Hatay’da “Rabe dema azadî û serkeftinê ye” şiarıyla gerçekleşen Newroz, sabahın erken saatlerinde Hatay’ın Dörtyol ilçesine bağlı Altıocak Mahallesi’nde bulunan top sahasında büyük bir coşku ile başladı. Amanos dağlarının eteklerinde yapılan kutlamalara, birçok kişi kiras-fîstan ve şal-şepik ile katılırken, kadınlar ve gençlerin yoğunlukta olması dikkat çekti. Polisin kurduğu tek arama noktasından geçerek kutlamaya katılanlar, alana giriş yaparak coşkuyu arttırdı. İskenderun’dan Newroz’a gelen kitle, alana 100 metre kala “Jin jiyan azadî” ve “Bijî Newroz” sloganlarıyla yürüdü. Kutlamalara kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yanı sıra 7’den 70’e yüzlerce yurttaş katıldı. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşundan sonra başlayan Newroz’da, yerel sanatçıların seslendirdiği ezgiler eşliğinde kitle halaya durdu.
“ZAMAN TECRİDİ KIRMA ZAMANIDIR”
Newroz’da ilk olarak konuşan DEM Parti Dörtyol İlçe Eşbaşkanı Hıdır Simli, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talepleriyle cezaevlerindeki siyasi tutsakların başlattığı açlık grevi eylemine işaret etti. Simli, tutsakların taleplerinin bir an önce yerine getirilmesi için mücadele çağrısında bulundu.
Daha sonra DEM Parti Hatay İl Eşbaşkanları Seher Cevheroğlu ve Naim Özbek, halkın Newroz’unu kutladı. Tüm baskı ve saldırılara karşın mücadele edip kazanacaklarını ifade eden Özbek, daha sonra Abdullah Öcalan’ın 2013 Newrozu’na gönderdiği mesajı okudu. Mesajın ardından kentteki DEM Parti belediye eşbaşkan adayları sahneye çağrıldı. Adaylar, halkın ve tutsakların Newroz’unu kutlayarak, “Dem deme İmralı tecridini kırma zamanıdır” diyerek, birleşik mücadele çağrısında bulundu.
Son olarak, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar konuştu. Newroz alanını dolduran halkın Newroz’unu kutlayan Uçar, Newroz’un uzun bir özgürlük yürüyüşü ve Kürt halkının mücadele kimliği olduğunu vurguladı.
“HALKIN DERTLERİNE DERMAN OLACAĞIZ”
6 Şubat Mereş merkezli depremi hatırlatan Uçar, bu depremde iktidarın halkla olan ilişkisini gördüklerini dile getirerek, “Deprem üzerinden bir yıl geçti. Depremi en ağır yaşayan Hatay oldu. Biz bu depremde çok büyük bir fotoğraf gördük. Bildiğiniz bir fotoğraftı ama herkesin daha net şekilde gördüğü bir fotoğraf oldu. Bu ülkeyi yönettiğini iddia eden iktidarın, halkla nasıl ilişkide olduğunu gördük. O gün deprem felaketine bizi maruz bırakan iktidarın kendisi yeni tehditlerle gündemde. İktidar, ‘belediyeyi almazsam hizmet vermeyeceğim’ diyor. Bunu söylemesine gerek yok, zaten biliyoruz. Kendisine oy vermeyenlere karşı, belediyenin başka partide olduğu yerlerde nasıl davrandığına tanıklığınız var. Kurdistan’da sesi, sözü, politikası kalmayan AKP iktidarı, ne yaptı? Halkın kazanımlarına, ilmek ilmek ördüğü kazanımlarına kayyum atadı. Kendi kayyumuna da kayyum atadı. Şimdi yerel seçimlerde bütün siyasi partiler, ‘DEM Parti ne yapacak?’ diye tartışıyor. DEM Parti geleneği yıllardır halkçı belediyeciliği, demokratik belediyeciliği elden bırakmadı, bırakmayacak. Toplumuz sorunlarını çözmek için geliyor. DEM Parti, bu toplumun dertlerine derman olmak için geliyor. Var mısınız birlikte derman olmaya sevgili halkımız?” diye sordu. Kitle ise hep bir ağızdan “Varız” dedi.
“BU DEKLARASYON BARIŞ DEKLARASYONU İDİ”
Ramazan ayında olduklarını ancak halkın 12 ay boyunca aç olduğunu vurgulayan Uçar, ekonomik krize dikkat çekti. “Bu iktidara birlikte dur diyecek ve geçit vermeyeceğiz” diyen Uçar, halkla birlikte bu düzeni durduracaklarını söyledi.
Mevcut rejimin yol haritasının yüzyıldır katliam, inkar, asimilasyon, tanımama ve rejim değişmek olarak niteleyen Uçar, “Adları değişti, iktidarlar değişti, kişiler değişti ama Kürtlerle ilişkiler değişmedi. Bir hafta önce Bağdat’ta bir araya geldiler, bir anlaşma imzalamışlar. Anlaşmanın manasını söyleyelim; Sınır ötesi operasyonlarla Kürtleri nasıl katledeceklerinin imzasını attılar, anlaşmasını yaptılar. Bu anlaşmalar yapılırken, çocuklarını savaşta kaybeden annelerimiz Adalet Nöbeti’nde. Çocuklarının cenazeleri, hatta kemikleri torbalarda verilen ailelerimiz barış çağrısından geri durmadılar. Tablo bu kadar açıkken ve 100 yıldır savaş politikasında, sınır ötesi operasyonlarda hiçbir sonuç alamamış bu devlet, çözümsüzlük ile artık sürdüremez. Sayın Abdullah Öcalan, 2013 Newrozu’nda bir deklarasyon gönderdi ve Amed Newrozu’nda herkes dinledi, sadece Kürtler değil, Türkiye’de yaşayan bütün halklar dinledi. Ne vardı Newroz deklarasyonunda? Türkiye’de kanın, gözyaşının olmadığı, ölümlerin olmadığı bir dünya mümkün deklarasyonuydu. Bu deklarasyon, Türkiye’deki bütün halklar, bütün toplumsal kesimler tarafından kabul gördü. Ancak hayata geçirilmedi. Deklarasyon, Türkiye’de sağlanacak barış, eşitlik demek, özgürlük demek, adalet demek, hukuk demek. Bu kimin işine yaramıyor? Elbette ki AKP ve MHP iktidarının işine yaramıyor. O yüzden ‘çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık’ dediler ve yeniden katliamlar üretmeye devam ettiler” diye konuştu.
“SAVAŞ POLİTİKALARINA GEÇİT VERMEYECEĞİZ”
Halka ve siyasetçilere dönük baskı, gözaltı ve tutuklamalara da değinen Uçar, tüm siyasi tutsakların direndiğini sözlerine ekledi. Türkiye’de yaşanan sorunların temelinde Kürt sorunu yattığını ifade eden Uçar, Kürt sorunun çözüm adresinin ise İmralı olduğunu belirtti. Abdullah Öcalan’ın çözümün kendisi olduğunu ifade eden Uçar, Kürt sorununun çözümü için tüm kesimlere iktidarın politikalarına karşı mücadele etmeye çağırdı. Uçar, ikinci yüzyılda savaş politikalarına geçit vermeyeceklerini belirterek, mücadele sözü verdi.
Konuşma ardından Uçar ve Barış Anneleri Newroz ateşini yaktı. Newroz kutlamasında, daha sonra sanatçılar Baran Bozyel ve Cevdet Bağca sahne aldı. Şarkıların ardından Newroz kutlaması sona erdi.
MA