Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık, gazeteci Ruşen Çakır’ın Medyascope’ta sunduğu “15 Temmuz’un beşinci yılında Fethullahçılık ve Türkiye’nin geleceği” başlıklı programa katıldı. Beşinci yıldönümü geride kalan darbe girişimine ilişkin Çakır’ın sorularını yanıtlayan Şık, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“GÜLENCİLER DÜRÜST DAVRANMIYORLAR”
Darbe girişiminin faili olan Gülen Cemaati’nin darbe konusunda dürüst davranmadığını dile getiren Ahmet Şık, “Cemaatin çete kanadı ’15 Temmuz bir tiyatrodur, içinde cemaat yoktur’ propagandasını ısrarla sürdürüyor. 15 Temmuz’un içinde çok fazla gri alan var, çok haklı sorular soruluyor. Ama orada gerçek bir kalkışma olduğundan kimsenin kuşkusu olmasın. Gülen Cemaati’nin kadroları orada vardı. Akıncı Üssü’nde yakalanan sivillerden Adil Öksüz’e kadar uzanan zincirdeki kişileri nasıl açıklayacaklar? Her şey mi yalan” şeklinde konuştu.
Şık, “Gülen Cemaati’nin mensupları, eğer biraz olsun dürüstlerse, kimlerle darbe toplantıları yaptıklarını, kimlerle darbe koalisyonunu kurduklarını, onların şu anda Türkiye’yi Erdoğan ile birlikte nasıl yönettiklerini anlatsınlar” dedi. Gülen Cemaati’nin eski gücünü geri kazanmak için yeniden örgütlenmeye çalıştığını tahmin ettiğini de belirten Şık, “Her şeye rağmen cemaatin en güçlü olduğu, en çok örgütlenmeye sahip olduğu parti, yine de AKP’dir” görüşlerini belirtti.
“FİDAN VE AKAR YARGILANMALIDIR”
15 Temmuz’un karanlıkta kalan noktalarına dikkat çeken Ahmet Şık, “Saat 14:30’da MİT’e ihbar gidiyor. İhbar direkt darbe ihbarı değil belki, ama dolaylı olarak darbe sonucunu çıkarabileceğimiz bir ihbar. MİT’e saldırı olacak ve Hakan Fidan kaçırılacak. İhbar bu. Bunun adı bir darbe kalkışmasıdır. Durum böyleyken, bundan bir darbe sonucunu çıkarmayan MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Hulusi Akar’ın yargılanmaları gerekiyor. Ama yargılanmak bir tarafa, biri hala görevinin başında, öbürü de halihazırda Milli Savunma Bakanı, hatta fili olarak da Genelkurmay Başkanlığını sürdürüyor. MİT Müsteşarının kaçırılacağı bir planın darbe kalkışması olduğunu anlamıyorsanız burada bir zaaftan mı söz edilir, yoksa bir işbirliğinden mi” ifadelerini kullandı.
“BİNALİ YILDIRIM ÖLDÜRÜLECEKTİ”
Darbe girişimi sırasında Hakan Fidan’ın oynadığı role dikkat çeken Ahmet Şık, darbe girişiminin birinci yıldönümünde, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın Hürriyet gazetesine verdiği röportaja dikkat çekti. O geceye ilişkin yaşadıklarını anlatan Yıldırım, “Hakan’ı arıyorum, ulaşamıyorum. Saat 22:30 gibi ulaşabildiğimde ‘Durum ne’ diye soruyorum, ‘Her şey normal, çalışıyoruz’ yanıtını alıyorum” demişti. Ahmet Şık, eski Başbakanın bu anlatımını “O saatte MİT’te çatışma oluyor, jetler alçaktan uçuyor, ölümler başlamış ve MİT’in başındaki kişi ‘Bir şey yok’ diyor” dedi. Yıldırım’ın “Onun arkasındaki başka bir şey” şeklindeki sözlerine de dikkat çeken Şık, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe girişimine ilişkin söylediği “Allah’ın lütfu” sözlerine gönderme yaparak şöyle konuştu:
“Binali Yıldırım, o ‘başka bir şeyin’ ne olduğunu açıklamak zorunda. Ortada 250 insanın yaşamı var. Bakın, ben darbe girişiminin tiyatro olduğuna kesinlikle inanmıyorum, ama size başka bir şey söyleyeceğim. 15 Temmuz’u ‘Allah’ın lütfu’ haline getirmek için bazı planlamalar yapıldığını düşünüyorum. Bence o planlamalardan birisi de Binali Yıldırım’ı öldürmekti. Binali Yıldırım’ı bu denli öfkelendiren de buydu bence. Darbe girişiminden birkaç gün sonra çıktığı ortak yayında beden diline yansıyan öfkesi, Hakan Fidan’dan bahsederken kullandığı ifadeler hep o ‘Başka bir şey’ ile ilgiliydi.
Binali Yıldırım’ın özellikle hedef seçildiğini düşünüyorum. Çünkü, o ‘Büyük bir kayıp’ olarak lanse edilecekti. Komplo teorisi gibi duruyor, farkındayım. Bu topraklar da komplo teorilerine fazlasıyla müsait. Ama, her ne şekilde olursa olsun, Binali Yıldırım artık bir şeyleri açıklamak zorunda”
HABER MERKEZİ












