Sputnik muhabirinin aktardığına göre, ABD Senatosu’nda, 1 Ekim’de kapanan federal hükümetin yeniden açılmasını öngören geçici bütçe tasarısı 60 oyla kabul edildi.
Tasarı, Ocak ayı sonuna kadar federal kurumlara finansman sağlanmasını öngörüyor.
Senato’nun basın servisinden yapılan açıklamaya göre, oylamadan 39 ‘hayır’ oyu çıkarken 8 Demokrat ve bağımsız senatör ‘evet’ dedi, bir Cumhuriyetçi de tasarıya karşı çıktı.
Tasarı, Tarım Bakanlığı, Gazi İşleri Bakanlığı ve Kongre’ye mali yıl boyunca; diğer federal kurumlara ise 30 Ocak’a kadar finansman sağlanmasını içeriyor. Ayrıca kapanma sürecinde işten çıkarılması planlanan 4 binden fazla federal çalışanın görevine devam etmesi hükmü de yer alıyor.
Senato’dan geçen tasarı, Temsilciler Meclisi’ne gönderilecek. Buradan da onay alması halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın imzasına sunulacak. Trump’ın imzasıyla federal hükümetin yeniden açılması bekleniyor.
ABD TARİHİNİN EN UZUN HÜKÜMET KAPANMASI
ABD’de yeni mali yıl 1 Ekim’de başlarken Kongre, federal hükümeti finanse eden bütçe konusunda anlaşmaya varamamıştı. Bütçenin kabul edilmemesi, federal yetkilileri çalışmaları durdurmaya zorlamıştı. Devlet çalışanlarının yüzde 40’ı, yani 800 binden fazla kişi bu durumdan etkilenmişti.
Olanların suçunu Demokratlara yükleyen Trump, hükümet kapanmasını, işten çıkarmalar ve maaş kesintilerinin yanı sıra, iktidar partisinin hoşuna gitmeyen programlardan kurtulmak için kullanacağına söz vermişti.
Yasa tasarısının kabul edilmesi için 60 oy gerekiyorken Cumhuriyetçiler her iki meclisi de kontrol etmelerine rağmen, Senato’da 53 sandalyeye sahipler.
Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Başkanı Kevin Hassett, hükümet kapanmasının daha fazla sürmesinin ekonomi için haftada 15 milyar dolarlık kayba ve işten çıkarmalara yol açabileceğini açıklamıştı.
SPUTNIK
yılında maden şirketi faaliyetlerini tamamen durdurdu.
MYANMAR’DA TARIM YOK OLDU
Myanmar’ın Kachin Eyaleti’nde de nadir toprak elementleri madenciliği çevresel felaketlere neden oldu. Bölgede asit liçi (yığın liçi) yöntemiyle yapılan madencilik, ekolojik açıdan en riskli yöntemlerden biri olarak değerlendiriliyor. Bu yöntemde cevher yığınlarının üzerine asit pompalanarak ayrıştırma yapılıyor. Ancak bu süreçte ağır metaller ve kimyasal atıklar, bölgedeki İrravaddy Nehri’ne karıştı. Nehirde pH seviyesinin düşmesi sonucu balıklar ve diğer su canlıları kitlesel şekilde öldü.
Asit yağmurları ve kirlenmiş suyla sulanan tarım arazileri zehirlendi, toprak verimliliğini kaybetti ve ürünlerde ağır metal birikimi görüldü. Tarımsal üretimin neredeyse imkânsız hale geldiği bölgede, maden sahalarının genişlemesi için ormanların kesilmesi erozyonu artırdı. Bu durum hem toprak kaybına hem de sel felaketlerine neden olurken, bölgenin biyolojik çeşitliliği geri dönüşsüz biçimde azaldı.
Kirli suyu kullanmak ve kirli toprakta yetişen gıdaları tüketmek zorunda kalan yerel halkta; cilt hastalıkları, solunum yolu rahatsızlıkları, böbrek yetmezliği ve çeşitli kanser türlerinde ciddi artış yaşandı. Tarım ve hayvancılığın yok olmasıyla birlikte bölgeden büyük bir göç dalgası başladı.
MA / Enes Beyaz











