MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 43 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul ederek, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin “gerekli önlemleri alın” dediği “umut hakkı” için “örgütün tasfiyesi”ni şart koştu.
Abdullah Öcalan’ın savunmalığını üstlenen Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli, Bahçeli’nin açıklamalarını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.
“BM’NİN KARARI YERİNE GETİRİLMEDİ”
Bahçeli’nin toplumsal, kültürel, politik ve ekonomik sorunlardan bahsettiğini belirten Yürekli, “Bütün bu sorunlar daha önce Kürt siyasal hareketinin bütün bileşenleri tarafından defalarca kamuoyuna sunulan görüşlerdir. Gerek bu sorunlar, gerek Ortadoğu’daki yaşanacak krizlere ilişkin Sayın Öcalan’ın 2019’da çok ciddi öngörüleri vardı. Esasında bu açıklama bu öngörülerin doğruluğunu ve haklılığını teyit etmektedir” dedi.
Yürekli, “Elbet bu konuya dair yapılabilecek bir çok yorum ve değerlendirme söz konusu olabilir. Fakat bizim için öncelikli olan şuan için şudur; Sayın Öcalan’dan yaklaşık 44 aydır haber alamıyoruz. Avukat ve aile görüş başvuruları yasaya aykırı bir şekilde kabul edilmiyor. Buna ilişkin avukatları olan bizlere bilgi, belge ve dosyadan örnek dahi verilmiyor. Kaldı ki adaya bildiğimiz tek ziyaret 2022 Eylül ayında CPT’nin gerçekleştirdiği ziyarettir. Ancak hükümet onay vermediği için rapor açıklanmadı. Bu bizler için bir şaibe konusudur hala. Aynı tarihlerde BM İnsan Komitesi’nin mevcut haber alamama durumunun işkence yasağını ihlal ettiği için derhal avukatlarıyla görüştürülmesi konusunda tedbir kararı vardı. Ancak bu kararın gereği de yerine getirilmedi” şeklinde konuştu.
“DERHAL GÖRÜŞTÜRMELİYİZ”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “tecrit yoktur” açıklamasını hatırlatan Yürekli, “Bugün bakanlığın bu açıklamalarının gerçekliğinin olmadığı ve İmralı’da tecrit uygulandığı doğrudan kabul edilmiş oldu” dedi. Yürekli, avukatları olarak kendileri için öncelikli olanın Abdullah Öcalan’ın derhal aile ve avukatları ile görüştürülmesi olduğunu kaydetti. Yürekli, Bahçeli’nin açıklamalarına işaret ederek, atılacak samimi adımlardan birinin aile ve avukat görüşlerinin sağlanması olduğunu vurguladı.
Yürekli, “Bütün bu tartışmalardan bağımsız olarak herhangi şart ve niyet aranmaksızın Sayın Öcalan’ın yasal haklarının yerine getirilmesidir. Sayın Öcalan’ın merkezinde olduğu bir tartışma süreci var bunu gözlemliyoruz. Ancak burada hem ahlaki ve etik olan hem de hukuki olan Sayın Öcalan’ın doğrudan konuşmasıdır. Kendi görüş ve fikirlerini belirtmesidir. Bunun içinde hukuka ve insan haklarına aykırı olan tecrit uygulamasına derhal son verilmesi ve Sayın Öcalan ile yasal olan görüş hakkımızın biran evvel gerçekleşmesi gereklidir” diye belirtti.
“UMUT HAKKI” YANITI
Yürekli, Bahçeli’nin şart koşarak işaret ettiği “umut hakkı”na dair de şunları söyledi: “Umut hakkı’ Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan evrensel bir haktır. Ve şuan Sayın Öcalan özelinde AİHM’in bu konuda vermiş olduğu bir karar vardır. Bu politik bir müzakere konusu değildir. Bu Türkiye’de uzun süredir sorun olarak görülen AYM ve AİHM kararlarının uygulanması ile ilgilidir” dedi.
MA / Diren Yurtsever