Ailelerinin bulunduğu kentlerden uzak yerlere sürgün edilen tutsak yakınları, mesafe nedeniyle yakınlarını yıllardır göremediklerini vurgulayarak, tutsakların serbest bırakılması için bir an önce düzenleme yapılmasını istedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ile birlikte Kürt sorununun çözümü konusunda bir dizi gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Kürt Özgülük Hareketi’nin “güçlerini Medya Savunma Alanları’na çekme kararını” yaptığı açıklama ile duyurdu. Gelinen aşamada toplumun farklı kesimlerinden devletin gerekli adımları atması yönünde çağrılar gelmeye devam ediyor. Devletin gerekli adımları atması çağrısında bulunan tutsak yakınları da cezaevlerinin kapılarının açılmasının onurlu bir barışa hizmet ettiğini belirtti.
İzmir’de 2016’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Enez Adlı’nın annesi Naime Adlı bu çağrıyı yapanlardan. Oğlunun tutuklandıktan sonra 1 yıl İzmir’de cezaevinde kaldığını aktaran anne, oğlunun Antalya S Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğini söyledi. Aydın’dan Antalya’ya zorlu koşullar içinde gittiğini ifade eden Naime Adlı, “Bazen koşullardan dolayı geri dönüyoruz. Ulaşım sıkıntıları çok fazla. İlk başlarda cezaevine gittiğimiz zaman çıplak arama dayatılıyordu. Buna dair suç duyurusunda bulunduk. Yaptığımız suç duyurularına takipsizlik verdiler. Bu süreç içerisinde elimizden gelen mücadeleyi veriyoruz” diye konuştu.
‘YASALARIN BİRAN ÖNCE MECLİS’TEN GEÇMESİ LAZIM’
Artık barışın gelmesini ve cezaevlerinin boşalmasını istediğini söyleyen Naime Adlı, “Bunlar lafla olmayacağını, yasa çıkartılması gerektiğini biliyoruz. Yasaların bir an önce meclisten geçmesini ve annelerin evlatlarına kavuşmasını istiyoruz. PKK, kendisini feshetti, silahları yaktı, sınırın diğer tarafına geçti. Artık devletten adım bekliyoruz. Kimsenin ölmemesini ve gözyaşı dökmesini istemiyoruz. Her çocuk annesi için çok değerli. Çıkartılan entegrasyon yasalarının cezaevlerindeki tutsakları da kapsaması lazım. Bunun barışa büyük katkısı olacak. Onurlu bir barış olacaksa bunların yapılması lazım; çünkü onlar haklı bir mücadele yürüttüler. Kimse durduk yere gidip dağda yatmaz. Toplumun kaygılarının azaltılması lazım. İçeride çok sayıda hasta tutsak var, onlarında bir an önce serbest bırakılması lazım. Aslında bunların olması için yasaların çıkartılmasına bile gerek yok; zaten olması gerekiyor. Uygun yasalar çıkartılırsa dağdakiler gelir ve burada siyaset de yapar” ifadelerini kullandı.
‘ONURLU BARIŞ İÇİN TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN’
Bir başka tutsağın yakını Bodrum S Tipi Cezaevi’nde tutulan Feyyaz Aslan’ın ablası Müjde Dönder. İki kez “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezası verilen ve 14 senedir tutsak olan Arslan, sırasıyla Agırî, Erzirom, Wan cezaevlerinde yattıktan sonra 3 senedir Bodrum’da kaldığını belirten Müjde Dönder, “Annesi çocuğunu göremiyor. Bir annenin çocuğunu görememesi çok kötü. Bu durum aileler için de çok zor. Ulaşım sıkıntısı çok fazla yaşanıyor. Bazen gidiyoruz yağmurun altında bekliyoruz. Aile Feyyaz’a, Feyyaz ailesine uzak. Çok zorlu şartlarla karşılaşıyoruz. Annem 3 senedir oğlunu göremiyor. Feyyaz’ın uzak yere sürgün edilmesi hem ona hem de ailesine birer ceza” diye belirtti.
Süreçle birlikte cezaevi kapılarının açılmasını istediklerini ifade eden Müjde Dönder, “Bu mutluluğu yaşamak istiyoruz. Her anne evladına sarılmak ister. Bizim tutsaklarımız suçsuz yere içeride yatıyorlar. Yasalar çıkmalı ve tutsaklarımız özgür olsun. Biz bunu hak ediyoruz. Barış ve özgürlük istiyoruz. Benim annem 14 senedir ağlıyor, artık göz yaşı kalmadı. Kardeşimin her gün telefon etmesi gerekirken bu hakkı verilmiyor. Kardeşime en yakın benim ama ben de sürekli gidemiyorum. İçeride kötü muamele ile karşı karşıya kalıyorlar. Onurlu bir barış istiyorsak tutsaklarımızın serbest bırakılması lazım” şeklinde konuştu.
MA / Uğurcan Boztaş
 
                                 
	    	
 
                                 
                                












