahale etmemişler. Ne zaman bebeklerin para için katledildiği açığa çıkınca büyük laf ederek, mücadele edeceklerini söylüyorlar. İktidarın kendisi ve sağlık bakanı bu işten birinci derece sorumludur. Sağlık meclislerinin, sağlık emekçilerinin bir bütün olarak toplum sağlığını önceleyen, çeteleşme ile mücadele eden bir pratik içinde olması, çalışması hakikaten sağlık hakkının inşası ve hakkın yerine getirilmesi için önemlidir.”
Yapılan açılış konuşması ardından çalıştay basına kapalı olarak devam etti. Gün boyu sağlık emekçileri, “Yeniden inşada nasıl bir sağlık?”, “Kadın sağlık hareketi”, “Toplumsal sağlık inşasında gençliğin rolü” ve “Toplumsal sağlık inşasında yerel yönetimler” başlıklarını tartışacak.
MA