Demokratik Kurumlar Platformu tarafından Êlih’te “Demokratik Toplum ve Özgürlük” şiarıyla miting düzenleniyor. Mitinge saatler kala 7’den 70’e binlerce kişi, Dörtyol Kavşağı’ndaki alana akın etti. Çevre kentlerden de yoğun katılımın olduğu mitingde, “Me hebûna xwe bidest xist em ê ji bo azadiyê têbikoşin” pankartı asıldı. Gençler alana, “Ciwanen welat parêz ber bi rojêve” ve “Özgür önderlik özgür toplum” pankartı ile giriş yaptı. Êlih Öğrenci Birliği (BATÖB) de “Azadiya jinan û gelen azadiya fizîkî a Rebertîye” pankartıyla miting alanında yer aldı.
“Pewistiya me bi aşitiye heye”, “Demokratik siyasetin önü açılsın”, “Bijî ezdye gelen” ve “Statûya nasnameya Kurdî” dövizlerinin taşındığı mitinge halk, sarı, kırmızı, yeşil flama ve yöresel kıyafetlerle katıldı. Saygı duruşunun ardından halaylarla başlayan mitingde sık sık, “Bijî Serok Apo” sloganı atıldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının taşındığı mitinge, kadın ve gençlerin yoğun katılımı dikkat çekti.
‘ZAMAN ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ ZAMANI’
Miting Tertip Komitesi’nin halkı selamlaması sırasında “Batman sizinle gurur duyuyor” sloganı alandan yükseldi. Tertip komitesi adına konuşan Semra Güneş, “Zaman barış zamanı, zaman Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün zamanı. Bu süreci mimarı Sayın Öcalan özgür olmadıkça barış olmaz, barış Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne bağlı. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, halkın özgürlüğüdür” dediği sırada hep bir ağızdan “Bijî Serok Apo” sloganı atıldı.
Ardından halk, kemençeyle uzun süre halaya durdu.
‘DİRENİŞ VE MÜCADELE HİÇBİR ZAMAN BİTMEDİ’
Sonrasından sahneye çıkarak halkı selamlayan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, Kürt halkının yıllardır ayakta olduğunu belirtti. Meral Danış Beştaş, “Çok zulüm gördük. Son 40 yılda öldürme, işkence, göçertme ve her açıdan halkımıza, bize karşı zulüm gerçekleştirildi. Ancak her zaman halkımız kalıcı bir barış için direnişine devam etti. Direniş ve mücadele hiçbir zaman bitmedi. Bu sürece kadar geldik. Sayın Öcalan 1990’lardan bu yana barış için duruşunu, isteğini gösteriyor. İmralı’da tarihi bir duruş gösteriyor. Biliyoruz ki o duruşu, talepleri, ideolojisi, konuşmaları bütün Ortadoğu’ya güçlü bir perspektif oluyor. Sayın Öcalan, 27 Şubat’ta tarihi bir duruş sergiledi. ‘Bundan sonra yürüyüşümüzü barış ve demokratik toplum yürüyüşü olacak. Demokratik siyaseti büyüteceğiz’ dedi. Onun bu duruşu ve isteği Ortadoğu ve dünyada büyük bir ses çıkardı. Onlar bize karşı ne yaptılar? Hala somut bir adım atmadılar. Bugüne kadar bunu dile getiriyoruz ve çalışmalar yürütüyoruz ama hala bir adım atılmadı” ifadelerini kullandı.
‘YAKIN ZAMANDA ÖCALAN’I DİNLEMEYE GİDECEĞİZ’
Meclis’te kurulan komisyona işaret eden Meral Danış Beştaş, komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini vurguladı. Meral Danış Beştaş, devamında ise şunları belirtti: “Bugüne kadar gidilmedi ama yakın zamanda yanına gideceğiz ve söylemlerini aktaracağız. İki aydır dinlemeler yapıyoruz, Türkiye ve Kürdistan’dan kesimleri dinliyoruz. Değerlendirmeler alıyoruz. Biliyoruz ki barışın temeli Sayın Öcalan’a bağlı. Çünkü o birinci aktör ve muhatap. Dünyada bugüne kadar öndersiz bu çalışmaların yürütüldüğü görülmedi. Bu sürecin temeli sağlanmalı. Hukuk lazım. Hukuksuz, iradesiz bu süreç doğru yürümez. Onun içinde iki hafta içinde yargısal çalışmalara başlamalıyız. Bu süreci başarıya ulaştırmak bizlerin elinde. Barıştan, kardeşlikten, eşitlikten, özgürlükten yana olduk. Şu an cezaevlerinde binlerce tutsak var, yüzlerce siyasetçi sadece siyaset yaptıkları için cezaevlerinde tutuluyor. Kayyımlar hala var. Belediye eşbaşkanlarımız cezaevinde. Sevgili Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş cezaevinde. Neden? Çünkü Sayın Öcalan’ın cezaevinde yürütmüş olduğu çalışmaları, direnişi destekliyorlar. Çünkü Kürt halkının haklı mücadelesini destekliyorlar. Bu nedenle bu süreçte dilimizin tanınmasından Kürt meselesinin hak ve özgürlüklerinin yasal olarak güvenceye alınması hayati önemdedir. Mücadelemiz buna yöneliktir. Kürt meselesi aynı zamanda bir hukuk meselesidir. En önemli boyutu hukuktur. Hukuk tanıyacak, başka yolu yok. Kürt Halk Önderi Öcalan ilk açıklamasında, ‘Hukuki ve siyasi zemin oluşturulacak’ dedi. Bu meselenin baş aktörünü hala cezaevinde tutarak, hala sınırlı görüşmelerle, ziyaretlerle konuşursanız, bu meselenin çözümünü yıllara sarkıtırsınız. Bu nedenle İmralı Adası’nın kapılarının açılması gerekiyor.”
‘HUKUKİ ZEMİNİ YARRATACAĞIZ’
Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, milyonlarca insanın talebidir. Kürt halkıyla Türk halkının kardeş olduğunu söyleyenlere açıkça Êlih’ten şu çağrıyı yapıyoruz: Kürtlerle Türkleri siz ayrıştırıyorsunuz. Kürtlerin değerlerine hakaret ederek, yok sayarak kardeşliği sağlayamazsınız. Kardeşlik eşitlikle sağlanır. Halkın hassasiyeti, kaygıları diye konuşanlar bugün Êlih’e baksınlar. Kürt ilinin hassasiyetini kim dinleyecek? Bu halk tanınmak için büyük bedellerle mücadele yürütüyor, direnişi ortaya koyuyor. Bu Sayın Öcalan’a özgürlük mitingidir. Onun özgürlüğünü istiyoruz. Onun özgür yaşayacağı, özgürce çalışacağı bir mekan istiyoruz. Çünkü bizler bu sorunu artık gelecek 10 yıllara bırakılmasını istemiyoruz. Bunun için gayet kararlıyız. Düşüncelerimiz ve hassasiyetlerimiz tıpkı Kayseri, Antalya, İstanbul gibi dikkate alınmalı. Biz onların hassasiyetini dikkate alıyoruz. Bir arada yaşamanın kodları burada. Irkçılığa, faşizan yaklaşımlara rağmen bu halkı bir birine düşman edemediler. Bundan sonra da düşman edemeyeceklerini gayet iyi anlasınlar. Çözüm demokratik entegrasyondadır, Kürtlerin diliyle kültürüyle tanınmasıdır. Başka çözüm yolu yok. Olsaydı zaten bugüne kadar olurdu. Daha özgür günler yakındır. Yeter ki ayakta duralım. Yeter ki bu iradeyle yürüyüşümüze devam edelim. 11 Temmuz’da silah bırakan militanların toplumsal ve siyasal yaşama katılımı gerekiyor. Bese Hozat bu açıklamayı yaptığında bir düzenleme olmadığı için geri gitmek zorunda kaldı. Onların iradesinin hukuki zemini yaratacağız, yaratmak zorundayız. Bu konuda hep birlikte çalışırsak, bunu başaracağız.”
Miting, konuşmalarla devam ediyor.
MA