Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) Kasım Ayı Kadın Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Raporda, Türkiye’de basın özgürlüğünün durumunun gazeteciler açısından giderek daha kırılgan bir hâl aldığı belirtildi. İnsan haklarının en temel unsurlarından olan ifade ve haber alma hakkının, Kasım ayında gözaltılar, soruşturmalar, tehditler ve dijital şiddet vakalarıyla bir kez daha ihlal edildiği belirtilen raporda, “Bu tablo, insan hakları haftasının, gazetecilerin güvenliği, özgürlüğü ve toplumun gerçeklere erişim hakkı açısından acil çözüm bekleyen bir çağrı niteliği taşıyor” denildi.
BASKILAR KASIM AYINDA DA SÜRDÜ
Kasım ayında, gazetecilere baskıların sürdüğü ve giderek daha görünür hale geldiği bir tablonun ortaya çıktığı ifade edilen raporda, “Ay boyunca yaşanan hak ihlalleri, hem yargı süreçlerinde hem de sahadaki uygulamalarda gazetecilerin hedef alınmaya devam ettiğini gösterdi. Özellikle siyasal atmosferin gerildiği dönemlerde gazetecilerin yaptıkları haberler ve paylaşımlar ‘suç’ haline getiriliyor; ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken mesleki faaliyetleri nedeniyle gazeteciler gözaltı, soruşturma, dava ve tehditlerle karşı karşıya bırakılıyor” ifadelerine yer verildi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ BASKILARI
İfade özgürlüğüne yönelik baskılardaki belirgin artışa da dikkat çekilen raporda, şunlar kaydedildi: “Çok sayıda gazeteci hakkında yeni soruşturmalar açıldı; devam eden davalarda ise cezalandırma eğiliminin sürdüğü görüldü. SİHA saldırılarında yaşamını yitiren gazetecileri anmanın dahi yargı konusu yapılması, gazeteciliğin nasıl kriminalize edildiğini gösteren çarpıcı örneklerden biri olarak dikkat çekti. Gazetecilere yöneltilen suçlamalarla basın özgürlüğü, hedef alınan temel sorunlardan biri olmaya devam ediyor. Öte yandan gazetecilerin güvenliğine yönelik tehditler de çeşitleniyor. Kıbrıs’ta bir yayın yönetmenine gönderilen ölüm tehditleri, dijital ortamlarda artan nefret söylemi ve taciz içerikli mesajların ulaştığı tehlikeli boyutu bir kez daha görünür kıldı. Dijital şiddet artık istisnai değil; düzenli şekilde karşılaşılan bir baskı aracına dönüşmüş durumda. Gazetecilerin çalışma yaşamında karşılaştığı güvencesizlik, mobbing ve ayrımcılık çoğu zaman görünmez kılınsa da mesleki faaliyetleri ciddi biçimde etkileyen bir diğer ihlal alanı olarak varlığını koruyor.”
DİLAN KARAMAN’IN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ
Kadın özgürlük mücadelesi içinde yer alan ve bir dönem gazetecilik faaliyetinde de bulunan Dilan Karaman’ın şüpheli ölümüne de dikkat çekilen raporda, “Bu durum derin bir üzüntü yarattığı gibi kadınların karşı karşıya olduğu sistematik tehlikeleri de bir kez daha açığa çıkardı. Dilan Karaman’ın yaşamını yitirmesine ilişkin yürütülen soruşturmanın en kısa sürede sonuçlanarak gerçeklerin ortaya çıkarılacağına inanıyoruz ve sürecin takipçisi olacağız” denildi.
Gazetecilere baskının sürdüğü, yargının giderek daha cezalandırıcı hale geldiği ve tehdit ile gözaltı uygulamalarının mesleğin olağan riskleri gibi normalleştirilmeye çalışıldığı vurgulanan raporda, “Bu tablo, özgür basının güçlenebilmesi için hak ihlallerinin görünür kılınmasını, belgelenmesini ve gazeteciler arasındaki dayanışmanın daha da güçlendirilmesini zorunlu kılıyor” diye belirtildi.
İHLALLER
Raporda, Kasım ayında bir gazetecinin gözaltına alındığı, bir gazetecinin ifadeye çağrıldığı, 3 gazeteciye soruşturma 2 gazeteciye dava açıldığı, 5 gazeteciye toplamda 2 yıl 11 ay ceza verildiği, 12 gazetecinin yargılanmasının sürdüğü, 3 gazetecinin ise tutuklu olduğu belirtildi.
MA












