Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan süreç devam ediyor. Bu sürecin en önemli aktörleri ise kadınlar. Kürdistan ve Türkiye’deki kadınlar, gerçekleştirdiği etkinliklerle 27 yıldır İmralı Adası’nda tutulan Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep etti. Kadınlar, 23 Şubat’ta Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’ni kurdu. İnifiyatif İzmir’deki çalışmalarına Eylül’de başladı. İnisiyatif ve Forum’un üyesi Vezan Karabulut, sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
‘SAVAŞ ŞİDDETİ ARTTIRDI’
Ülkedeki halkların 40 yılı aşkın süren savaşın etkilerini iliklerine kadar hissettiğini belirten Vezan Karabulut, savaş gerçekliğinin şiddeti arttırdığına dikkati çekti. Özellikle Kürdistan’da polis ve askerler tarafından tecavüze maruz kalan kadınların “ganimet” olarak görüldüğünü dile getiren Vezan Karabulut, “Bölgedeki kadınlar faili meçhul cinayetlere uğruyorlar ve bu cinayetlerin failleri asla bulunmuyor. Örneğin Rojin Kabaiş. Bütün deliller bu kadının öldürüldüğüne işaret ediyor. Hala bulunamayan Gülistan Doku var. Bu kaotik ortamda hem kadınlar hem çocuklar büyük zararlar görüyor. Böylesi baskı ve savaş ortamları kadınlar üzerinde psikolojik sorunlar yaratmaktadır. Türkiye’deki ‘güvenlikçi’ politikalarının kadınlar üzerindeki etkisi büyük. Savaş ve ‘güvenlikçi’ politikalardan vazgeçildiğinde kadınlara ayrılan bütçede artacaktır” ifadelerini kullandı.
‘BATI’DA DA YÜRÜYÜŞLER OLMALI’
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) tarafından “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla 1 Ekim’de Amed’den Ankara’ya başlatılan ve 9 gün süren yürüyüşün etkileyici ve heyecan verici olduğunu söyleyen Vezan Karabulut, bu tür yürüyüşlerin önemine işaret etti. Vezan Karabulut, “Medyanın ulaşamadığı yerlere ve kişilere bu yürüyüşlerle temas ediyorsunuz. İnsanlarla önemli bir etkileşim oluyor. Böyle bir yürüyüşün Batı’da da yapılmasının çok anlamlı olacağını düşünüyorum. Çünkü bu tür eylem ve etkinliklerin haberleri Batı’da insanlara pek ulaşılmayabiliyor. Dolayısıyla aynı çapta olmasa bile buna benzer etkinliklerin bu taraflarda da olması gerekir. Bu tür yürüyüşleri önemsememim sebebini küçük bir örnekle anlatabilirim. Bir seçim çalışmasında kapısını çaldığım bir kadın bana neden Türkçe konuştuğumu sordu. ‘Türküm’ dedim ve bunun üzerine kadın ‘O zaman buralarda ne işin var’ dedi. Daha sonra mahalledeki bir etkinliğe katıldım ve o kadın ‘Ben seni anlamamışım’ diyerek bana sarıldı. Bunun için biz kadınların yüz yüze gelip el ele vererek, gözlerine bakıp birbirimize anlatamayacaklarımız yok. Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi de bunun için kuruldu” diye belirtti.
‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ KADINLAR İÇİN ÖNEMLİ’
“Barış ve demokratik talepli sürecin mimarı ve en büyük aktörü Abdullah Öcalan” diyen Vezan Karabulut, şöyle devam etti: “Öcalan’ın şu süreçte halen tecritte olması sürece zarar veriyor. Bunun için herkesin Öcalan’ın üzerindeki tecridin kalkması ve özgürlüğüne kavuşması için çaba göstermesi lazım. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için Öcalan’ın özgür koşullarda görüşmelerini yapması gerekiyor. Öcalan’ın komisyonla görüşmesi lazım ve komisyonun dinlediği kadın örgütlerinin taleplerini Öcalan’a iletilmesi lazım. Barış geldiği zaman demokratik bir ortam oluşacak ve böyle bir ortamda kadınlar eşit, özgür, adil bir şekilde yaşamlarını sürdürecekler. Bu bir çırpıda olacak mesele değil. Öcalan’ın çağrılarının altında yatan anlamlar sadece Kürt halkı için değil, bütün Türkiye halkı için de önemli. Öcalan’ın özgür olması kadınlar için de önemli. İnisiyatif ve Barış Forumu olarak Öcalan ile görüşme arzusu içindeyiz. Çünkü bu sürecin mimarı o. Öcalan ile bire bir görüşmek ve derdini yüz yüze anlatmak kadın oluşumları için çok önemli. Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi İzmir’de 1 Eylül haftası içinde samimi bir etkinlikle İzmir’de deklarasyonunu ilan etti. Daha sonra Karaburun Bilim Kongresi’ne katılarak oradaki kadınlarla basın açıklaması yaptık. Yanı sıra her ay bir etkinlik yapılacak şekilde planlama yapıldı. Bundan sonrada ‘Dargeçit’ adlı belgeselin gösterimi yapılacak. Bunun yanı sıra İzmir’deki kadınlarla bir araya gelinerek, barışın toplumsallaşması ve barışın kadınlar için önemine dair konuşacağız.”
MA / Uğurcan Boztaş